kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Mayıs 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Son 5-6 cumhurbaşkanı 350 oy bulamadı

Yeni Haber
TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''son 5-6 cumhurbaşkanının, 11. Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül'ün aldığı 357 oydan daha az oyla seçildiğini'' kaydederek, ''367'nin Anayasa Mahkemesine götürülmesi ve onun verdiği kararla bu oy, Sayın Gül'ü Cumhurbaşkanı yapmaya yetmedi'' dedi.

Arınç, Manisa'nın Turgutlu ilçesinde kaymakamlık ve belediyeyi ziyaret etti. Belediye toplantı salonunda vatandaşlara hitap eden Arınç, cumhurbaşkanlığı seçim süreci ile AK Parti Hükümetinin icraatlarını değerlendirdi.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının cumhurbaşkanını seçme görevini Meclis'e verdiğini ve 11. Cumhurbaşkanının seçimi için bu sürecin 16 Nisan'da başlatıldığını hatırlatan Arınç, seçim öncesinde yapılan çok sayıda tartışmaya rağmen, Meclis olarak bunlara itibar etmediklerini ve Anayasanın kendilerine verdiği görevi yerine getirmek üzere hareket etiklerini ifade etti.

Bu süreçte Meclis'in 11. Cumhurbaşkanını seçebileceğine olan inançlarının tam olmasına rağmen, hiç akıllarında olmayan Anayasa Mahkemesi kararı ile karşı karşıya kaldıklarını anlatan Arınç, şunları kaydetti:

''Hiç aklımıza gelmeyen Anayasa Mahkemesi kararı ile yeni cumhurbaşkanının Meclis'te seçilmesi engellendi. Sayın Gül, 1. turda 357 oy almıştı. Bu sayı, 367'nin altında kalmıştı, ama çok yüksek bir sayı. 2000 yılında Sayın Sezer 5 parti tarafından aday gösterilmesine rağmen 330 oy ile cumhurbaşkanı seçildi. Ondan önce Sayın Demirel, 230 ile, Sayın Özal da 260-265 civarda bir oyla seçilmişti. Ondan önce de Sayın Evren, anayasa oylaması sırasında cumhurbaşkanı seçilmişti. Yani, son 5-6 cumhurbaşkanı oylamasında 350 milletvekilinin oyu bulunamamıştı, ama bu oy (357), 367'inin Anayasa Mahkemesine götürülmesi ve onun verdiği kararla Sayın Gül'ü cumhurbaşkanı yapmaya yetmedi. Ama, biz Anayasaya bağlı insanlarız. Anayasaya sadık insanlarız. Hoşumuza gitse de gitmese de beğensek de eleştirsek de Anayasa Mahkemesi kararına karşı yapacağımız bir işimiz yok.''

SEZER'İN GÖREV SÜRESİ

TBMM Başkanı Arınç, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in ''yeni cumhurbaşkanı seçilemediği için görev süresi dolmuş olmasına rağmen görevine devam ettiğine'' işaret ederek, şöyle devam etti:

''Cumhurbaşkanının görev süresi 16 Mayıs günü bittiği halde yeni cumhurbaşkanı seçilemediği için görevine devam ediyor. Peki ne zamana kadar devam edecek? Belirsizlik vardır. O belirsizliği aşmak için Anayasa değişikliği teklifi getirdik. Bu teklifte, bugüne kadar uygulanan 184 rakamını esas kabul ettik. İkincisi, millete söylenmiş olan (Cumhurbaşkanını Parlamento seçmesin, halk seçsin sözüne karşın halka gidelim) diye Anayasa değişikliği yaptık. 376 oyla Parlamentodan geçirdik. Cumhurbaşkanının kararı imzalar veya imzalamaz, ama biz Meclis olarak üzerimize düşen görevi yerine getirdik. Cumhurbaşkanı seçimi yapılacak, ister halk oyuyla, ister Parlamento'nun yeniden teşekkül etmesiyle... Bu seçim mutlaka yapılacaktır.''

Türkiye'nin ''hangi yolla olursa olsun yeni cumhurbaşkanına bir kaç ay içerisinde kavuşacağını'' söyleyen Arınç, ancak bu noktaya gelinmesinde, Meclis'teki cumhurbaşkanı seçim sürecine katılmayarak etkisi olanların da dikkate alınması gerektiğini ifade etti.

Arınç, demokrasinin, bütün sorunların çözümünü de içinde barındırdığını dile getirerek, halkın iradesine güvenilmesi ve kararına herkesin saygı göstermesi gerektiğini belirtti.

