kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Mayıs 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC

'Irak'a girerek hata yaptık özür dilemeliyiz'

BİLGE ESER
15.04.2007
Bin 755 Amerikan askerinden oluşan Appeal for Redress in Iraq (Irak'ta Durumu Düzeltme Çağrısı) girişimi üyelerinin tek isteği, Irak'taki ordularının bir an önce çekilmesi. İnisiyatife bağlı biri kadın, dört askeri cepheden ülkelerine dönüşlerinde yakaladık ve konuştuk..
İLİŞKİLİ HABERLER
'Irak'a girerek hata yaptık özür dilemeliyiz'
ABD'nin Irak işgali 20 Mart'ta dördüncü yılına girdi. Bu süre, bir ülkeyi özgürleştirmekten ziyade daha fazla çıkmaza soktu. Her yıl milyonlarca insan artık işgalin bitmesi gerektiğini söyleyerek protestolar düzenliyor. Fakat ABD ordusunun artık Irak topraklarından çekilmesi gerektiğini sadece sivil halk değil; Amerika'nın cepheye savaşmak için gönderdiği kendi askerleri de dile getiriyor. Hem de yüksek sesle ve örgütlenerek. En son, orduya ait bir dergide yapılan ankete göre askerler arasında savaşı haklı bulanların oranı üçte biri bile geçmiyor. İşin içinde "Bu savaş haksız ve artık çekilmeliyiz," diyen bir ilginç 'cephe' daha var... Appeal for Redress in Iraq (Irak'ta Durumu Düzeltme Çağrısı), hem savaşmış hem de halen cephede olan bin 755 askerin oluşturduğu bir girişim. Aralarında albayların da olduğu inisiyatife, Kongre'den de büyük destek var. İnisiyatife üye askerler "Savaşmayacağız," demiyor. Bu askerlerin tek istedikleri, savaşı bizzat yaşamış kişiler olarak ordunun bir an önce Irak'ı terk etmesi. İnisiyatife bağlı biri kadın, dört askeri cepheden ülkelerine dönerken yakaladık ve Irak halkının durumunu, korkularını, Ebu Garib'i ve Türkiye'nin tarihi tezkeresini konuştuk.

- Irak, askerler için de tehlikeli bir yer mi?
- Lindsay:
Üniformanız bile hedef olmanıza yetiyor.
- Kevin: Tabii ki. Biz nefret edilen bir ulusuz. Çok büyük bir hata yaptık. Şimdi bu hatayı tamir etmeliyiz. Tüm dünyadan bizi affetmesini istemeli ve bu pisliği temizlemek için birleşmeliyiz.

- Bir ABD askerini en çok ne korkutuyor?
- Lindsay:
Yol kenarı bombalarından, nişancılardan, roketlerden saldırıya uğruyoruz. Bazı yerlerde mezhep ayrımı yok ve oralarda tek hedef biziz.
- Kevin: Bizim için en büyük tehlike, yol kenarındaki bombalar. Birileri gelip yol kenarındaki bir çöp kutusunun içine bombayı koyuyor. Sonra telefonla patlatıyor.

- ABD ordusu direnişçileri durdurabiliyor mu?
- Lindsay:
Biz bir saldırıyı durdururken, onlar yeni taktik geliştiriyor. Göremediğiniz bir düşmanı durdurmak çok zor. Saldırıdan çok, savunma temelli bir savaşı yürütüyoruz.
- Kevin: Hiçbir şekilde durduramazlar. Ordu çabalıyor, ancak bu aynı zamanda halkın özgürlüklerini kısıtlamak demek. Daha fazla kontrol noktası, daha fazla arama ve huzursuzluk... Belki saldırıları durduracağız ama asla tam barışı sağlayamayacağız.

- Başkan Bush, askerlerin kalmasından yana. Siz tersini savunuyorsunuz. Sizce Başkan gerçekleri göremiyor mu?
- Lindsay:
Başkan ile ilgili bir yorum yapamam. Ama cephede gezen asker değilseniz; hiç kimse, ordu bile olanları tam olarak kavrayamaz.
- Kevin: Brifingler gerçeği yansıtmıyor. Generaller bir 'ilerlemeden' bahsediyor. İlerleme ne? Daha fazla insan öldürmek mi? Başkan, Iraklılara özgürlüğü nasıl vereceğimizi gösteren bir plan sunar, generaller de 'zafer' için yeni bir yön gösterirlerse çok memnun olacağız.

