kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Mayıs 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC

Beni hem çok güzel hem acayip çirkin bulanlar oluyor!

Tıp eğitimini yarıda bırakıp Türkiye'ye gelen ardından 'Yarım Elma' ve 'Şöhret' gibi dizilerde rol alan ünlü oyuncu-manken Selma Ergeç: "Kendime baktığımda sadece kusurlarımı görürüm. Pozitif şeyleri görmezden gelirim. Asla "Oh ne güzel oynamışım" diyemem!..
Almanya'da tıp eğitimi alırken yaklaşık 7 yıl önce Türkiye'ye yerleşen Selma Ergeç, manken ve oyuncu olarak hayatına devam ediyor. 'Yarım Elma' ve 'Şöhret' gibi televizyon dizilerinde rol alan Ergeç'in ilk sinema filmi deneyimi bir Anadolu öğretmenini canlandırdığı 'Beş Vakit'... Ergeç, son olarak da geçtiğimiz şubat ayında vizyona giren 'Sis ve Gece' filminde karşımıza çıktı. Ergeç, tıp fakültesinde okurken nasıl oyunculuğa adım attığını Marie Claire dergisine anlattı.

* Tıp fakültesini bırakmaya nasıl karar verdiniz? Büyük tesadüfler eseri İstanbul'a geldim ve bir ajansa girdim. 'Böyle mi Olacaktı' diye bir dizi vardı, oradan teklif gelince de düşünmeden kabul ettim. Bu arada Türkçe biliyorum, konuşuyorum ama çok iyi değil. Sonra buradaki çalışma sistemi bana çok yabancı. Böyle başladım olaya. Ben kendiliğimden gidip birinin kapısını çalıp; "Beni bir yerde oynat" diyecek cesarette değildim. Bunun bana gelmiş olması büyük şans, en azından o soğuk suya atlamamı sağladı. Ondan sonra devamı geldi, başka diziler oldu. Mankenlik ondan biraz daha sonra geldi.

* Tam tersini yapmışsınız yani. Ben kimseyi hor görmüyorum ama insanı bir kalıba sokmaya çalışıyorlar ya... İlla o etiketi üstüne yapıştırmak gerekiyor. Yoksa sen bilinmeyen ve çözülmeyen oluyorsun. Ben bu değilim diyorsun. Bir şekilde bu olmanı istiyor herkes. Bu kalıplar dünyayı çok daraltıyor.

HEP TEK BAŞIMA ÇALIŞTIM

* Oyunculuk eğitimi aldınız mı? Bir dönem Aliye Uzunatağan'dan özel ders aldım. Sonra bir ara ders veriyordu, derslerine misafir öğrenci olarak girdim. Birtakım workshop'lara katıldım. Hâlâ bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Ben hayatımda hep tek başıma çalıştım. Okul hayatım boyunca da tek başıma çalıştım. Ben buna alışmışım. Yalnız çalışmak her zaman en iyi seçenek olmamasına rağmen benim en rahat ettiğim çalışma şekli. Evde de çok çalışıyorum. Mankenlik, oyunculukla eşzamanlı, aslında biraz daha sonra başladı. Bir mankenlik ajansına girmiştim. O da bir başkasının verdiği gazla oldu. Benim inanmadığım bir şeydi. Oyunculuk bana daha yakındı. Manken olmak için çok güzel olman gerekir. Bazı kızlar vardır bakarsın; 'Aman Allah'ım' dersin. Ben öyle değildim. İlginç bir tip olduğumun farkındayım. Kimilerine göre çok güzel, kimilerine göre de acayip çirkin. Sonra beni Almanya'da bir defileye çıkardılar, tek bir kıyafet giydirdiler. O defilede Hakan Yıldırım beni gördü. Hakan birçoğumuzu alıp çıkaran kişidir.

* Bu olay kaç yıl önce oldu? Beş altı yıl oldu. Türkiye'ye döndükten birkaç ay sonraya denk geldi. İki ay sonra diziye başladım. Bir gün Hakan aradı. "Washington'da defile var. Pasaportun var mı?" dedi. İnanamadım! Sonra Ümit Ünal'la tanıştık. Çok özel bir insan, çok seviyorum. Hakan Yıldırım, Ümit Ünal, Özlem Süer, Banu Bora çok şeker insanlar. Ümit'i uzun zamandır görmüyorum ama sadece var olmasının bile benim hayatıma verdiği bir ışık var.

ÇOK EĞLENCELİ BİR İŞ

* Sizin için podyumda olmak nasıl? Ümit'in işleri zaten defile klasmanına değil de, performansa giren işler. Dans tiyatrosu mu desek ne desek... Çok güzel işler yapıyor. Hakan'ın son defilesinde yine tüylerim diken diken oldu. Başka bir enerji var orada ve çok eğlenceli bir iş... Müzik çok önemli benim için, müziğin var olduğu her iş bizi çok yükseltiyor.

* Bu işte iyi olduğunuzu düşünüyor musunuz? Fena değilimdir. Bana kendime iyi dedirtme, çünkü demem. Ben kendimi çok eleştiririm.

* İyi mankenlik dediğiniz şey sadece güzellikten ibaret bir şey değil... Mesela Ümit'in performansları ciddi oyunculuk istiyor. En son hepimizden iki saat içinde bir tip yaratmamızı istedi. Hepimiz kendimize göre bir Karl Valentin tipi yarattık. İnanılmaz şeyler çıktı. En önemlisi bir işi sevgiyle yapmak. Bir parçası olmak gerekiyor.
Haberin fotoğrafları