kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Mayıs 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
UMUR TALU

Çocuk, işte!.. derken

"Sayın Talu;

Mayın
çocuklar, süt çocuklar, marul çocuklardan sonra yoksul çocuklar için de yazmak ister misiniz? Yarın (bugün) Ankara'da bir basın toplantısı var. İlginizi tekrar çekmek istedim. Nilgün Çavuşoğlu/ UNICEF"
Bu çocuk kokulu mesaja ben de şöyle cevap verdim:
"Hiç yazmaz mıyım? Güneydoğulu mayın çocuklar, Urfalı süt çocuklar, Antepli olup da Kayseri'de ölen marul çocuklar da yoksul çocuklardı zaten."
Bugün "Çocuk Yoksulluğunun Önlenmesi" başlığıyla Ankara'dan milyonlarca çocuğa dikkat çekmek isteyenler şu sayıları koyuyor önümüze:
Biz, bölünmez bir bütün olarak kabaca 70 milyon kişiyiz.
15
yaşın altında, 21 milyon çocuk.
21 milyon çocuğun 5 milyon 600 bini gıda ve gıda dışı, mutlak yoksulluk içinde.
Her 100, öyle deriz ya, "çocuğumuz"dan 25'i mutlak yoksulluk içinde.
Kırsalda, köylerde, mezralarda ise her 100 çocuğun 41'i öyle yoksul yoksul bakıyor işte.
Merak eder misiniz; bu çocuklar, bebeler, 15 altındakiler, misal mayına kolunu, hayatını verenler, misal süt peşinde dereye düşenler, misal çöpten marul kaparken can verenler dinci midir, laik mi, cumhuriyetçi mi?
Merak etmiyor musunuz, milyonlarca yoksul çocuk nedir?
Allah mı onları kadersizliklerine terk etmiştir? Cumhuriyet mi hiçbirine yetişememiştir?
Neyin cezasını çekmektedir bu çocuklar?
Cehaletin mi dersiniz? Ne içindir o zaman Cumhuriyet'in genel ve parasız ve de fırsat eşitliği diyen "milli" eğitimi?
Sefalet, tabii. Ne içindir bunca hükümet, onca Anayasa maddesi, şunca birlik, beraberlik, bölünmezlik nutku?
Neden milli gelirin sağlık, eğitim, sosyal güvenlik için ayrılabilen payı yüzde 20'nin altına inmiştir?
Neden ülkenin "Resmi sol"'u bunlar için didinmek yerine, sağına sağına ve sağını sağını çekmektedir?
Demokrasi, serbest piyasa, küreselleşme, liberallik, milliyetçilik, muhafazakarlık, ulusalcılık, cumhuriyet, on yılda on savaş, destanlar, efsaneler, marşlar neden bu çocukları doyurmamaktadır?
Milyonlarca ihanete uğramış çocuk. Milyonlarca Anayasa ihlali. Milyonlarca cinayet. Milyonlarca şefkatsizlik. Milyonlarca minik enkaz. Milyonlarca felaket. Milyonlarca tarihi utanç.
Ama şu da var tabii:
Sizin çocuklarınızı da insani, vicdani ortak bir gelecek imkanı ve umudundan kopartıp milyonlarca yoksul çocukla birlikte Ortadoğu'nun çamuruna gömmek, bölgenin birbirini gırtlaklayan yoksul çocuklarının kanına karıştırmak, otoriter bir düzeni haklı ve meşru hale getirmek isteyen bedbahtları, esas gaflet, dalalet ve toplumsal hıyanet içinde olanları da var bu ülkenin.
Çocuklarınıza sahip çıkınız!
Tüm çocuklarınızı ayrımsız seviniz!
Açlık ve yoksulluğu bir çocuk için kader olmaktan çıkarmak, hepimizin ortak kaderini, hepimizi bekleyen kadersizlikleri değiştirmektir.
Bu yazı dün böyle bitmişti.
Sonra o Ankara'da, biliyorsunuz, çocuklar işteBomba. Kıydılar. Anakara'yı Bağdat kıldılar. "Bölgenin birbirini gırtlaklayan yoksul çocukların kanına" bir durak dolusu insanın kanını karıştırdılar.
Ülkeye, insana, insanlığa, çocuklara ihanet çeteleri.
Yoksul çocukların minicik umutlarını hep böyle havaya uçuran zebaniler.