kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Mayıs 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Fatih Aksoy

Abidin: Yapımcı Fatih Aksoy vicdan azabı çekiyor

* Yarışmadan sonra sadece bir tek albüm yaptınız. Ercan Saatçi ile anlaşmanız tek albümlük müydü?
Albüm sayısını konuşmamıştık. 5 yıllık bir anlaşma yapmıştık. Bunun 3 yılı doldu bile. Aslında 2007'de yeni bir albüm yapacaktık ama ekonomik kriz gibi sorunlar yüzünden biraz daha bekleyelim istedik.

* Şu anda yeni albümünüzü kendiniz mi hazırlıyorsunuz?
Evet, rock albümü hazırlıyorum. Ben popçu değilim. Hafta sonları bir yerde çalışıyorum. Kazandığım parayla kendi albümümü hazırlıyorum.

* Sizden sonra yapılan şarkı yarışmalarını izliyor musunuz?
Yarışmalar trajedi haline geldi artık. Toplumsal sorun yaratan insanların bu yarışmalara katılmaları değil. Yarışma bittikten sonra kimsenin o insanların arkasında durmaması. Hep yarışmacılara yükleniliyor. Kimse prodüksiyon şirketine 'Neden bu insanların arkasında durmadınız?' diye sormuyor.

AŞKIMIZ BİR YALANDI

* Bu tür yarışmalara girmek isteyenlere ne tavsiye edersiniz?
Format bizim dönemimizdeki gibi olacaksa girsinler. Biz koyun mantığıyla hareket ettik. Her şey doğaldı. Oysa şu andaki yarışmacılar nasıl jüriye oynayacaklarını çok iyi biliyorlar.

* Bir dönem herkes sizi tanıyordu. Şöhret çok hızlı girdi hayatınıza. Şimdi eskisi kadar popüler değilsiniz. Bu bir bunalım yarattı mı sizde?
Ben şunu öğrendim; bir televizyon programına çıkıyorsanız 70 milyon sizi izlemiyor. Ben çok rahat pazarda da geziyorum, sokakta da. Benim öyle bir egom olmadı hiç. Yani insanlar gördüğü zaman Abidin deyip geçiyor. Hiç kimse sokakta benim peşimden koşmadı ve koşmuyor.

* Yarışma esnasında Firdevs'e aşık olduğunuzu söylemiştiniz...
Bu tamamen benim işlerin nasıl yürüdüğünü bilmememle alakalı. O zamanlar Fatih Aksoy bana, "Ben işin reytingindeyim. Böyle bir şey varsa da yoksa da sorduklarında var de" demişti. Ben yalan söylememin ne kadar doğru olduğunu sorduğumda ise bana, "Hiç merak etme, sen birinci olacaksın" diye cevap vermişti. Zaten ekip ve jüri arasında planlanmış bir şeydi bu. Bir ben bilmiyordum. Zaten o akşam, "Firdevs'e aşık mısın?" sorusu bana gelecekmiş yani. Ben de Fatih Bey öyle istedi diye "Evet" dedim.

VAATLERİNİ TUTMADILAR

* Yurtdışında bu tür yarışmalardan çıkanlar buradakilere göre çok daha başarılı ve kalıcı oluyor...
Evet, onları çok kıskanıyorum. Fatih Aksoy'a bir gün, 'Bu yarışmalardan neden bir star çıkaramadınız? Başınızı yastığa rahat koyabiliyor musunuz' diye sordular. "Vicdan azabı çekiyorum" dedi. Bende her şey vardı. Ama bir kişinin arkasında kimse durmazsa, istediğiniz kadar başarılı olun, olmuyor! Yurtdışında bu insanlar başarılı oluyor çünkü onları bulup keşfediyorlar. Yatırım yapıyorlar, eğitiyorlar. Kiralarını, tüm masraflarını şirketleri karşılıyor. Zaten bir yarışmadan star yaratılmaz. Star adayı çıkarsa, çıkar. Şekil vermek tamamen ekibin işi. Ama siz yaş odunu alıp kurutursanız, öyle yanar. Ben bunu görünce kendimi çektim. Tavana çıkacaksam dibe vurmayı öğrenmem gerekiyor dedim. O rüzgara kapılmadan eksiklerim neyse yavaş yavaş, kendi başıma yapacağım.

* Yani vaatlerini yerine getirmedi mi yapımcılar?
Ben de dahil tüm yarışmacılara birtakım vaatlerde bulunuldu. En basitinden birinci olana Amerika'da eğitim verileceği söylendi.

* Sonra göndermediler mi Amerika'ya sizi?
Ben gitmek istemedim çünkü o dönemde albümüm çıktı. İstanbul'a yerleşmek için bir dünya borç yapmıştım. Konserler verip o borçları kapatmam, evimin kirasını ödemem gerekiyordu. Yol ve okul masraflarımı onlar karşılayacak olsa da 5 hafta Amerika'da kalmama yetecek cep harçlığım da yoktu. O yüzden erteledim. İkinci sene gitmek istediğimde ise beni bir İngilizce sınavına soktular. Zor bir sınavdı. Zaten benim İngilizcem de çok kötü. Gidemedim sonuçta Amerika'ya. İleride inşallah param olursa kendi eğitimimi kendim alacağım.