kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Mayıs 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC

Arınç: Vekalet girişimim olmayacak

Yeni Haber
TBMM Başkanı Bülent Arınç, cumhurbaşkanı seçim sürecinde 23 Nisandaki görüşmelerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adayı olabileceği, bunun partiyi bütünleştirme noktasında faydalı olacağını söylediğini aktardı. Arınç, CNN Türk'te Taha Akyol'un sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 16 Mayısta görev süresinin dolduğunun ve vekalet tartışması yaşandığının anımsatılarak, ''Vekalet konusunda girişiminiz olacak mı?'' sorusuna Arınç, ''Hayır, hiçbir girişimde bulunmayacağım. Bu nezaketsizlik olur'' karşılığını verdi.

Bu konunun, Anayasa hukukçuları ve siyasetçiler arasında tartışmalı bir noktada olduğuna işaret eden Arınç, ''Sayın Cumhurbaşkanı kendi inisiyatif alıp, kendi kararıyla bir uygulama yapmadığı takdirde, 'oradan ayrılın' demek bize hiçbir zaman uygun düşmez, böyle bir şeyi aklımıza bile getirmeyiz'' diye konuştu.

Arınç, hukukçuların dışında, pek çok insanın da Anayasaya bakarak, Cumhurbaşkanının görev süresinin bitmiş olması gerektiğini ve 106. maddeye göre kendisinin vekalet etmesini söylediğini anlattı.

''Maşallah öyle bir Anayasamız var ki hemen hemen her maddesiyle yeni bir tartışma ortamı çıkıyor. Buna teşni olanlar da var, maksatlı olarak tartışma konusu haline getiriyorlar'' diyen Arınç, cumhurbaşkanın kendi arzusu ve iradesiyle görevine devam ettiğini belirtti.

''HAYIR DEMEDİM''

Bir soruyu yanıtlarken Arınç, cumhurbaşkanı seçim süreciyle ilgili şahsını hedef alan tartışmalar ve kampanyaların, 1 yıl önceden yürütülmeye başlandığını, bu yılın Nisan ayında kendisine yönelik 347 tane eleştirel haber ve makale yayınlandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı seçim sürecinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından ''Ya ben, ya sen, ya o'' dediğine yönelik haber başlıklarıyla karşılaştığını kaydeden Arınç, bunu, Erdoğan'ın, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün ve kendisinin yalanladığını, ancak bunun dikkate alınmadığını kaydetti.

Arınç, ''Herhangi bir isme karşı çıkarak, 'üçümüzden biri' demediniz mi?'' sorusunu, ''Hayır demedim'' diye yanıtladı.

''KENDİ GÖRÜŞÜM GİBİ SAVUNURUM''

Siyasetteki üslubunun dışarıya karşı farklı olabileceğini belirten Arınç, şöyle konuştu:
''Emniyet Genel Müdürünü kabul ederken bir söz söylemişimdir, Turgut Özal ve Hamle Derneğinde başka işaret vermişimdir. Başka yerdeki toplantıda, belki başka mesajlar verme gereği duymuşumdur.

Milletvekili olarak, Meclis Başkanı sıfatının ötesinde, partinin kuruluşunda herkes gibi emeği geçmiş, partide itibar gören bir insan olarak, benim düşünceme müracaat edildiğinde, söyleyeceğim bir tek şey vardır: Benim önüme teklif getirildiğinde, kararımı veririm, kanaatimi söylerim. Ama fikrim alındığı zaman kanaatimi söylerim, kararı genel başkana bırakırım. Bu benim siyasi terbiyemin gereğidir. Düşüncelerimi söyledikten sonra, başkaları da söyledikten sonra, parti kararı haline gelen bir şeye itiraz etmem, dışarıya çıkarım, onu kendi görüşüm gibi savunurum.''

''PROFİLİ ÇİZDİM''

Erdoğan'ın, cumhurbaşkanı seçimi sürecinde 23 Nisanda kendisiyle görüştüğünü, bu konudaki düşüncesini sorduğunu kaydeden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Kanaatimi şöyle ifade ettim: Siz adaylığı düşünüyorsanız, bu sizin hakkınızdır. Sonuçları ne olursa olsun, sizin olmanızı arzu ederim ve sizi desteklerim. Siz bunu fazlasıyla hak ettiniz. Ama kendiniz olmayacaksanız ve henüz karar da vermemişseniz, o zaman fikrimi size söyleyeceğim dedim. Güçlü bir insan cumhurbaşkanı adayı olmalı.''

''Güçlü bir insan derken, isim verdiniz mi?'' sorusuna karşılık Arınç, profili çizdiğini ancak ''filan olsun, falan olmasın'' şeklinde bir şey söylemediğini vurguladı.

Arınç, şunları kaydetti:
''En çok ismi geçenler içinde Vecdi Gönül, benim saygı duyduğum bir insandır. Birikim itibariyle de cumhurbaşkanı olmaya layık bir insandır. Beşir Atalay, her açıdan güvendiğim, sevdiğim bir insandır.
Temsil kabiliyeti olan, tecrübe kazanmış olan, partide, anketlerde en güçlü isim olarak ortaya çıkmış olan Sayın Gül'ün cumhurbaşkanı adayı olabileceği, bunun partiyi bütünleştirme noktasında faydalı olacağı kanaatimi ifade ettim. Onu söylerken, 'bir başkası olmasın, onun şu eksikliği var, onu istemiyorum' şeklinde bir şey söylemek benim terbiyeme de yakışmaz.

Eğer 3 kişi, 5 kişi düşünülüyorsa, benim profilim budur, bu profile Sayın Gül uyuyor. Onun adaylığı konusunda benim size tavsiyem olabilir, bu anlama gelebilecek şeyler söyledim.''

Arınç, Erdoğan'ın görüşmede kendisine bir şey söylemediğini ancak itiraz da etmediğini ifade ederek, ''şu olsa, bu olsa, şu eksikliği, bu eksikliği var'' da demediğini kaydetti.

''SONDAJINI YAPTIM''

Bir başka soruyu yanıtlarken Arınç, sıkılı yumrukla el sıkılışmayacağını, yumruğu sıkarak ''bana gel'' denilemeyeceğini kaydetti.
Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hatta parlamento dışındaki partilerle de bu süreçte görüşmesini istediğini belirten Arınç, Erdoğan'ın, topluma, Baykal'ın, kendisine çok önceden ambargo koyduğunu ve aile mahremiyetine dil uzattığını söylediğini bildirdi.

''Bunun bir yolu bulunabilirdi'' diyen Arınç, şöyle devam etti:''Belki Meclis Başkanı olarak devreye girebilirdim ama beni taraf gibi görüyorlardır. Sondajını yaptım. İki tarafı da davet etsem gelirler mi diye düşündüm, nabız yokladım. Genel Başkanlara ulaşabilecek kişilerden aldığım izlenim, 'siz, CHP tarafından bir taraf olarak görüldünüz, böyle bir davetin AK Parti tarafından hazırlanmış senaryo olduğunu düşünebilirler, bu sizin açınızdan şık olmaz' denildi bana. Bu konuda biraz hak verdim.''

(AA)