kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Nisan 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
Hayatına ünlülerin modacısı olarak 'sessiz sessiz' devam ederken, jüri üyesi olduğu programdaki sivri çıkışlarıyla birden hayatımıza girdi. Aslında şarkıcı olmak isteyen Nur Yerlitaş, modacılığa uzanan hikâyesini ve ünlü kadınları anlattı..
Ona sor sor bitmez, onu anlatmaya sayfalar yetmez! Banlieue'deki randevumuzda tam iki saat bekledik ama değdi! Bu kadar şahsına münhasır bir kadın daha yok! Yavaş konuşması, aniden attığı kahkahaları, annesine çekmiş dudakları, kocaman gözleriyle bir kere tanıdınız mı, asla unutamayacağınız insanlardan biri Nur Yerlitaş! Özünde sanat dünyasının kara kutusu, ünlü bir modacı. Şimdilerde 'umut vaat eden' jüri üyesi! Dostlarına, güzelliğe ve yemeğe çok düşkün. Mutfağında iki buzdolabı var. Birinde meyveler, içecekler, diğerinde pasta tipi yiyecekler bulunuyor. Çok dağınık. Asla plan yapamıyor. Evinde iki yardımcısı var ama dediğine göre iki az geliyor. Banyoda hamam usulü yıkanıyor. Her sabah yardımcıları tarafından taslarla, keselerle yıkanıyor. Bir yandan da Binlerce Dansöz Var'ı söylüyor. Güne mide ilacını ve suyunu içerek başlıyor. Hemen arkadan hafif bir kahvaltı ve kahve-sigara keyfini yapıyor. Yemek için gecenin birinde yollara düşebileceğini söylüyor. İyi yemek söz konusu olunca hiç üşenmiyor. Kaşar peyniri ayrı, beyaz peyniri ayrı, pastırmayı ayrı şarküteriden alıyor. Derin Mermerci'ye de Bülent Ersoy'a da elbise dikiyor! Lafı uzatmadan, röportajımız başlıyor...

- Yarışma jürisi olduğunuzdan beri herkes hakkınızda bir yorum yapıyor. Peki siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
- Süper arızalıyım! Sürekli arızalanan bir kadınım. Ama jeneratörü var. Arızalanınca, jeneratör devreye giriyor.

- Giyiminiz, konuşmanız, bakışlarınız çok farklı. Bunları dikkat çekmek için mi yapıyorsunuz, yoksa yüzde 100 gerçek misiniz?
- Kesinlikle yüzde 100 gerçeğim. Size beş yaş, 15 yaş, 25 yaş fotoğraflarımı göstereyim, yine böyleyim. Ben trendy, çok iddialı ve çok şık bir kadınım.

- Kendinizi biraz abartılı bulmuyor musunuz?
- Ben çocukluğumdan beri giyinmeyi çok seviyorum. Babam ayakkabı hastasıydı. Annem de çok güzel giyinen bir kadındı.

- Yani siz annesinin makyaj malzemeleriyle yüzünü boyayan, kıyafetlerini giyen kız çocuklarından mıydınız?
- Tabii tabii! Hatta kuzenlerimle her çarşamba, artistleri görmek için gazinoya giderdik.

- Siz de birçok artistten daha artist gözüküyorsunuz, bu o zamanlardan kalma bir heves mi?
- Ay bebeğim, benim yedi yaşımda saçımı Mehmet Bahçecik tarardı. Taksim'deki yerine sırf artistleri görmek için giderdim.

'AİLEM GEBERTİRDİ BENİ'
- Hangi artistler gelirdi Bahçecik'e?
- Sevim Tuna, Bahar Erdeniz, Nükhet Duru'yu görürdüm.

- Kimin, neresi sizde hayranlık uyandırırdı?
- Nükhet Duru'nun simsiyah saçlarına ve şehla gözlerine; Sevim Tuna'nın sarı saçlarına ve takılarına bayılırdım.

- Peki bu artistleri takip eden küçük kızın hayali neydi o zamanlar?
- Ben o kadınları değil, sahnedeki kadınları beğeniyordum.

- Nükhet Duru sizin için; "Eğer Nur Yerlitaş sahneye çıksaydı hepimizin tozunu attırırdı," dedi. Sesiniz de çok güzelmiş, neden sahneyi denemediniz?
- Ah! Ah! Allah! Top, tüfek, tabanca! Ailem gebertirdi beni.

- İçinizde ukde kaldı mı?
- Ay kalmaz olur mu? Bazen Yeliz, bazen Nilüfer, bazen de Esengül olurdum. Özellikle Esengül'ü çok beğenirdim. Bayılırdım ona! Aynanın karşısında onun şarkılarını söylerdim.

- Kısmet modacılıktaymış. Annenizin elbiseleri, artistlere özenmeniz derken, nasıl bugünkü Nur Yerlitaş'a geldiniz?
- Çok yerde çalıştım. Valiz ticareti yaptım. Eskiden butikçiliğin adı valiz ticaretiydi. Yurtdışından getirdiğin eşyalar ev ya da butiklerde satılıyordu.

- Peki bavul ticareti nereden çıktı?
- Çünkü Türkiye'de böyle giysiler yoktu. Ben de Paris'ten, İtalya'dan alıp sanatçılara, sosyetiklere satıyordum. Potansiyelim yüksekti ama Özal döneminde bu işlerin tadı kaçtı.

'KREDİLERİMİ TÜKETMEM'
- Ve hazır giyime geçtiniz.
- Evet, yakınlarım çok teşvik etti. Ben hep kandırılacağımdan korkuyordum. Çünkü hesap, kitap da bilmem. Beni kız kardeşim yönetir. Çok savruğumdur. Bir sabah uyandım, atölye tuttum, makineler aldım ve başladım!

- Şimdi size "Kraliçe," diyorlar, siz kendinizi moda dünyasında nerede görüyorsunuz?
- Ben bu merdivenleri çıkarken çok hırpalandım. Beni moda dünyasının kraliçesi yaptılar! Çevremdekiler bana "Kraliçe," dediler. Bu nasıl oluyor bilmiyorum. İbrahim Tatlıses'e de "İmparator," diyorlar.

- Siz sanat dünyasının kara kutusu gibisiniz, kaza sonrasında kara kutu açılırsa içinden ne çıkacak?
- Nur Yerlitaş sanat dünyasının kara kutusu ama o kara kutu hiçbir zaman bulunamayacak. Benimle birlikte denizin dibine gidecek!

- Siz hep duruma hâkim, hükümet gibi kadınlardan mısınız?
- Ben kredilerimi tüketmeyen bir kadınım! Bir dostumun işi düşmüşse koşarım. Ama asla kredilerimi kendim için kullanmam!

- Şu anda elinizde sihirli değnek olsa ne yapardınız?
- 20 yaşıma döner asla bu işi yapmazdım. Şarkıcı olurdum. Shakira gibi oryantal-pop söylerdim.
Haberin fotoğrafları