kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Mayıs 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC

Baykal: "DSP’den yanıt bekliyoruz"

Yeni Haber
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DSP ile işbirliği konusunda, iki parti arasında yürütülen müzakerelerin sonuçlandırıldığını ve DSP'den yanıt beklediklerini söyledi. Baykal, DSP lideri Zeki Sezer'i iki gün öce telefonla görüştüklerini ve kendisine işbirliği konusunda bilgi verdiğini söyledi. Baykal, Sezer'le İzmir'de yapılacak Cumhuriyet Mitingin de bir arada olmayı umut ettiğini söyledi.

Baykal, partisinin Parti Meclisi toplantısı öncesinde açıklamalarda bulundu. Baykal, solda seçim işbirliğine ilişkin, DSP ile müzakerelerin sona erdiğini söyledi. Baykal, "Yani durum kamuoyunun yakın ilgisi ve bilgisi içinde gelişiyor. İki parti arasında yapılan müzakereler sonuçlanmıştır. İki parti arasında yürüyen bir müzakere söz konusu değildir" dedi.
DSP'li yöneticilerle, buluşup görüştüklerini ve CHP'nin büyük bir fedakarlık yaparak, kendi örgütsel bütünleşme modelinden vazgeçtiğini söyleyen Baykal şöyle dedi:

"DSP'nin önerdiği seçim işbirliği anlayışını kabul ederek bir mutabakata vardık. Bu seçim işbirliğinin nasıl işletileceği konusunda da her iki partiye mensup arkadaşlarımız bir çalışma yaptılar, bir mutabakata vardık. Yani, artık partiler arası müzakereye ilişkin bir sorun yok, böyle bir sorun hiç de olmadı zaten. Tam bir mutabakat içindeyiz. Şimdi bu mutabakatın, DSP'de parti organları tarafından ele alınması tartışılması, benimsenmesi ve sonuçlandırılması bekleniyor. DSP'nin iç çalışması bittiği anda DSP ile seçim işbirliği konusunda herhangi bir engel kalmayacaktır. Bu konuda, DSP yönetiminin iyi niyetli bir çaba içinde olduğunu biliyorum. İçtenlikle çaba gösteriyorlar. Siyasi hayatın içinde, tartışmaya, itiraza yer vardır. Herhalde bu kendi tartışmalarını en kısa sürede noktalayacaklardır ve bize net cevaplarını bildireceklerdir. Biz cevabı bekleme konumunda olmaya devam ediyoruz. Olumlu bir cevabın geleceğini ben umut ediyorum. Bu konuda Sayın Başkanın ve arkadaşlarının yaptığı çalışmaları saygıyla izliyorum ve en kısa zamanda sonuçlamasını bekliyoruz."

HERHANGİ BİR TAKVİM YOK

Baykal, seçim işbirliği konusunda belirledikleri herhangi bir takvimlerinin bulunmadığını söylerken, "Bu konuda herhangi bir takvimimiz yok. İyi niyetle biz bekliyoruz. Ama kamuoyu yavaş yavaş bir sıkıntı mı var duygusu içine girmemelidir. Böyle bir düşünceye kamuoyunu yönlendirmemeliyiz. Biz özel bir takvime sıkıştırma çabası içinde değiliz. Arkadaşlarımızın sorunlarını çabalarını anlayışla karşılıyoruz, onların bunu çözme kararlılığı içinde olduğunu görüyoruz ve başarılar diliyoruz" diye konuştu.

İZMİR'DE BULUŞALIM

Baykal, DSP lideri Zeki Sezer'le İzmir'de yapılacak Cumhuriyet Mitingi'nde bir arada olmayı umduğunu söyleyen Baykal, "Olması lazım. Onu bekliyoruz. Sadece biz değil, bütün İzmirliler bekliyor. İnşallah orda birlikte oluruz" dedi.
Baykal, DSP ile yapılan görüşmelerde iki partinin de milletvekili sayısı konusunda tartışma yapmadığının altını çizdi. Baykal, "Böyle hiçbir sorun, hiçbir sıkıntı CHP ve DSP müzakeresinde söz konusu olmadı. Çeşitli rakamlar telafuz ediliyor, hiçbiri doğru değil. Hepsi spekülasyon. Hepsi yakıştırmadır. Böyle bir anlayış söz konusu olmamıştır. Yok bölge paylaşılmış, bunların hepsi bir tahmine dayalı değerlendirmedir diye düşünüyorum. Telafuz edilen rakamların da bunun ötesinde bir anlamı yoktur. Burada onaylanması gereken bizim mutabakat sağladığımız işbirliği modelinin parti tarafından benimsenmesidir" diye konuştu.

