kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Mayıs 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Verginin yüzde 27’si ÖTV’den

Yeni Haber
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) araştırmasına göre, Türkiye bütçe gelirlerinin içinde payı en yüksek olan vergi yüzde 27 ile ÖTV'den oluşuyor.

Bu oranı yüzde 19'la gelir vergisi, yüzde 10'la KDV, yüzde 9'la kurumlar vergisi ve yüzde 2'yle motorlu taşıtlar vergisi oluşturuyor. Firmalar, vergileri girişimciliğin önündeki en büyük engel, bireyler de "haraç" olarak yorumluyor.

İSMMMO'nun "Vergiye Karşı Mükellef Davranışları Araştırması"na göre yüksek vergilere karşı tepkiler artarak devam ediyor. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü'nden Yrd.Doç.Dr. Binhan Elif Yılmaz ve Araş.Gör. Murat Şeker tarafından hazırlanan araştırmaya göre mükellefler vergi kaçırmayı hırsızlıkla özdeşleştirirken, deneklerin yarısı vergi kaçıran meslektaşlarını hem eleştirdi hem de hak verdi.

Gelir vergisi mükelleflerin yüzde 44'ü "siyasi görüşlerini yansıtan partilerin iktidarı" döneminde, vergiye tepkilerin arttığını bildirdi. Tepkinin azaldığını belirtenlerin oranı da yüzde 30.5 olurken, yüzde 25'i de kısmen etkili olduğunu kaydetti. Kurumlar vergisi mükellefi firmalarda ise bu oran, sırasıyla yüzde 38, yüzde 36, yüzde 26 oldu.

Raporda, vergilerin mükellef açısından satın alma güçlerini azaltan bir yük olarak algılanması dikkat çekti.

"DEVLET DEMEK VERGİ DEMEK"

Bütçe gelirlerinin üçte birinin ve toplam vergi gelirlerinin yüzde 41'inin toplandığı İstanbul'da 1000 denekle yapılan anket çalışmasının sonuçları şöyle:

Stopaja tabi gelir vergisi mükelleflerinin yüzde 59'u için devleti vergi ile, yüzde 28'i denetim, yüzde 9'luk kısmı da ceza ile özdeşleştirildi. Yüksek gelirli denekler için "devlet" kelimesi daha çok denetimi ifade ederken, asgari ücretin altındakiler için aynı görüşün geçerli olmadığı ortaya çıktı.

Firmaların sektörel dağılımına göre, inşaat sektörü dışındaki diğer sektörler devleti "vergi" olarak tanımladı. İnşaat sektöründe "denetim", imalat sanayi sektöründe ise "ceza" ve tekstilde "teşvik/sübvansiyon" olarak ifade edildi.

Stopaja tabi gelir vergisi mükellefleri bireylerin yüzde 66'sının devletin vergi ile, yüzde 3'ü borçlanarak, yüzde 4'ü para basarak, yüzde 27'si de özelleştirme ile gelir toplaması gerektiğini söylüyor.

YAŞLILAR "VERGİ GELİRİ" DİYOR


Bireylerin yaş dağılımına bakıldığında yaş ilerledikçe devletin esas gelir kaynağı olarak vergiyi kullanması gerektiği düşüncesi ağır basıyor.


Gelir düzeyi yüksek ve düşük olanların dörtte biri devletin esas gelir kaynağının özelleştirme olması gerektiğini söylüyor. Devletin borçlanarak ve para basarak gelir elde etmemesi gerektiği vurgulanıyor.


Firmaların yüzde 67'si devletin normal gelir kaynağı olarak vergi toplaması, yüzde 3'ü borçlanması, yüzde 1'i para basması, yüzde 29'u da özelleştirme yaparak gelir toplaması gerektiğini düşünüyor.


Vergi, araştırmaya katılan stopaja tabi bireylerin yüzde 31.3'ü için bir vatandaşlık görevi, yüzde 26.8'i için yasal ve zorunlu bir ödeme, yüzde 23'ü için kamu hizmeti karşılığı, yüzde 2.6'sı için bir maliyet unsuru, yüzde 4.1'i için girişimciliğin önündeki bir engel ve yüzde 10.8'i için de haraç anlamına geliyor.

"VERGİ HARAÇTIR"

Firmalar vergiyi girişimciliğin önünde engel olarak görüyor. Vergi kelimesini "haraçla" bağdaştıran deneklerin arasında bireylerin payı, firmalara göre daha fazla oldu.

Kamu harcamalarının Türkiye gerçeklerini yansıtmadığı belirtilirken, vatandaş borç faizlerinin ardından savunma harcamalarını yüksek buluyor. Denekler sosyal güvenlik, eğitim-sağlık, altyapı ve kültür-turizm harcamalarının çok düşük düzeyde gerçekleştiğini düşünüyor.

ÖTV EL YAKIYOR

Türkiye'de bütçe gelirlerinin içinde payı en yüksek olan verginin yüzde 27 ile ÖTV'den oluşuyor. Yüzde 19 ile gelir vergisi, yüzde 10 ile KDV, yüzde 9 ile kurumlar vergisi ve yüzde 2 ile Motorlu Taşıtlar Vergisi geliyor.

Stopaja tabi bireylerin yaklaşık üçte biri en çok vergi hasılatının gelir vergisinden ve KDV'den, yüzde 8.9'u kurumlar vergisinden, yüzde 17.5'i ÖTV'den ve yüzde 8.3'ü de MTV'den elde edildiğini belirtiyor. Firmaların yüzde 30.5'i ise en çok vergi hasılatının kurumlar vergisinden elde edildiğini düşünüyor.

"TÜKETİMİN KISILMASI KAÇINILMAZ"

Stopaja tabi bireyler vergi oranlarının artırılması karşısında yüzde 41'i tüketimini kısmayı, yüzde 29.1'i vergisini tam ve zamanında ödemeye devam etmeyi, yüzde 12.5'i çalışmamayı, yüzde 8.7'si tasarrufunu kısmayı ve yine yüzde 8.7'si eski yaşam standardına kavuşmak için daha çok çalışıp, ek iş bulmayı tercih edeceğini açıklıyor.

VERGİ KAÇIRMAK "KURNAZLIK"

Firmaların yüzde 57'si vergi kaçırmayı hırsızlık olarak tanımlarken, yüzde 21'i kurnazlık, yüzde 15'i, normal sıradan bir olay, yüzde 7'si göz ardı edilebilecek bir suç olarak görüyor. Tekstil sektörü vergi kaçırmayı normal sıradan bir olay olarak görenler arasında en yüksek paya sahipken, vergi kaçırmayı kurnazlık olarak tanımlayanlar içinde en fazla payı ticaret ve imalat sektörü alıyor.

(ANKA)