kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Mayıs 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN

Liderler siyasi havayı tırmandırmamalı

Erken seçime doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladık. Siyasi partiler bir taraftan adaylarını belirlemeye çalışırken, diğer taraftan da seçim bildirgeleri ve seçim stratejilerini belirlemeye başladılar.
IMF istikrar programı ile tek parti iktidar avantajını kullanan AK Parti iktidarının ekonomi karnesinde 'iyi'ler de var 'zayıf'lar da var. Ancak geçmiş hükümet döneminde yaşanan ekonomik krizden sonra ekonomide olumsuz göstergeler olmasına rağmen 'iyi' ler ağırlıklı. AK Parti iktidarı istikrar programından taviz vermedi ve sıkı para politikası uygulayarak belli ölçüde istikrar sağladı. Ancak o da ne? Seçim takvimi ile birlikte seçmene selam mahiyetinde seçim ekonomisinin ilk sinyalleri gelmeye basladı. Toplumun belli kesiminin hoşuna gidebilecek uygulamalar birbirini izlemeye basladı. TOKİ çalışmaları ve uygulamaları siyasete ilk alet edilen uygulamalardan biri oldu. TOKİ törenleri Cumhuriyet mitingine alternatif mitingler havasına büründü. Çiftçilere yönelik faiz ve kefalet sorunu çözüldü. Memur ve işçilere yönelik 'ince ayar' mesajları geliyor. İmar bonozedelerinin tıkanan ödeme sorunu gündeme taşındı. KİT zamları durdu. Maliye Bakanı Unakıtan'ın asla olmaz dediği turizm sektöründe KDV indirimi açıklaması bugün geldi. Seçim gününe kadar buna benzer uygulamalar birbirini izleyecek gibi gözüküyor. AK Parti iktidarı 4 yılı aşkın sürede asla seçim yatırımı yok derken bugünlerin hesabını herhalde yapmamıştı.

4 Haziran'da belli olacak
Yerli ve yabancı yatırımcılar hükümetin bu uygulamaları ile, olası seçim ekonomisi yatırımlarını sıkı takibe alarak karar vermeye başladılar. İster istemez bu da ekonomiyi belirsizliğe itiyor. Keşke hükümet diyebilseydi 'Asla seçim ekonomisi yok' diye. O zaman piyasalar çok daha rahat olurdu. Ancak her seçim döneminde yasananları AK Parti de yaşatmaya basladı.
Piyasalar ve özellikle yabancıların beklediği bir başka şey var. O da siyasi partilerin ekonomik programları ile, seçim sonucunda ortaya çıkacak olası hükümet alternatifleri. Piyasalar tek parti iktidarı zayıf olsa da böyle bir ihtimalin yanında güçlü olarak 'koalisyon' ihtimalini öngörmektedir.
Bütün bu belirsizlikler 4 Haziran'da partilerin aday listelerini YSK'ya vermesi ile birlikte açıklayacakları seçim beyannameleri ile yavaş yavaş netleşmeye başlayacak gibi gözüküyor.
Bizler de aday listelerinin açıklanması ve seçim beyannamelerini gördükten sonra olası değerlendirmelerimizi okurlarımıza yansıtmaya başlayacağız. Ancak kim ne derse desin piyasalarda bir belirsizlik havası kendisini hissetirmeye başladı.