Çok yaşa bebek...

Bir bebek o; daha adı da yok, yaşı da... Yüzünün yarısı bir beyaz bez altında, bedeninin yarısı da... Gözleri, annesinin karnından başka bir şey görmemiş, minicik parmaklarını babası henüz nasırlı avuçları içine almamış. Bir bebek o; hastanenin yoğun bakımında, 'kuvöz' denilen bir cam havuz içinde. Bir bebek o; kısa geçmişi elbette beyninin ve yüreğinin buluştuğu bahçede, uzun geleceği kim bilir hangi belirsizlikte, kendisi de bilmiyor henüz... Bilemez de... Bir bebek o; kız mı, erkek mi olduğu belli değil, bebekliğinden başka hiçbir işaret yok bedeninde çünkü... Bir bebek o; tartıya gelmez bedeniyle hayata tutunmaya çalışıyor. Mardin'in Kızıltepe ilçesinde, acil servisi, yıkıldı yıkılacak bir hastanede. Ama o bebek hayata tutunacak. Çünkü bedeni, kendisi gibi hayata tutunmuş çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı, Dr. Nezir Özgün'ün bakımı gözetiminde. Dr. Özgün'e bebeğin sağlığını soruyorum, "Şimdi sarılık geçiriyor," diyor, "tedavi edilmezse zekâ geriliği, görme bozukluğu yaşayabilir, ama bu tıbbi cihaz sayesinde bebek hayata tutunacaktır." Bebek sağlığı, toplumların kalkınma düzeyinin göstergesi... Her beş yılda bir tekrarlanan ve sonuçları Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması'na göre ülkemizde her yıl ortalama 1 milyon 400 bin çocuk doğuyor. Yeni doğan her bin çocuktan 29'u, başka bir deyişle günde ortalama 110 bebek, daha ilk aylarında yaşamını yitiriyor. Bebekler erken doğum, doğuştan gelen fiziksel sorunlar ve mikrobik hastalıklar başta olmak üzere, pek çok nedenle tedaviye gereksinim duyuyor. Bu nedenle bebeklere zamanında tıbbi müdahale hayati önem taşıyor. Bu da, hastanelerde yeterli cihaz donanımına sahip acil ve yoğun bakım servisleri bulunması gerekliliğini doğuruyor. Ülkemizdeki pek çok hastane de bu alanda imkânsızlıklarla boğuşmakta... Nezir Özgün de bu imkânsızlıklarla boğuşmak zorunda kalan bir doktor. Ama imdadına, 17 ay önce başhekimliğini de üstlendiği hastanesine iki kuvöz, iki fototer, iki infüzyon cihazı bağışlayan Türkiye Bankalar Birliği yetişiyor. Ve Dr. Özgün, bu cihazlar sayesinde, elbette yüreğindeki çocuk sevgisinin ışıltısıyla 17 ayda Mardin çevresinde 130 kadar çocuğun hayata tutunmasını sağlıyor. Çünkü tıbbi destek ve sosyal yardım kadar insan özverisi de önemli... Türkiye Bankalar Birliği'nin tıbbi cihaz bağışı dışında bir önemli etkinliği de Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği'nin katkılarıyla ailelere ve eğitimcilere yönelik uyguladığı eğitim programı... Prof. Dr. Metin Karaböcüoğlu ve Doç. Dr. Agop Çıtak'ın verdiği seminerlerde çocuklarda temel yaşam desteği uygulanması ve kazalardan korunma; yani bebek, ev, su, araç ile yol güvenliği, zehirlenmelerden ve boğulmalardan korunma konusunda anne-babalar aydınlatılmaya çalışılıyor. TBB Genel Sekreteri Ekrem Keskin'in verdiği bilgiye göre bugüne kadar 36 ilde, ihtiyaç tespiti yapılan 49 hastanenin yeni doğan çocuk acil ve yoğun bakım bölümlerine dört yılda bağışlanan 331 tıbbi cihazla bugün 10 bini aşkın bebek hayata tutunmuş. Bebekler, "Hapşu..." diyecek ve hayata tutunacaklar. En çok da onların hakkı çünkü hayata tutunmaları...