kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Mayıs 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
UMUR TALU

Nükleer başlıklı kız!

Haydi göreve!
"Bu ülkenin, bu devletin damarlarındaki bağımsızlık harcı" buna nasıl katlanır?
Eğer iki yüzlü değillerse, bunu hemen talep ederler.
Eğer iki özlü değillerse, bunun gereğini mutlaka yaparlar.
İşte, orada, Adana...
"Kahraman" Maraş'ın, "Şanlı" Urfa'nın, "Gazi" Antep'in yanı başı; "Fransız'a, İngiliz'e, İtalyan'a direniş" in toprakları.
Pamuk çocukların kenti.
İşte, orada, İncirlik.
İncirlik'te 90 nükleer başlık.
Başka ovaların pamuk çocuklarına, başka yaylaların kavruk çocuklarına, başka halkların yoksul çocuklarına radyasyon, alev alev inebilmek üzere depolanmış duruyorlar.
Lüzum ederse tabii!
İcap ederse.
ABD komutasında, orada yatıyorlar.
İşte toprağınız, işte depolar, işte nükleer başlıklar.
Haydi iş başına!
Bir bölümünüz elbet hükümet yandaşı olabilir; bir bölümünüz ise tam karşıtı.
Herkes kendini nereye yakın hissediyorsa, ondan istesin.
Hatır kalmaz, hatır kırılmaz!
Siz, hükümete seslenin:
Ortak bir tesisten ziyade ABD saldırı üssüne dönüşmüş İncirlik'te buna imkân veren kararlar iptal edilsin; yeniden uzatılmasın!
Siz, siz de... şey, Genelkurmay'a seslenebilirsiniz. Aranızda konuyu bilen emekli askerler de var, evet, bunu yapabilirsiniz:
"Karakterim bağımsızlıktır" gibi bir şiarın izleyici olduğunu iddia edenler, Türkiye topraklarını komşularına, bölgeye, yoksul halklara saldırı üssüne, uçak gemisine, füze rampasına, kurt ABD'nin eline düşmüş nükleer başlıklı kıza döndüren kararların iptaline, uzatılmamasına, lağvına da önayak olsun!
İşte size basit bir turnusol kâğıdı.
Siz, yazabiliyorsunuz ya her şeyi, bunu yazın.
Hem hükümete, hem Genelkurmay'a karşı, ısrarla bunu yazın.
İster dini duyarlılıklarla, ister demokrat duruşla, ister laik bir zaviyeden, ister cumhuriyetçi ısrarla, ister milliyetçi hassasiyet, ister ulusalcı uyanışla.
Bunu yapın işte.
Çünkü zamanı geldi.
Çünkü şu sıralar, mangalda kül kalıp kalmadığını anlamanın, mangalın ve külün mahiyeti, tıyneti, esas cibilliyetini kavramanın tam günü.
Öyle ya; kimler neler demiyor ki.
Evet, evet... Bunu ısrarla talep edin.
Milyonlarca ses, nefes, bayrak, slogan halinde bunu ısrarla isteyin.
"12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi'nde onlarca kişi neden ve nasıl ölmüştü" gibi netameli soruların cevabını, "bilgi edinme hakkı" nı hakiki hak sayarak aramak gibi zahmetli, kasvetli bir işi mesela, 78'liler Vakfı'na bırakalım.
Hadi hep beraber, "Bağımsız Türkiye" nin sivil ve asker büyüklerine seslenelim:
İncirlik'in nükleer kirini temizlemekle başlayın!
Değil mi ki onca şey söyleyip durdunuz bağımsızlık adına.
Bu, esastan ispat fırsatıdır.
Buyrun!

Not: Ömer Avan medya şöhreti değil, sessiz basın emekçilerinden biriydi. Milliyet Yazı İşleri'nin yoğun gece nöbetlerinde benim de çok kahrımı çekmişti. O da, bu limandan sessiz gemi gibi erkenden ayrılanlara katıldı. Hep gülümseyen yüzüne rağmen için için yığılmış tüm yüklerle. Yakınlarına, dostlarına başsağlığı dileklerimle.