kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Mayıs 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MAHMUT ÖVÜR

Demokrat Parti ne yapacak?

Siyaset yeniden şekilleniyor...
Bu şekillenmenin en yoğun yankılandığı yer ise siyaset kulisleri...
Burada ilginç olan şu; klasik anlamda sağdan sola, soldan sağa geçişler belki de ilk kez tuhaf bulunmuyor.
Ne İlhan Kesici ve Faik Öztrak'ın CHP'ye geçişi, ne de Ertuğrul Günay'la Haluk Özdalga'nın AK Parti'li oluşu bir öncekilere göre tepki çekmiyor.
Yönetici kesimden eleştiri gelse de siyasetin tabanı bu geçişleri "makul" karşılıyor.
Dünkü İlhan Kesici yazısı üzerine hem CHP tabanından hem de klasik merkez sağın ılımlı kesiminden çok ciddi tepki geldi. Ağırlıklı olarak da bu geçiş olumlu bulunuyordu.
Örneğin CHP'de parti içi işleyişe yıllardır sert muhalefet eden Ethem Cankurtaran şöyle diyordu:
"Hem İlhan Kesici, hem de Faik Öztrak gibi çok değerli iki ismin CHP'ye kazandırılması büyük kazançtır. Parti doğru bir iş yapmıştır. Bunu yeni sosyal demokrat isimlerle takviye ederek, daha da zenginleştirmek gerekiyor."
Manzara çok açık.
Bir yanda AK Parti, öte yanda CHP. Bu durum, siyasi açıdan kutuplaşma olarak nitelense de giderek güçlendiği kesin.
Peki bu şekillenme klasik merkez sağı nasıl etkileyecek? Uzun yıllar ayrı partilerle varolmaya çalışan klasik merkez sağ, bu dönemde "mecburiyet" ten de olsa Demokrat Parti adıyla bir araya geldi.
Ve bu buluşma toplumda ciddi yankı da yarattı.
Ancak, tam da bu dönemde klasik merkez sağın önemli siyasi aktörlerini elinde tutamadı.
Bir kısmını CHP'ye kaptırdı.
Mesut Yılmaz ve çevresini küstürdü. Daha önemlisi Yılmaz'ı Rize'den bağımsız adaylığa iterek en azından bölgesel anlamda ciddi bir risk aldı...
Bir siyaset uzmanı klasik merkez sağın içinde bulunduğu durumu şöyle değerlendiriyor:
"Merkez sağın yaşadığı problemler bugün ortaya çıkmış değil. 90'ların başından beri savruluyor. Kendine ait bir karakter ortaya koyamadı. Kimi zaman İslamcıların, kimi zaman laiklerin peşine takıldı. Böyle korkularla hareket eden bir hal oldu. Oysa klasik merkez sağ makuldür. Türkiye'nin ortalama değerleri ile örtüşür ve halkın inisiyatifi ile hareket eder. Ama şimdi kendi içinde tenakuza düştü. Bunu aşması gerekiyor. Aksi halde geleceği parlak değil."
Klasik merkez sağın bugünkü temsilcisi Demokrat Parti, makulü arayan topluma "üçüncü yol" sunarak yeni bir çıkış yapabilir mi doğrusu şimdiden kestirmek zor.
Ama başka şansı da yok.
Ya kutuplaşan siyasi yapı içinde "üçüncü yol" olacak ya da umutlar bir başka bahara kalacak...