kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Mayıs 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Ankara havaları

Büyükler "4 şey vardır ki geri gelmez" demişler... Neler mi?.. "Söylenen söz, geçen zaman, atılan ok ve kaçırılan fırsat."
Dün Meclis'teydik.
Herkes "bugünü" konuşuyordu. Bugün "Anayasa değişikliği oylaması" var.
Yani "5 artı 5."
Yani "Cumhurbaşkanı'nı halk seçsin."
Yani 22 Temmuz'da seçmenin önüne "2 sandık" konulsun.
Biri "milletvekili seçim sandığı."
Diğeri "Çankaya."
Bugün Meclis'teki oylamada ne olur?
5 artı 5 kabul edilirse, Çankaya ne yapar?
İmzalar mı yoksa geri mi çevirir?
Veya Anayasa Mahkemesi'ne mi götürür?
Çankaya "bir süre inceleyip, sonra onay verse" bile...
5 artı 5 "22 Temmuz'a yetişir mi?"
Bir başka soru:
5 artı 5 formülü tutmazsa "iktidar hangi yolu izler?" "Cumhurbaşkanı'nı halk seçsin yoksa Meclis mi" sorusunu "referandum konusu" haline çevirir mi? Bunlar "belirsiz."
Ama "belli olan bir şey" var.
Siyasi iktidar "avucundaki kuşu" kaçırdı.
"Çankaya fırsatını" değerlendiremedi.
Ve "Meclis'te kaybettiğini şimdi acaba halk verir mi" arayışında.
Fakat "söylenen söz, geçen zaman, atılan ok" misali "kaçırılan fırsat" geri gelir mi acaba?
Dün Meclis kalabalıktı.
"Çalışıyordu."
Bu arada pek çok milletvekili de kulağımıza eğilip soruyordu:
- Niye çalışıyoruz ki?.. Siz daha önceki Meclis'leri de gördünüz... Erken seçim kararı alan Meclis çalışır mı?
Gördük ki Meclis'tekiler "kendi dertlerine düşmüşler."
Dert "ben ne olacağım?.. Listenin neresinde yer alacağım?.. Yoksa liste dışı kalır mıyım" derdi.
"Bu derde düşen Meclis'ten" iş beklemek boşuna.
Meclis'te dün "bir şey daha" gördük.
4.5 yıldır birbirlerine "söylemedik laf bırakmayan, birbirlerinin üzerine yürüyen" pek çok AKP'li ve CHP'li birbirlerine "gülücükler yolluyorlardı."
Öyle ya...
Gidip de gelememek var.
Gelip de bulamamak var.
Şimdi "giderayak" barışıyorlar.
"Helalleşiyorlar."
Meclis'ten çıktık "siyasi karargahlara" göz attık.
Anavatan-DYP cephesinde "işler tıkırında."
Mehmet Keçeciler dedi ki:
* Nikah dairesine gidiş işlemleri ile meşgulüz.
* Halktan olumlu mesajlar geliyor.
* Böyle süreçlerde herkes dikkatli konuşmalı... Buna özen gösteriliyor.
* Taban da mutlu, tavan da.
CHP-DSP cephesine gelince...
"İşler tıkırında" diyemiyoruz.
Eskiden "bu işe Deniz bey engel" deniyordu.
Ama Baykal, DSP'lilere "nasıl isterseniz öyle gelin, partinizi kapatmasanız da olur" diye açık çek verince...
Bu defa DSP'nin içinde sorun çıktı. Nedeni "ben de adaylık isterim... Ben en sağlam yeri isterim" diyenlerin çokluğu.
Bugün yine Meclis'te olacağız.
Bakalım "kaçırılan fırsatı yakalamak için" bugün kim, ne yapacak?
Kim hangi şapkadan, hangi tavşanı çıkarmaya çalışacak?