kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Mayıs 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Güvenlik ve hukuk

Büyük resim için tıklayın
Kavramların, yetkilerin, kuralların karıştığı bir dönemden geçiyoruz. Herkes bir boşluktan yararlanıp kafasındaki düzeni oturtmaya çalışıyor.
Görev süresi dolmuş ama veto yetkisini kullanabilen bir cumhurbaşkanımız var.
Anayasa değişikliği yapabilen ama cumhurbaşkanı seçemeyen bir Meclis'imiz var.
Belki Irak'a askeri müdahale kararı verecek kadar yetkili görülüyor ama kararı o mu veriyor, yoksa verilmiş bir kararı onaylama mercii mi olarak görülüyor o da net değil.
Milli irade, yetki gibi kavramların flulaştığı bir dönemde, fısıltı gazetesinin kulaklara korkular doldurduğu bir dönem bu.
Korkular bombalarla, mayınlarla destekleniyor.
Kör topal ayakta tutmaya çalıştığımız sistemin hukuk reformları ayağı ise erimeye başlıyor.
4.5 yıllık iktidar sürecinin en önemli övünç kaynağı olan düzenlemeler bir bombayla geri alınıyor, üstelik başladığımız noktadan daha da geriye gitmek zorunda kalıyoruz.
Polis, uzun süredir bastırdığı yetkilerin daha fazlasını Ankara'daki bir bombayla elde ediyor.
Evet, yurttaşların güvenliği önemlidir.
Polis, sürekli olarak Batı'daki yasaları örnek göstermektedir bu da doğrudur.
Ancak Batı'da bu yetkilerin yurttaşlara karşı uygulandığı örnekler yok denecek kadar azdır.
Bu ülkede ise terörle mücadele adı altında alınan yetkilerin bizzat yurttaşlara uygulanma, terörle mücadele adı altında bir örtülü sıkıyönetim uygulaması başlatılması ihtimali yüksektir.
Ankara'daki canlı bomba polise verilen bu yetkiler yetersiz olduğu için mi patlamıştır yoksa yeterli istihbarat çalışması olmadığı için mi kuşkuludur.
Hrant Dink cinayeti polisin yetkisizliğinden mi yoksa daha derin nedenlerle mi işlenebilmiştir hala aydınlatılamamıştır.
Sivil haklar alanında verilecek tavizin sonu yoktur.
Sonuç itibariyle demokratik, laik hukuk devletinin sadece laik niteliğiyle yetinmek zorunda kalacaksak ülke gerçekten yaşanmaz hale gelebilir.
Reformlardan taviz vererek ayakta durmaya çalışmak sonuç itibariyle dayanacak hiçbir güç kalmaması sonucu doğurabilir.
Dileriz Ankara'daki sorumlular bu gerçeği görüyordur.