kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Nisan 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Kadınlar güçsüz olmak zorunda mı?

YERLİ dizilerin yüzde 90'ı kadın izleyicilere yönelik olarak hazırlanıyor. Bunların senaristlerinin neredeyse yüzde 75'i de kadın. Durum böyle olunca kadınların yaşadığı sorunlar, dizilerin omurgasını oluşturuyor. İşte bu nedenledir ki ekranlar ağlayan, acı çeken, perişan kadınlardan geçilmiyor. Ne yazık ki bizim ülkemizde kadının adı, gözyaşıyla birlikte anılmak zorunda. Ama ortada ciddi bir sorun var. Senaristler kadın sorunlarını anlatayım derken, kadınları "güçsüz, acılardan başını alamayan, erkek egemen dünyanın köleleri" gibi gösteriyorlar. Ekrandaki kadın karakterleri gözünüzün önüne getirin. Şöyle masaya yumruğunu vuran, erkeklere karşı cansiperane direnen, gözünü hayatın budağından esirgemeyen bir tane güçlü kadın var mı? Hepsi acıların kadını... Hepsi gözyaşı okyanuslarında boğulmak için dünyaya gelmiş gibiler. Bir Aliye vardı. O da dizinin sonunda çocuklarını yanına alıp, denize açıldı. Sözde "güç gösterisi" yaptı. Ama "mutluluğu limanda bırakmak" pahasına!.. Bu görüntü, kadınların derdine derman olmak yerine onun toplumdaki statüsünü daha bir yontuyor. Onun "er meydanında" daha da açık düşmesine neden oluyor. Benim gözüm ekranda şöyle Perihan Abla gibi, İkinci Bahar'daki Hanım gibi ya da Hayat Bilgisi'ndeki Afet Öğretmen'e benzer güçlü kadın arıyor. Nerdeee?