kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Mayıs 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Çamur sahada maç oynanmaz

Susuz derede kavak yetişmez... Kalbur ile su taşınmaz... Eğri cetvelden düz çizgi çıkmaz... Diyeceğimiz o ki "bu Meclis artık kolay kolay iş yapamaz."
Bırakalım şimdi "Anayasa reformunu" falan da...
"Bir an önce seçime gitmeye" bakalım.
Bırakalım artık "karşılıklı suçlamaları" da...
Milletin önüne sandığı koyalım.
Adnan bey (Menderes) bazen öfkesine hakim olamazdı.
Turgut bey (Özal) da bazen frene basamazdı.
Dün Aydın Menderes'le sohbet ederken "bunları" söyledik.
Aydın bey dedi ki:
- Katılıyorum... Dedikleriniz çok doğru... Geçmişten ders çıkarılmalı... Ve bugün bu derse ihtiyaç büyük.
Bir söz var:
İnat iyidir fakat kontrol daha iyidir.
Bir başka söz:
Öfkenin ateşini sabır söndürür.
Siyasetçiler ve özellikle de iktidardakiler "sakinleşmeli."
Öfke aklın önüne geçmemeli."
Bu saatten sonra Meclis'te "Çankaya turları" olsa ne yazar, olmasa ne?
Herkes biliyor ki artık atılacak tur "nafile tur."
Öyleyse "kim kimi aldatıyor?"
Kim kimi oyalıyor?
İp koptuğu yerden bağlanır.
İp Meclis'te koptu.
Yine Meclis'te bağlanmalı.
Meclis "bir an önce seçime gider" ve halk da "kopan ipi bağlar."
Seçimin kapısını "mahkeme araladı."
Yani milletin önüne sandığı da mı mahkeme koysun?
Bir söz daha var:
Mahkemeye giden 1 kuzu kazanabilir ama 1 inek kaybetme ihtimali de vardır.
Siyaset sektörü kendi sorununu "yüce mahkemeye çözdürdü."
Şimdi düşünme zamanı:
Ne kazanıldı ne kaybedildi?
Siyaset "kendi göbeğini kendi kesemez miydi?"
Mahkeme "iteklemeden" erken seçime gidemez miydi?
Farkında mısınız "Anayasa Mahkemesi kararını yüksek perdeden tartışan pek yok."
Zira:
* Soluksuz kalan siyasete, yüce mahkeme bir soluk aldırdı.
* Mahkemenin kararı, siyasetçiye can suyu gibi geldi.
* Meclis tencerenin kapağını açamıyordu, mahkeme açtı.
Çok şükür "iyi ki Anayasa Mahkemesi var."
Dün Meclis'te Başbakan'ı izledik.
Deniz Baykal'ı dinledik.
Milletvekillerinin "duruşlarına" baktık.
Sohbetlerine katıldık.
"Sakinleşen, özeleştiri yapan" da var. "İnadım inat adım Hacı Murat... Dediğim dedik çaldığım düdük" diyen de.
"Dürbüne tersinden bakan" da.
Yine bir söz:
Sis yelpaze ile dağılmaz.
Siyasetin puslu havası "grup konuşmalarıyla aşılmaz."
Öyleyse "güneş ufuktan şimdi doğar, sandığa yürüyelim arkadaşlar."
Özetleyecek olursak:
Saha çok çamur, futbola elverişsiz.