kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Mayıs 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Bir arada yaşamak

Büyük resim için tıklayın
Gündüz Aktan Radikal Gazetesi'ndeki köşesinde ilginç bir makale yayınladı. Özetle, AK Parti'nin yeniden iktidara gelme ihtimalinin yüksek olduğunu ifade eden ama bununla yetinmesi gerektiğini vurgulayan bir yazıydı.
Yani Aktan, AK Parti'ye " Gelin ekonomiyi yönetin, yollar yapın ama Cumhurbaşkanlığı konusunda adım atmayın, YÖK'le uğraşmayın, yüksek yargıdan uzak durun" demeye getiriyordu.
Böyle davranılmazsa darbe dışı yollarla iktidardan gidebileceklerini söylüyordu.
Ankara kulisleri bunun "kapatma davası" iması olduğunu belirtiyor.
4.5 yıl iktidarda kalan partinin birden muhtıra muhatabı olması böyle bir düşüncenin kimi kesimlerde güçlü olduğunu gösteriyor zaten.
Türkiye'nin gerçekliği böyle.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri her dönemde gerilime yol açıyor.
Bu kez de emuhtıra şeklinde geldi. Ardından da Türkiye'nin dört bir yanında mitingler başladı.
İnsanların laik yaşam tarzına sahip çıkmaları elbette anlaşılır bir şeydir.
Ancak bunu yaparken kendilerini başkalarının yerine koyabilmeleri gerekir.
Laikliğe sahip çıkarken bu ülkenin hiçbir şekilde şeriatı desteklemeyen ama inancını özgürce yaşayan insanlarını incitmemeleri gerekir.
Türkiye'de zaten yeterince fay hattı var, buna bir de insanları yaşam ve ibadet biçimlerine göre karşı karşıya getirme tehlikesini eklememek gerekir.
Herkes düşüncesini özgürce ifade etmelidir ama başkalarının özgürlüklerine, haklarına hakaret etmeden.
Burası kritik bir noktadır.
Çünkü mitinglerde atılan kimi sloganlar ile kimi provokatif konuşmalar ortamı germeye müsait.
Türkiye'de kimsenin toplumu kamplara bölme hakkı yoktur, olamaz. Bu ülkede kimi insanlar daha inançlı, kimileri daha az inançlı, kimileri de hiç inançlı olmayabilir.
Marifet bu insanları barış içinde bir arada yaşatabilmeyi becermektir.
Bunun yolu da demokratik, hukuk devletidir.
Yoksa herkesin aynı şekilde düşünüyormuş veya yaşıyormuş gibi yaptığı bir ülkeyi herkes yönetir.
Onun için diktatörlükler beğenilmeyen, arzulanmayan yönetim biçimleridir.
Dediğim gibi fikirleri savunalım ama kimseyi aşağılamayalım.