kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Mayıs 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC

21. Yüzyılın Muhammed Ali'si

Onun için Afrika, zihninde yaşadığı yer. Kendini kimseye beğendirmeye çalışmıyor, ırkçı hakaretlere yanıtını anında patlatıyor. Milyonlarca Afrikalı gencin idolü... Rolling Stone dergisi bu ayki sayısında Barcelona'da oynayan ünlü futbolcu Samuel Eto'o'ya yer verdi..
Kendisine has bir karakter Samuel Eto'o (Kamerun, 1981), futbol dünyasının yıllardır aradığı rock yıldızı. 60'larda Beatles'ın beşinci üyesi kabul edilen George Best gibi britpopçu ya da mesela Paul Gascoigne gibi 'Oasisçi' bir ayaktakımı yıldızı değil. İlgi uyandırmayı başaran, yetenekli biri. Ona baktığınızda, dünyanın ona ilgisinin boşuna olmadığını, sezona baktığınızda da onun her an gol atma kapasitesi olan bir oyuncu olduğunu anlıyorsunuz. Ama en önemlisi o, büyük galibiyetlerin oyuncusu. Sayısız hayranının gözünde hataları çok önemli değil. Sadık takipçileri için, Eto'o takımına kupa kazandıracak az sayıda oyuncudan biri. Ancak bu görüş, onu sevmeyenler için çok da geçerli değil. Nou Camp'da ona "Dağdan inme," diyen Bilbao eski teknik direktörü Clemente veya geçen yılki Şampiyonlar Ligi'ni kazandıktan sonra çıkan olayların ertesinde "Kupa kazanmaya çok alışık olmadığı belli," diyen Ronaldo gibi. Barça santraforunun manik bir yanının olduğu belli. Barcelona caddeleriyle arası iyi değil. Üç kez kaza yapmış. Boynunda kız arkadaşlarından birinin tasarımı olan kolyeyi taşıyor. Hamurunun diğer arkadaşlarından farklı yoğrulduğu apaçık. Sert biri olduğunu söylemek zor, ama içten içe oldukça tehlikeli biri olduğu kesin. Eto'o, İspanyol liginde sözünü sakınmayan birkaç oyuncudan biri. İnsanların onun bu tavırlarını sineye çekmesinin nedeni, egosunun önüne geçen yeteneği. Zihni, 'siyaseten doğru ol' komutuna tepki vermiyor. Bu yüzden Zaragoza'da, ırkçı hakaretlere maruz kaldığı zaman maçı durdurabiliyor: "Bana 'negro' dediklerinde uslu uslu oturmam mı gerekiyor? Ben ayrıcalıklıyım. Başkalarına kapalı olan kapılar bana karşı açık." Paris'te lüks bir mağaza çalışanının soru bile sormadan kredi kartını kabul etmediğini ve müdürün gelip kendisini tanıdıktan sonra alışveriş edebilmesini unutmuyor. "Zenci olduğum için kartın çalıntı olduğunu sandı. Ama futbolcu olduğunu anlayınca tavırları değişiyor. Artık seni 'para' olarak görmeye başlıyorlar," diyor. "Attığım her gol Afrika'da bayram havası estiriyor," diyen futbolcu, Barcelona'nın alt kategorilerinde top koşturan 14 Afrikalı'nın idolü. Hem onlar hem de dışarıdaki milyonlar için Eto'o, 21. yüzyılın Muhammed Ali'si. Kimseyle iyi geçinmek zorunda değil. "İspanya Tunus'a karşı oynadığında, tüm Afrika gibi ben de Tunus forması giyiyorum," demişti son kupadan önce. "Ben hâlâ Afrika'dayım," diyor bu kez gururla, "Avrupa'da yaşıyorum ama Afrika'da uyuyorum. Afrikalılık zihinsel bir durumdur."

YARDIMSEVER BİRİ

Kamerunlular Madrid'e ilk geldiklerinde kendilerini kulüpten kimsenin karşılamaya gelmediğini hatırlıyor. O ergen haliyle ne kadar şaşkın ve korkmuş olduğunu anlatıyor. Alanda karşılaştığı ilk Afrikalıdan kulübe gitmek için yardım istemiş. Madridli yetkililer hakkındaki fikirlerini, bu olayın etkilediğini söylüyor. Eto'o sonraları o adamı çok aradığını, kendisine yardım eden adama yardım etmek istediğini sık sık söyledi. Eto'o 'kardeş' bellediği kişilere yardım etmeyi seviyor. Afrikalı çocuklara yardımda bulunan çeşitli programlara katılıyor ve en çok sevdiği şeyin 'yardım etmek' olduğunu söylüyor: "Keşke daha çok şey yapmak için zaman olsa. Futbol hayatım bitince, bu programlarda daha kapsamlı yer almak istiyorum. Önce bu geliyor, sonra futbolla bağlantılı kalıp kalmayacağımı birlikte göreceğiz. Antrenör olmak mı? Luis Aragones gibi mi. İnşallah. O bir fenomen."
Haberin fotoğrafları