- Saddam'ın idamı, Irak'ı daha güvenli bir yer yaptı mı?
- Lindsay:
Hayır. Belki, işlediği suçlardan ötürü Saddam görevinden alınmalıydı. Ama bu suçları, Batı yıllarca görmezden geldi zaten. Ve birileri bölgeyle ilgilenmeye başlayınca da Saddam'ı işgalin bahanesi olarak kullandık.

- Çok sayıda asker tecavüz ve saldırıdan yargılandı. Neden ABD askerleri Iraklı'ya zarar vermeye çalışıyor?
- Lindsay:
Nasıl bazı Iraklılar bizi şiddetin nedeni olarak görüyorsa, bazı askerler de Iraklıları şiddetin kaynağı olarak görüyor. Göremedikleri bir düşmana karşı savaşıyor ve herkesi potansiyel düşman olarak görüyorlar.

- Irak'a barış nasıl gelir?
- Lindsay:
Ne şimdi ne de yakın bir zamanda geleceğine inanmıyorum. Irak sorunlarını kendi çözmeli, başkalarından beklemek yerine yönetimi kendi oluşturmalı.

- Kevin: Irak'a yardım etmek için dünya bir araya gelmeli.
- Jonathan: ABD'nin tamamen çekilmesi ve Irak halkının kaderini tayin etme hakkının onlara verilmesi yoluyla.

- Irak'la ilgili başlattığınız inisiyatifin amacı nedir?
- Lindsay:
Amaç, temsilcilerimize, savaşla ilgili çekincelerimizi, eksiklerimizi ve ihtiyaçlarımızı aktarmak.
- Kevin: Kongre'ye "Artık çekilmeliyiz, yeni bir plan gerekiyor," diyen bir çağrı sunduk. İmzalayan askerler olarak "Savaşa gitmiyoruz," demiyoruz. Biz, savaşı yaşayanlar olarak sadece artık işlerin yürümediğini ve birçok insanın öldüğünü söylüyoruz.

- Bu girişim nedeniyle yargılanma riskiniz var mı?
- Jonathan:
Savunma Bakanlığı'nın askerlerin haklarına ilişkin yasaları var. Bunlara göre, ordu üyeleri kendi adlarına konuşma, şikâyette bulunma, durumu düzeltme çağrısında bulunma ve Kongre'yle iletişim kurma haklarına sahip. Bugüne kadar hiçbir üst düzey tepki gelmedi.

- İnisiyatifte yüksek rütbeli askerler de var mı?
- Jonathan:
Şu ana kadar bin 755 asker imzaladı. Yüzde 15'i subay. En yüksek rütbelisi albay.

- Sizce ABD halkı savaşa karşı yeterince bilinçli mi?
- Kevin:
Bu ülkede savaşa karşı konuşmak çok zor. Çünkü o zaman vatansever olmadığınız veya Amerika'dan nefret ettiğiniz sanılıyor. Ancak gerçek bunun tam tersi... Savaşa karşı duranlar; bu ülkeyi, kazanamayacağı ortada olan bir savaşta yine de olması gerektiğini söyleyenlerden, çok daha fazla seviyor. Orada her gün insanların öldüğünü görmek zorundayız.

- Senatörler de sizi destekliyor mu?
- Kevin:
Evet. Demokratlardan ve Kongre üyelerinden büyük destek alıyoruz.

- Irak'taki feci durumu hem asker hem de bir insan olarak nasıl buluyorsunuz?
- Lindsay:
Irak'ta neredeyse her şey durdu. Halk bizi 'kurtarıcı'dan ziyade, saldırıların sorumlusu işgalciler olarak görüyor.
- Rob: Bir asker olarak durum çok kötü. Bir an durup "Değer mi?" diye düşündüğümde, yanıtım "Hayır," oluyor.
- Kevin: Irak'ta kardeş kardeşle savaşıyor. 3 bin 200 ABD askeri öldü. "Iraklılara ne oldu?" diyen yok. Şiddet yüzünden altyapı kurmak zor. Halk varlığımızdan ve hiçbir ilerleme kaydedilememesinden bıkmış durumda.
- Jonathan: Bence bu