PM'DE DEĞERLENDİRECEĞİ

Baykal konunun DSP'de değerlendirildiğini kendilerinin de Parti Meclisi'nde bir eğilim yoklaması yapacaklarını söyledi. Baykal, "Parti Meclisi toplanıyor. Parti Meclisi'ndeki birleşme konusundaki anlayışımızı söyleyeceğiz. Parti Meclisi'nin bu konuda bize gerekli desteği vereceğini umut ediyorum" dedi.

TELEFON GÖRÜŞMELERİ


Baykal, Sezer'le telefon görüşmelerinin sorulması üzerine şöyle dedi:
"Bir kez görüştük sayın başkanla, ben bilgi vermek için kendisin aradım Cumhuriyet Gazetesinin kuruluş yıldönümü dolayısıyla yapılan toplantıda yaptığım değerlendirme konusunda, kendim doğrudan sayın Sezer'e bilgi vermek istedim. Açıklamamı anlattım O da değerlendirmesini söyledi. Yani böyle bir karşılıklı nezaket, saygı anlayışı içinde benim ona bilgi vermek için telefonla görüştüm."

Baykal, DSP ile seçim işbirliğine gidildiği zaman, milletvekili sayısı konusunda nasıl hareket edileceğinin sorulması üzerine, "Tabi bu aşamayı geçtikten sonra hep birlikte ele alırız. Bunları birlikte değerlendiririz. Toplumun tüm kesimlerine büyük bir kucaklama gayreti içindeyiz. Bunu elimizden geldiğince yapacağız. Bu konuda gayretimiz sürüyor" diye konuştu.

DİNÇER'İN ADAYLIĞI ZİHNİYET GÖSTERGESİ

Deniz Baykal, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in AKP'den milletvekili adaylığı için istifa etmesi ve dokunulmazlıklara ilişkin kaygılarını ise şöyle anlattı:

"Dokunulmazlık konusu giderek önem kazanıyor. Giderek halkın sahip çıktığı bir konu haline dönüşüyor. Milletvekilliğinin yargıdan kurtulmak için bir kalkan haline dönüşmemesini sağlamak hepimizin bir temel sorumluluğu olarak ortaya çıkıyor. Yani ben bu konuda önümüzdeki Mecliste daha yapıcı bir tablonun oluşacağına güveniyorum. Dengeler değişecektir. Umut ediyorum bunu başaracağız. Adaylıklar, bürokrasiden ortaya çıkan adaylar AKP'nin kadrolaşma politikasının sonuçlarıdır, onun yansımalarıdır. Bu çerçeve içinde şu gözlemi de yapmak isterim. Bizim Anayasamız, seçimlere giderken kritik üç bakanlığın, Adalet, Ulaştırma ve İçişleri bakanlıklarının bağımsız bakanların eline geçmesini öngörmüştür. Seçimin bu bakanlıklar tarafından etkilenebileceği düşünüldüğü için ve bağımsız bakanların elinde olmasının seçimi adaletli hale getireceği düşüncesiyle böyle bir düzenleme yapılmıştır. Ama ne görüyoruz. Bakanlar ayrılıyor, yerlerine müsteşarlar getiriliyor. Yani o müsteşarı oraya getiren bakan. Zaten sorumluluk, bakan-müsteşar hep beraber. Gerçekten seçime giderken, bağımsızlığı tarafsızlığı güvence altına almak var. Bunu sadece üç bakanlığa bakarak sağlamak mümkün değil. Ortada mesela sözde özerk kuruluşlar var. Bir TMSF var. El koymuş Türkiye'nin çok önemli bir gazetesine, televizyonuna, istediği gibi onu yönlendirecekler, sonra biz Adalet Bakanlığında, Ulaştırma Bakanlığında bakanı indireceğiz, yerine müsteşarı koyacağız. Seçimi daha bağımsız bir seçim haline getirdik diye kendimizi inandıracağız. Geçersiz düzenlemeler. İhtiyaç sorun doğru tespit edilmiştir ama çözüm bu değildir. Başbakanlık Müsteşarı AKP'den aday. Yani zihniyet ortada. Anlayış ortada, paralellik ortada. Ekleyecek söz görmüyorum."

