kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Mayıs 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC

'Kimse sadakat yeminleri etmesin'

Şebnem AKSON
15.04.2007
Evliliğinde büyük bir kriz yaşayan Tamer Karadağlı, kendisine bir suçlu gibi davranılmasını hazmedemiyor. Eşinin her zaman başının tacı olacağını söylese de evliliğin ona göre bir kurum olmadığının altını çiziyor..
- Siz, sıkışmış değil 'sıkıştırılmış' bir adam görüntüsü veriyorsunuz, karısı tarafından... Çünkü kendisine iyi bir koca olamayacağınızı ispat etmiştiniz zaten...
- Kime ne? Bunun hesabını ancak Arzu yapar ya da ben.

- İyi ya, suç artık sizden çıkmıştı diyorum...
- Ne suçu? Bana vatan haini gibi davranmaya kimin hakkı var. Ne yapmışım? PKK'ya mı karıştım, polis otosuna molotof kokteyli atıp yaktım mı? Beni küreğe mi mahkûm edeceksiniz, direğe mi asacaksınız? Arzu son derece aklı başında ve güçlü bir kadındır. Birçok değeri ve erdemi olan bir insan. Tıpkı benim gibi. Ben iyi bir koca olamamış olabilirim, e hadi beni asalım!

- Tabii ki, her şey olmak zorunda değilsiniz...
- Biz Arzu'yla, bir tek evlenmemiştik. Bir de onu denemeye karar verdik. Ne yazık ki, ben bu evlilik için çok ideal bir yapıya sahip olamayabilirim. Bu benim Arzu'ya verdiğim değeri hiçbir zaman alçaltmaz. Arzu benim için her zaman baş tacı olacaktır. Bana bir melek verdi, Zeyno. Yani ben çocuk da düşünmüyordum hiç. Çocuk sahibi olma fikri beni çok korkutan bir şeydi.

- 2004'te ortaya çıkan kamera görüntülerinin ardından, yani irice bir krizin ardından çocuk sahibi oldunuz. O görüntülerden sonra sizden çocuk istedi o halde...
- Arzu çok istiyordu, ama benim de Arzu acaba anneliği kıvırabilir mi gibisinden en ufak bir tereddütüm olmadı ki. Çocuğum olacaksa, Arzu'dan olmasını istedim. Ona hep güvendim.

- Ama onun böyle bir konforu hiç olamadı, size güvenmekten bahsediyorum...
- Hiçbir zaman onun böyle bir konforu olamadı. Fakat ben iyi bir koca olamasam da, zaten böyle bir iddiam yoktu, çok iyi bir baba olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Dünyadaki en büyük hazinem kızım ve o bizim Arzu ile tarafsız bölgemiz.

- İyi de Rus kadınlarla görüntülendikten sonra onu Amerika'lara götürüp ikna eden siz değil misiniz?
- Ben kimseyi ikna etmek için büyük çabalar, ayaklarına kapanmalar yaşamadım. Şu ibare beni hep rahatsız etti: Karısı tarafından affedilen Tamer Karadağlı. Ben karıma hiç sadakat yemini etmedim. O dönem yaptığım en büyük hata herkesin önünde çıkıp "Karımdan özür dilerim," demek oldu. Ne oluyor ya? Kime ne? Karımla benim aramda olan şey. Aaa, Rus kadınlarla basıldı. Ulan şu anda İstanbul'da 1 milyon kişi Rus kadınlarla beraber oluyor. Bir tek ben miydim? Karım da son derece güçlü bir şekilde yanımda durmaya çalıştı. Ben kötü örneğim, ayrıca örnek olmak istemiyorum. Niye örnek alınayım ki? Haksızlık bu bana.

- Ona yalan söylediniz.
- Söyledim.

- O da zaten "Yazılan her şey doğruymuş," diye küskün bir demeç verdi...
- Bazen olayların ısısıyla verilmemesi gereken demeçler verilebiliyor. Arzu'yu bu konuda suçlayamam.

- Bir an Arzu ile yer değiştirin, siz nasıl davranırdınız?
- Böyle bir adamla evlenmezdim. Ben kötü koca, ama iyi başka bir şey olabilirim, yani bütün rolleri mükemmel şekilde omuzlamak durumunda değilim.

- İnsanlar başlangıçta sizi oyunculuğunuzla sevmişti...
- Ne değişti? Oyunculuğum mu? Dünyanın en ünlü ressamı kulağını kesip bir kadına yollamış. Sapık mı diyeceğiz ona? Aaa, resimlerine bakmayalım, hatta yakalım, gömelim onu, asalım. Çünkü olmaz öyle şeyler, kulak kesilmez. Allah Allah! Dostoyevski de kumar oynuyordu, kumar borcunu ödemek için yazıyordu. Olmaz, çok ayıp, bir erkek kumar oynamamalı. Kime ne? Herkesin hayatı kendisini ilgilendirir. siyinam@sabah.com.tr
Haberin fotoğrafları