kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Mayıs 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC

Alman fabrikaları Türkiye’de "üs" kuracak

Yeni Haber
Almanya'da genç iş gücünün olmaması ve yeni neslin baba işini yapmak istememesi nedeniyle kapanma noktasına gelen fabrikalar Türkiye'de üs kuracak.

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Tamer Taşkın, Almanya'nın Aşağı Saksonya Eyaleti'ndeki 80 bin fabrikanın rekabet nedeniyle taşınacağını belirterek, "Bu fabrikaları Türkiye'ye çekmek için çalışıyoruz. Bu fabrikaları Türkiye'ye çekersek işsizlik sorununu çözebiliriz" dedi.

ANKA'ya açıklama yapan TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Taşkın, Almanya'nın Aşağı Saksonya Eyaleti'nde bulunan 80 bin fabrikanın ekonomik şartlar nedeniyle taşınmasının gündeme geldiğini belirtti.

Taşkın, "Fabrikalar, yeni neslin babasının işini yapmak istememesinden ve neslin yaşlanmasından dolayı rekabet edemiyor. Kapanma ve taşınma riskiyle karşı karşıyalar. Bu fabrikaları nasıl Türkiye'ye kazandırırız diye çalışmalar yapıyoruz" dedi.

ALMAN FİRMALAR İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM OLACAK

Pazar ve markalarını kaybetmeden fabrikaların Türkiye'ye çekilmesi gerektiğini vurgulayan Taşkın, fabrikaların iç dinamik pazara da katkı sağlayacağını kaydetti.

Almanya'dan Türkiye'ye taşınacak fabrikaların düzelen Türk malı imajı ile Ortadoğu pazarlarına da açılabileceğine dikkat çeken Taşkın, "Türkiye'ye gelecek olan Alman firmalar işsizlik sorununa çözüm üretebilir. Katma değer yaratarak da Türkiye ekonomisine katkı sağlayabilir. Bir firma ortalama 50 kişiye istihdam yaratsa bu 4 milyon kişiye istihdam demek" diye konuştu.

Ayrıca, Türkiye'ye gelen fabrikaların Türkiye ile Almanya'nın iç içe olmasını da sağlayacağını dile getiren Taşkın, AB yolunda iyi niyetli olan politikacıların eline güçlü bir koz vererek AB süreci de kısaltılabileceğini ifade etti.

SEÇİM SÜREÇLERİ KÖTÜ YÖNETİLİYOR

Türkiye'de yaşanan siyasi süreci de değerlendiren Taşkın, Genelkurmay seçimi hariç diğer seçimlerin kötü yönetildiğini söyleyerek, şöyle konuştu:


"Merkez Bankası Başkanı seçim süreci güzel yönetilseydi dünyada sağlanan güven halen devam ederdi. Eski Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti faizleri indirmiyor diye sürekli eleştiriliyordu. Hükümete yakın bir başkan geldi fakat yine faizler düşmedi. Bu tür makamlar tarafsız olmak zorunda. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci de arzu edilen konsensusla yapılmalıydı. Hükümet kendi gücüne güvenerek böyle bir şeye ihtiyaç duymadı. Şartlar bir anda değişti. Daha öncede de konuşulduğu gibi önce genel seçim, sonra cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Yeni cumhurbaşkanın Çankaya'da huzurlu oturması için böyle olması gerekiyordu."

(ANKA)