ANAYASA MAHKEMESİ

Baykal, Anayasa Mahkemesi'ne seçimlere ilişkin yaptıkları başvurunun hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

"Hukuki süreci bir izleyelim görelim. Biz bu süreçte çok yanlışlık yapıldığını görüyoruz. Yani Türkiye hiçbir zaman Meclisi, hükümeti ve iktidar partisi ile bu kadar dağınık, bu kadar tutarsız, bu kadar çelişkili, bu kadar göstermelik bir çalışma tablosu ortaya koymamıştır. İlk kez buna tanık oluyoruz. Cumhurbaşkanı tek Cumhurbaşkanı adayı Pazar günü çekileceğini ilan etti. Bugün Çarşamba, şu ana kadar çekilme yok. Ne var. AKP grubuna verilmiş bir dilekçe var. Yani AKP gurubuna verilen dilekçe ile çekilmenin mümkün olmadığını Dışişleri Bakanımızın bilmemesi söz konusu olamaz. Yani ne yapılmak isteniyor. Bu kandırmaca, bu oyalama bu savsaklama, parlamentonun ve siyasetin inandırıcılığına ve ciddiyetine tahribat getiriyor. Bugün 14.30'da Meclis toplanacak. Meclis toplantığı anda bir dilekçenin okunacağını ve Cumhurbaşkanlığı sürecinin resmen noktalanacağını görüyoruz. Bu birkaç saat sonra gerçekleşecek durum, bir dönüm noktası olacaktır. 350'nin üzerinde milletvekili olan bir grup Cumhurbaşkanı seçimi konusunda her türlü uzlaşıyı, iyi niyeti ve işbirliği anlayışını sergilemiş bir muhalefetin varlığına rağmen, ilk kez Cumhurbaşkanını seçememiş bir parlamento haline resmen dönüşecektir. Anayasamızın 102'nci maddesinin son fıkrasına göre derhal seçime gitmesi gereken bir parlamento olacaktır. Bu tabi acı veren, üzüntü veren bir parlamento olacaktır. Bundan çok ciddi sonuçlar çıkarılması gerekiyor.

TİYATRO OYNANIYOR

Parlamento Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili Anayasa değişikliği projesi müzakere eden bir parlamento olarak yarın toplanarak oylama yapacak. Güya, Cumhurbaşkanlığı seçim biçimini değiştiren, bir Anayasa değişikliği yapacak. Yapacak mı? Bunu yaptırıyor gibi gözükenler yapacaklarına inanıyor mu? Bu çalışmanın içinde yer alanlar bunu gerçekleştireceklerine inanıyorlar mı. Toplum, böyle bir değişiklik olur diye bekliyor mu? Kimse o projeye inanmıyor, bu yüzden kimse bu projeyle ilgili değil. Artık ömrü tükenmiş, Cumhurbaşkanını seçemediği için derhal seçime gitmesi Anayasa emri olan bir parlamento o konu niye yer alıyor. Tiyatro. Yazıktır, koca Meclis'i bu hale getirdiler.

AKP İSTİKRARSIZLIK OLDU

Baykal, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Bir süre önce AKP iktidarının değişmesi, acaba bir istikrarsızlık doğurur mu diye bazı çevrelerde kaygıyla karşılanıyor. Yani AKP iktidarı, eğer sürdürülmezse bir istikrarsızlık mı olur diye bir kaygı vardı. Şimdi geldiğimiz noktada, anlayış bunun tam tersi bir konuma gelmiştir. Şimdi herkes biliyor ki, AKP iktidarı devam ederse, asıl sakıncalı istikrarsızlık o noktada ortaya çıkacaktır. AKP artık Türkiye için bir istikrarsızlık faktörü haline dönüşmüştür. Türkiye'de istikrar AKP iktidarının değiştirilmesi halinde söz konusu olabilecektir."

(ANKA)