kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Mayıs 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
Cuma Sabah 
ATİLLA DORSAY

Beyoğlu'nun çökmek üzere olan eşsiz binaları

Gençlik anılarımıza ev sahipliği yapmış olan Beyoğlu, yeniden canlanıyor. Ama tarihe tanıklık etmiş binaları hâlâ hak ettiği ilgiyi göremiyor.
Beyoğlu Beyoğlu... Onu ne kadar sevsek, sevdiğimizi ne denli yinelesek yetmiyor. Gençliğimizin kimi en güzel anılarına döşeklik etmiş bu semt, şimdi yeniden canlanıyor, akşam saatlerinden başlayarak sanki çoğu genç bir insan selinin aktığı bir büyük nehre dönüşüyor. İnanılmaz bir kalabalık, Cadde-i Kebir'den başlayıp ara sokaklara dağılıyor. Ve müzikten sinemaya, tiyatrodan müzikhole, pavyondan türkü bara, meyhaneden gay club'a, randevu evinden bekâr odasına her türlü deneyim yine orda başlıyor, orda bitiyor. Ama ya gündüz Beyoğlu'su? Bu semti gündüz gözüyle gezmeyi de çok seviyorum. Özellikle son dönemde biraz canlanan, o eskinin unutulup yıpranmış evlerine, görkemli binalarına bakıyorum. Kimi zaman hayranlıkla... Kimi zaman kederle... Kederle, çünkü hâlâ ihmalin pençesinde, çökmek üzere olan güzellikler var. Örnek mi istediniz? Tüm semtin belki en güzel 'art nouveau' yapısı olan Tünel'de 235 numaradaki Botter Apartmanı ya da biraz ilerde 231 numaradaki Hidivyal Palas kaderlerine terk edilmiş. Pera Palas'ın tam karşısındaki sokakta bulunan Cemiloğlu Apartmanı da öyle. Zaten bizzat Pera Palas da kaç zamandır kapalı, biliyor musunuz? İstanbul'un en güzel ve soylu oteli onarım için kapandı, umarım ki açılır ve eskisinden daha iyi olur. Tünel'deki Narmanlı Yurdu veya Galatasaray'daki Hacopulos Pasajı da kendi haline bırakılmış yatıyorlar. Tam anlamıyla perişan bir halde... Emek ve Rüya sinemaları ve eski Komedi Tiyatrosu (İpek Sineması) salonlarını içeren tarihi Cercle d'Orient, uzanacak bir eli hâlâ özlemle bekliyor. Bakalım kim onu bu hayattan çekip alacak, eski ününe yakışır bir hale koyacak? İşte bunlar, bir küçük gezide gözlemlediklerim. Ara sokaklarda, hatta Tarlabaşı Caddesi boyunca üzüntü veren daha neler var... Beyoğlu'nun sempatik başkanı Ahmet Misbah Demircan, bu semt için çok şey yaptı ve yapıyor, biliyorum. Ama onun enerjisi bile koca semti tümüyle ayağa kaldırmaya yetmedi. Umarım ki benim gibi Beyoğlu âşıkları, günün birinde bu önemli semtin radikal biçimde dönüşümüne tanıklık eder. Yoksa gözümüz arkada gidecek!