kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Mayıs 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
MELİHA OKUR

Dün, dündür bugün, bugündür!

Dün, 19 yıl önce Abdullah Gül'ün oturup saatlerce ağladığı koltuğa oturdum... Kayseri'nin "ağır ağabeyi" Abdullah Gül, 1988 yazında aynı koltukta saatlerce ağlamış!
Gül'ün halini gören iki yakın dostu, Ahmet Taşçı ile Rıfat Besçeli, "Durma, bir an önce politikaya gir!" diye gürlemişler!
Öyle ya, Gül neden ağlamış, merak ettiniz mi? Anlatalım.
Gül, o yıllarda ayda 5 bin dolar maaş aldığı İslam Kalkınma Bankası'ndan 20 bankacı ve ekonomisti Türkiye'ye davet etmiş. Türkiye'yi gezmeye gelen bankacı ve ekonomistler, ısrarla, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu da görelim!" diye tutturmuşlar. Gül de misafirlerin Doğu ve Güneydoğu'yu görmesini çok istiyormuş!!!
Heyet, "Gidelim" diye bastırmış. Vakit kaybetmeden Diyarbakır Valiliği'ne, "Güvenlik konusunda bize yardımcı olur musunuz?" başvurusu yapılmış. Valilik, "Güvenliğin sağlanması konusunda yapabileceğimiz bir şey yok!" yanıtını vermiş.
Bunun üzerine heyette yer alan ekonomistlerden biri, Diyarbakır'da konuşlanmış "Çekiç Güç"te görev yapan bir yetkiliye telefon açıp yardım istemiş. Çekiç Güç, heyete ABD'li bir kadın başçavuşu rehber olarak vermiş, "Rahat dolaşın" demiş.
Gezi bitmiş, misafirler uğurlanmış, Gül, İstanbul'da kalmış. Dosdoğru bizim de gidip oturduğumuz ofise gitmiş ve "Kendi ülkemde misafirlerimi ABD'li bir çavuş koruyor, doğrusu çok ağırıma gitti!" diye saatlerce ağlamış...
Bazı çevreler tepki gösterecek ama Gül, İktisat Fakültesi'nde okurken, ülkücülerin mekânı Küllük'te vakit geçirmiş. Milli Türk Talebe Birliği ile Türk Ocağı'na gidip gelmiş. Pek çok ülkücü ile arkadaşlık edip, sol ideolojiyi de hatim etmiş. Yakın dostları, "Eğer o günlerde evini polis bassaydı, solcu damgası yerdi" diyor.
Ne diyelim!
Gül, ağladığı gün, politikaya da girme kararı almış. O yıllarda siyasi ve ekonomik danışmanlık yaptığı Recai Kutan, kısa bir süre sonra Gül'ü Necmettin Erbakan ile tanıştırmış. Politikaya girmesine karşı çıkan babasını ikna eden de, izin alan da Erbakan'dan başkası değil...
İşte böyle... 19 yılda nereden nereye! Demirel yine haklı çıktı. Siyasette, 'Dün dündür, bugün bugündür!'