kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Mayıs 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Yarın projesi

Büyük resim için tıklayın
Türkiye'de tuhaf olaylara tanıklık ediyoruz.
Yüzbinlerce insan sokaklara dökülüp gösteri yapıyor. Bu insanları karşı oldukları şey birleştiriyor meydanlarda.
Yoksa hepsinin 'evet' dediği bir siyasi hareket yok ortada.
Ortada olan ne, birbirinin üstüne eklenen, yapıştırılmaya çalışılan partiler. Ne için baraj tehlikesini aşmak için.
Mitinglere katılan veya destekleyen insanların oy vereceği partiyi 'mecburiyetten' sözü ile açıklıyor olması da bunun bir göstergesi.
Aslında Türkiye bugün ağırlıklı olarak muhafazakâr bir partiyle, üçüncü dünyacı hareketler arasına sıkışmış durumda.
Meydanlardaki kimi afişler ve sloganlar nasıl bir gelişme ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Batılı yaşam tarzını savunan bu insanlar Türkiye'yi Avrupa Birliği projesinden koparmak isteyen hareketlere destek veriyor.
Bayram tatilini Paris veya Roma'da geçiriyor ama Avrupa Birliği'ni istemiyor. Ne istediğini de çok iyi biliyor mu emin değilim aslında.
Avrupa Birliği projesine karşı çıkanların asıl hedefleri ne tam olarak bilemiyoruz zaten.
Asker destekli bir şeriat karşılığı dışında ne yapacaklarını dair bir bilgimiz yok.
Mesela, meydanlarda Avrupa Birliği kadar Amerika Birleşik Devletleri karşıtlığı da dikkat çekiyor.
Bu partiler iktidara gelince kendilerine güç veren bu mitinglerin ruhuna uygun olarak önce Avrupa Birliği sürecini donduracak, ardından da NATO'dan ayrılacak mı?
Öyle ya hem AB'ye, hem ABD'ye küfredip iktidara gelince yola aynen devam etmek isterseniz, o meydandakiler ne der sonra size!
O nedenle artık kimin neye karşı olduğu anlaşıldı, şimdi biraz yarından konuşmak gerekir.
Herkesin ve her partinin 'yarın' projesini anlatması gerekir.
İttifak yapan CHP ile DSP sözgelimi misyoner faaliyetleri hakkında aynı değerleri paylaşıyorlar mı?
Ekonomi kurmayları kim?
IMF ile ilişkilere, yabancı sermayeye karşı tutumları ne?
Demokrat Parti'nin de benzer bir yaklaşımla yarını anlatması ve Türkiye'yi yönetmeye talip kadrolarını tanıtması bir zorunluluktur.
Ne de olsa dün dündür, aslolan yarını iyi düzenlemektir.