HÜKÜMET POLİTİKALARI

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye'nin tüm bunlara rağmen yoluna devam ettiğini, hızla büyüdüğünü, hedeflerini tek tek gerçekleştirdiğini anlatarak, Türkiye'nin bundan sonra özgürlüklerden, demokrasiden vazgeçme niyeti olmadığını kaydetti.

Türkiye'de insanların huzur ve barış içerisinde, istikrar, güven ortamında yaşamak istediğini belirten Arınç, halkın oylarıyla iktidar olanların, halkın isteklerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.

Arınç, kalkınmayı sağlamanın hükümetlerin asli görevi olduğuna işaret ederek, Türkiye'de son 4 yılda uygulanan ekonomik politikalarla milli gelirde yüzde 100'lük bir artış yaşandığını ve milli gelirin 5 bin dolara ulaştığını, yeni ve asıl hedefin ise 10 bin dolar olduğunu bildirdi.

Bu dönemde, bir diğer kalkınma hamlesinin köylerde gerçekleştiğini, KÖYDES Projesi ile köylere büyük hizmetler götürüldüğünü ifade eden Arınç, yaklaşık 4 milyar dolar yatırımla köylerin içme suyuna kavuşturulduğunu, yollar yapıldığını kaydetti.

''SİYASETÇİNİN HESAP YERİ SANDIKTIR''

TBMM Başkanı Arınç, siyasetçinin yaptıkları karşısında hesap vereceği yerin sandık olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

''Siyasetçiler başka türlü terbiye edilemez. 4-5 yılda bir halkın önüne gider, hesabını verir. Biz seçimle-sandıkla geldik, seçimle-sandıkla gitmenin, demokrasinin temel kuralı olduğuna inanıyoruz. Halk egemenliğine inanıyoruz. Halkın vereceği karara saygı duyuyoruz ve herkesin saygı duymasını istiyoruz. Hep doğrudan yana olduk, buna itibar eden de oldu etmeyen de... Siyaset zor iştir, halkın sorunlarını çözmek siyasetçinin görevidir. Siyasetçiler, gerilimlerden medet ummamalıdır, (öcü geliyor) diyerek insanları korkutmamalıdır. İnsanların inançlarına, geleneklerine, örf ve adetlerini saygı duymalıdır, milletin arasında ayrımcılık yapmamalıdır, 'açıktı kapalıydı, kısaydı uzundu, ordandı burdandı, şucuydu bucuydu' diyerek ayrımcılık yapmamalıdır. Biz yapmadık, yapmayacağız. Bayrağımızı da kutsal değerlerimizi de seviyoruz. Vatanımızın bir karış toprağını da seviyoruz. Manisalıları da Egelileri de seviyoruz. İnancından dolayı, kıyafetinden dolayı, düşüncesinden dolayı, etnik kökeninden dolayı, kimseyi ikinci sınıf göremezsiniz. Hepsi bizim nezdimizde birinci sınıftır.''

Arınç, toplumdaki farklılıkları bir zenginlik olarak gördüklerini ve bunu hiçbir zaman ayrımcılık olarak düşünmediklerini, bunun da herkes tarafından böyle görülmesi gerektiğini vurgulayarak, ''Kavga çıkarmak, çatışma çıkartmak, ümitsizlik ve korku vermek, 'şurası burası tehlikelidir' diyerek insanları hayali bir takım korkularla meşgul etmenin kimseye 5 kuruşluk faydası yoktur'' diye konuştu.

Arınç, bugün, Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini ''hazmedemeyenlerin, endişe duyanların'' olduğunu, ancak bu insanları da kendilerine rakip görmediklerini, onların da gerçekleri görmesi gerektiğini ifade etti.

TBMM BAŞKANLIĞI GÖREVİ

TBMM'de 5 yıldır başkanlık görevinde bulunduğunu, bu süre içinde ''hakaretlere dahi baş eğmeden görevini yerine getirdiğini'' dile getiren Arınç, sözlerine şunları ekledi:

''Halkımdan aldığım güçle kalbimdeki inançla bu hizmeti sonuna kadar yapacağım. Her attığım adımın, her söylediğim sözün, her yaptığım işin hesabını şerefle veren bir insan olarak, insanların gönlünde olmak istiyorum. TBMM, bu sürede çok büyük işlere imza attı. Meclisimiz büyük itibar kazandı, gayretli çalıştı. Kim daha güzel hizmet verecekse, o iş başına gelmelidir. Bu bir bayrak yarışıdır.''