kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Mayıs 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Pamukova'da yaşanan 'hızlandırılmış' kazada 40 kişi hayatını kaybetmişti. Görevden alınan TCDD Genel Müdürü ile suçlanan iki makinist, görevlerine döndü. Olan ölenlere oldu...

Bir hızlı tren masalı...

MÜJGÂN HALİS
2004'te yaşanan hızlı tren faciasından sonra geçtiğimiz ay yeniden deneme sürüşlerine başlandı. Ancak gerek akademisyenler gerekse demiryolları çalışanları, altyapı, sinyalizasyon ve elektrifikasyon eksikliklerine dikkat çekerek, yeni bir facia uyarısı yapıyor..
Sakarya'nın Pamukova ilçesinde yaşanan ve 40 kişinin ölümüyle sonuçlanan tren kazasının üzerinden üç yıl geçti. Bütün bilirkişi raporları TCDD'yi suçlu buldu, ancak hızlı tren projesi 25 Nisan'da başlanan deneme seferleriyle yeniden gündemde. Gerek bilim çevreleri, gerekse Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası'nın (BTS) uyarılarına rağmen yapılan bu denemeler, yeni bir facianın da kapımızda olabileceğini gösteriyor. BTS İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Hasan Bektaş TCDD tarafından Ankaraİstanbul arasındaki mevcut hattan bağımsız 250 km/saat hıza uygun, tamamı elektrikli, sinyalli yeni çift hatlı hızlı demiryolu yapımını içerdiği söylenen denemelerin 'gerçek dışı' olduğunu öne sürüyor. Bektaş'a göre hat bitmeden test sürüşlerine başlamak bilimdışı. Test sürüşlerinin TCDD'nin iddia ettiği gibi Ankara-Eskişehir arasında değil, sadece Esenkent-Hasanbey arasında yapıldığını söyleyen Bektaş, hattın henüz ne Eskişehir'e ne de Ankara'ya ulaşmadığını hatırlatıyor.

HAT BİTMEDİ Kİ...
Sincan-Esenkent'teki inşaatın henüz yüzde 15 oranında olduğunu, Hasanbey- Eskişehir arasının ise henüz projelendirilmiş bile olmadığını söyleyen Bektaş; biten etaplarda ise güvenlik için olmazsa olmaz ihataların (yolu çevreleyen duvarlar) yapılmadığını, bu durumda kazaların kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Elektrifikasyon sisteminin sadece bir hatta tamamlandığını, sinyalizasyon sisteminin ise yapılmadığını açıklayan BTS başkanı, hızlı trenin sinyalizasyona bağlı bir trafikle yönetileceğini, bu durumda yapılan denemelerin nesnel olmayacağını vurguluyor. Ankara-Eskişehir hattı birinci etap inşaatı İspanyol OHL firmasına ihale edilmiş durumda ve sözleşme gereği bu firma inşaatın tamamen bitmesinden, test sürüşlerinden sorumlu ve yolu sıfır hata ile teslim etmek zorunda. Buna rağmen 23 Nisan'da başlanan test sürüşleri için İtalya'dan dört aylık bir süre için, 3.2 milyon avro'ya eski model hızlı tren kiralandığını da söyleyen Hasan Bektaş, TCDD'nin bilinçli olarak zarara uğratıldığını da öne sürüyor. Birinci etap inşaatında öngörülen proje bedelinin 437 milyon avro olduğunu, ancak harcanan miktarın 1 milyon 200 bin avro'ya ulaştığını söyleyen Bektaş, halkın yanıltıldığına dikkat çekiyor: "Deneme seferi yapılan yer, birinci etabın sadece bir bölümü ve diğer etaplarla ilgili belirsizlik sürüyor. Yapılan araştırmalar ve coğrafi durum, Eskişehir-Köseköy arasındaki ikinci etabın yapılmasını mümkün kılmıyor." 'VİRAJ

YARIÇAPLARI DÜŞÜK'
BTS'nin iddiasına göre yeni hat ve tren katarlarıyla Ankara-İstanbul parkurunun sadece 250 km'sinde hızlı tren çalışacak, geri kalan kısımda trenler eski hızında seyredecek. Bektaş, bu konuda şunları söylüyor: "Bahis konusu tren 140 km ile seyrederken, Köseköy'deki 21 km'lik yolu altı dakikada alabilmek için pat diye 250 km'ye çıkacak ve altı dakika böyle gittikten sonra, hızını 120 km'ye düşürecek. Ve bu hızla Sapanca'daki 17.5 km'yi dokuz dakikada kat edecek." Katarların sipariş edildiği İspanyol CAF firmasının verilerine göre de bunun mümkün olmadığını belirten Bektaş, işin biraz da teknik kısmına girerek sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu katarları 160 km'deyken nasıl frenlemeyi ve kısa bir süre sonra nasıl iki katı hızına çıkarmayı düşünüyorlar?" Projenin sorunlarından biri de, viraj yarıçaplarının değiştirilmemiş olması: "Uluslararası standartlara göre virajlar 160 km hızda 3 bin metre yarı çapında, 250 km hızda 6 bin metre yarı çapında olmalıdır. Ancak bu projede yarı çaplar 3 bin olarak korunuyor." TCDD yetkililerinin viraj yarı çaplarını yürütmek yerine 'dever' olarak tabir edilen, iki raydan birini, virajlarda daha yüksek tutmayı tercih ettiklerini söyleyen Hasan Bektaş, virajlarda merkezkaç kuvvetinden dolayı tren iç tarafa yatacağından, seyir güvenliğinin azalacağını ve devrilmelerin olabileceğini de vurguluyor.
Haberin fotoğrafları