kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Mayıs 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
Doğu Perinçek

Deniz Gezmiş'in mektubu 38 yıl sonra ortaya çıktı

Erhan ÖZTÜRK - MERKEZ
1972'de asılan solcu lider Deniz Gezmiş, Doğu Perinçek'e cezaevinden yazdığı mektupta en büyük üzüntüsünün ABD 6. Filosu geldiğinde dışarda olamamak olduğunu söylüyor..
Deniz Gezmiş'in, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'la idam edilişinin 35.yılında 38 yıldır bilinmeyen bir mektubu gün ışığına çıktı. 1969 yılında cezaevine konulan Deniz Gezmiş, o dönemde Ankara Barosu'na kayıtlı olarak avukatlık yapan İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek'e kendi el yazısıyla gönderdiği mektubunda tek üzüntüsünün 6. Filo geldiğinde dışarıda olamamak olduğunu bildiriyor. Bir başka gün ışığına çıkan ise Deniz Gezmiş ile birlikte idam edildiği arkadaşı Hüseyin İnan'ın bu mektuptan 2 yıl sonra yani 1971 yılında Ankara Cezaevi'ne getirdikleri noter aracılığıyla Doğu Perinçek'e avukatlık vekaleti verdikleri.

SIR GİBİ SAKLANDI
Deniz Gezmiş, 8 Nisan günü saat 16.30'da ise Perinçek'e "acele gel" yazan bir yıldırım telgraf çekti. Telgraf 45 dakikada Perinçek'in eline ulaştı ancak gece olduğu için cezaevine ertesi sabah gidebildi. Yaralı olarak yakalanan Yusuf Aslan hastanede olduğu için Perinçek, Gezmiş ve İnan ile görüştü. Perinçek, bugüne kadar sır gibi sakladığı mektubu, telgrafı ve vekaletnameyi şöyle anlatıyor: "Deniz yakalandıktan sonra cezaevinde onunla ilk görüşen ben oldum. Ulucanlar Cezaevi'ne konulmuşlardı. Daha sıkıyönetim ilan edilmemiş ve ilk arananlar listesi açıklanmamıştı. O nedenle henüz serbesttim. Cezaevinde açlık grevine gideceklerini bunu duyurmamı istiyorlardı. Onların sözcüsü olarak bir basın toplantısı yapmamı istediler".

3 SAAT KONUŞTULAR
Gezmiş ile 3 saat süren görüşmede, çizginin yanlış olduğunu anlattığını vurgulayan Perinçek şunları söyledi: "Emekçi devrimlerinin yüzyılı aşan tecrübelerini hatırlattım. Teoriye bağlılığın, aslında bu tecrübeleri değerlendirmekten başka bir şey olmadığını vurguladım. Bu söylediklerimin 'büyük ölçüde haklı' olduğunu söyledi. Kendilerinin bu çıkışında, 9 Mart'ta tasfiye edilen subay grubunun rolü olduğuna değindi. 'Onların da her şeyi kaybettiklerini ve bütünüyle tasfiye edildiklerini sanmıyorum' dedi. Benim söylediklerimle ilgili olarak 'Düşüneceğini' belirtti. Sonra birlik meselesini konuştuk. Deniz, 'Bir gün hep birleşeceğimizi düşünerek davrandık, bizler arasında kırıcı olaylar olmaması için özen gösterdik. Bunları THKO kurulurken ve daha sonraki pratik içinde aramızda konuştuk' diyerek, 'Bak kamuoyuna açlık grevimizi açıklaman için seni davet ediyoruz, bizim adımıza senin konuşmanı istiyoruz. Bu, bizim devrimcilerin birliği konusundaki içtenliğimizin bir ifadesidir' diye konuştu. Görüşmemiz sırasında cezaevi müdürü yanımıza gelerek, Deniz'le şakalaştı. Müdür, 'Doğu bey, şunlara bir şey söyle, ayrı hücrelere koyduk diye açlık grevi yapıyorlar. Sağlıklarına yazık edecekler' dedi."