kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Mayıs 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
Dr. Eren Eroğlu
Ailenizin doktoru

Depresyonum bitti isteksizlik sürüyor

* Altı aydır depresyon nedeni ile ilaç tedavisi görüyorum; ilk baştaki mutsuzluğum, umutsuzluğum hemen hemen tamamen düzeldi. Beni üzen tek konu, hala cinsel isteksizliğimin devam ediyor olması. Başlangıçta da aynı durum vardı ve depresyonun doğal bir sonucu olduğunu tahmin ediyordum; fakat ilaç tedavisi ile diğer belirtilerin düzelmesine rağmen cinsel isteksizlik aynı kaldı. Hastalık düzeldi bu durum niye sürüyor?

Cinsel işlev bozuklukları, majör depresyonu olan hastalar arasında yaygın olarak görülür. Psikoseksüel bozukluklar konusundaki araştırmalarıyla tanınan Kennedy ve arkadaşlarının 1999 yılında yaptıkları çalışma; majör depresyonu olan erkeklerin yüzde 40'ında, kadınların ise yüzde 50'sinde cinsel ilginin azaldığını ve yine aynı oranlarda cinsel uyanmanın düştüğünü ortaya koyuyor. Cinsel işlev bozuklukları aynı zamanda depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkisi olarak da ortaya çıkabilir. Özellikle SSRI denilen grup ilaçlarla tedavi edilen hastalarda yüzde 30-70 arasında isteksizlik, uyarılmama ve sertleşme kusuru gibi belirtiler görülebiliyor. Hastaların bu yöndeki sık yakınmaları, antidepresanların ortaya çıkardığı cinsel fonksiyon bozukluklarını önemli hale getiriyor. Çünkü depresyon tedavisindeki başarı, ilacın düzenli kullanımı ile mümkündür. Bu ve benzeri yan etkiler yüzünden ilaç alımının erken kesilmesi tedavi şansını azaltır. Bunun yanında eksik bırakılan tedaviler nedeniyle depresyonun yeniden ortaya çıkması ya da kısa aralıklarla tekrarlaması ihtimali yükselir.

KADINLARI DA ETKİLİYOR
SSRI denilen depresyon ilaçları, serotonin maddesinin düzeyinin yükselmesine sebep olur; bu madde de dopamin ve noradrenalini düşürerek arzu ve uyarılma üzerine azaltıcı etki gösterir. Bunların yanında uyarılmanın azalmasına bağlı olarak erkek ve kadınlarda geç orgazm da sık rastlanan belirtiler arasındadır. Fonksiyon bozukluğunun ortaya çıkması için hastaya ait bazı faktörler de var. Bu faktörlerin başında; ellinin üzerindeki yaş, öğrenim düzeyinin düşük olması, düzenli bir işin bulunmaması, sigara, daha önce de antidepresan kullanmaya bağlı benzer belirtilerin görülmesi ve cinselliğin o kadar da önemli olmadığını düşünmek gelir.

HENÜZ YASAL ONAY YOK
Hekimler bu sorunu çözmek için birkaç yol izleyebilir. Bunlardan biri bekleyip şikayetlerin kendi kendine kaybolmasını gözlemektir. Fakat bu yolla çok az hastanın tekrar eski fonksiyonlarını kazandığı görülür. Bir görüş de dozun düşürülebileceğidir; ama bu da istenilen tedavi dozuna erişilememe sonucunu getirebilir. İlaçların kullanımı arada sırada bir iki günlüğüne durdurulabilir fakat bu da hastaya ilacı tamamen bırakma cesareti verebilir; ilacı kesmesine rağmen hala ruh hali iyi olan ve seksüel fonksiyonları tekrar yerine gelen hasta ilacı kesmesinde bir sakınca olmadığı düşüncesine kolaylıkla kapılabilir. Bu da eksik tedaviye ve tekrarlara sebep olabilir. Cinsel işlev bozukluğu yapma riski daha düşük olan ilaçlara geçmek hekimlerin seçebileceği etkili yöntemlerden biri; ne var ki bunun riski de ikinci seçilen ilaçla birincisi kadar depresyonu tedavi edici etki elde edememe ihtimalidir. Henüz bu yönde yasal onay almamış olmakla beraber erkeklerde sertleşme kusurunu gidermek için kullanılan ilaçlar ve bazı farklı grup antidepresanlar; grip tedavisinde de tercih edilen amantadine SSRI grubu antidepresan kullanımına bağlı cinsel işlev bozukluklarının antidotu olarak kullanılmak üzere umut vaat ediyor.