kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Mayıs 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
ASLI AYDINTAŞBAŞ

'Kime oy vereceğiz?'

Günlerdir siyaset dışı dünyadan arayan dostlar, dönüp dolaşıp lafı aynı yere getiriyor: "Kime oy vereceğiz?"
Aslında "kime oy vereceğiz?" diye soranların çoğu, kafadan AK Parti'ye oy vermek istemeyen, ancak diğer partilerde de aradığını bulamayanlar. "Kime oy vereceğiz" sözü bir anlamda "Ben sosyal demokratım elim de sağ partiye gitmiyor" ya da "Beyaz Türk'üm bana kim hitap edecek?" veyahut "Laiklik benim için önemli ve yaşam tarzımın AK Parti tarafından tehdit edileceğinden korkuyorum" gibisinden şikayetler için "şifreli" bir anlatım sayılabilir.
"Kime oy vereceğiz" diyenler, Erdoğan kadar güçlü, Berlusconi kadar zengin, Bill Clinton kadar karizmatik, Cem Boyner kadar havalı, Cem Uzan kadar iddialı ve Süleyman Demirel kadar halk dili konuşabilen bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı aramakta... Ancak maalesef ortada böyle bir yok.
Bu durumda AK Parti'ye oy vermek istemeyip, aradığını bulamayan isimlerin iki seçeneği olacak bu seçimde. Cumhuriyet Halk Partisi ve Anavatan ile Doğru Yol Partileri'nden oluşan Demokrat Parti.
Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu liderliğindeki Demokrat Parti'nin nasıl bir rüzgar yakalayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.
CHP ise her zamanki gibi "laik oylar" kalkanının verdiği güvence ile seçime gitmenin rahatlığını yaşıyor. Aslında "kime oy vereceğiz" diye soranlar, CHP ve Deniz Baykal dendiğinde, şöyle bir yüzünü buruşturup, Baykal'ın AB karşıtlığından, diğer sol simaları dışlamasından, artan milliyetçiliğinden ve uzlaşmaz görüntüsünden şikayet ediyor. Ama çoğu sonunda gidip ona oy verecek. "AK Parti karşıtı oylar bölünmesin", mantığı ile en az geçen seçimdeki kadar seçmenin vatani görevini yapar misali yine CHP'ye yöneleceği varsayılıyor.
Geçenlerde bir kabine üyesi, "Son krizden biz karlı çıktık, bir de CHP" dedi. Gerçekten de her iki partinin de geçen seçime kıyasla, oylarında belli bir artış bekleniyor.
Gerçi Ankara'da AK Parti'nin kan kaybına uğrayacağı, bu seçim geçen seferki başarısını yakalayamayacağı teorisini savunanlar da var. Bunu savunanlar, Türk halkının "rejim ile inatlaşan" partilerden rahatsız olduğu AK Parti'nin "muhtıra" sonrası "askerle kavga eden taraf gibi" görünerek, seçmeni ürküteceğini söylüyor.
Ancak bu teoriyi sorduğum üst düzey AK Parti kurmayları, Anadolu ve seçmenden gelen tepkilerin tam tersine "arkanızdayız" mesajı verdiğini, oylarındaki artışı çok net hissettiklerini söylüyorlar. Bir kabine üyesi,
"önümüzdeki süreçte olağanüstü bir şey yaşanmazsa, yani birileri bizimle ilgili kapatma davasını zorlamaya çalışmaz ya da dosyalar dökülmezse, bu bize yarar. Oylarımız yükselir" diyor.
Peki askerle çatıştığınız görüntüsü?
"Şu anda durum 1-1 gözüküyor. Çatışma yok. Bir bildirisi yayınlandı, biz de sert sayılabilecek bir cevap verdik. Biz bundan zarar görmeyiz. Eğer yumruk yemiş ve sinmiş olarak seçime girseydik, seçmen işte o zaman uzak dururdu." Ve "şimdilik..." diye devam ediyor. "Şimdilik ortada öyle bir durum yok."