kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Nisan 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
ASLI AYDINTAŞBAŞ

Kime yaradı?

Mahkemede biten Cumhurbaşkanlığı seçimiyle, Türkiye yalnız erken seçime değil, daha gergin, daha kutuplu bir dünyaya yelken açtı. Dün Meclis koridorlarında gazeteciler, kamera ekipleri, köşe yazarları heyecanla dolanırken, oyunun 5 ana karakterinin karzarar bilançosu nasıldı?

ABDULLAH GÜL: 11'inci Cumhurbaşkanlığı'nın kıyısına kadar gelen Abdullah Gül, Anayasa Mahkemesi'nin kararına göre "kaybedenler" hanesine girebilir. Dışişleri Bakanı, son dört yıldır hükümetin itidalli, sinirlenmeyen, kırıp dökmeyen yüzüydü. Ancak ismi ortaya atıldığında AK Parti ve muhalefet arasındaki ilişkiler o kadar gergindi ki, Gül'ün dört yılda paramparça olan testiyi üç görüşmeyle toparlaması mümkün olmadı.
Cem Uzan tarafından reddedilmenin utancını yaşadı. Oysa bu zamana kadar AK Parti dışı çevrelerle ilişkilerini çok özenli götürmüştü. İlk turda Turgut Özal, Süleyman Demirel ve Ahmet Necdet Sezer'den fazla aldı. Yine de Çankaya'ya çıkamayabilir.

DENİZ BAYKAL: Dün oylama sırasında CHP liderinin Meclis'teki odasına uğradık. Rahat ve neşeliydi. İçine taze limon ve nane yaprakları konmuş su sürahisi masadaydı. Başbakan Erdoğan'ın "süreci" neden kötü yönettiğini beş maddeyle anlattı. İster sevin ister ister sevmeyin, Deniz Baykal "kazananlardan"... CHP lideri, önce Erdoğan, ardından Gül'ün yolunu kesmiş olmanın keyfini yaşıyor. Erdoğan'ın rejimle kavgası olduğu, Milli Görüş çizgisinden kopamadığı tezini o kadar işledi ki, Başbakan Çankaya'ya çıkarsa yaşanacak gerilimi istemedi. Her gün bamteline basarak Başbakan'ın Çankaya konusunda karar verme kapasitesini daralttı. İki kutuplu bir Türkiye yarattı. Şimdi "Ya AKP'lisiniz ya bizden" sloganını seçim başarısına çevirmeye çalışacak.

MEHMET AĞAR: DYP lideri dün saat üçe kadar kazanan, üçten sonra ise "kaybedenler" hanesine geçti. Oysa daha düne kadar DYP ve Anavatan'ın birleşmesinde "lider" rolünü üstlenmişti. Kendi milletvekillerini kontrol etmekte zorlanan Erkan Mumcu'nun yanında ne istediğini bilen "sağın ağır abisi" görüntüsü verdi. Dün son dakikada yaptığı basın toplantısında da etkiliydi. Ancak iş oylamaya gelince, 4 milletvekilinden ikisini kaybetti; Meclis'teki karizmasını çizdirdi. Çankaya konusunda Süleyman Demirel'le ciddi bir dirsek temasına girerek "eski siyaset" tarzını geri getireceği izlenimi verdi.

ERKAN MUMCU: Bir haftadır gelgit'ler yaşayan, partisine hakim olmadığı iddia edilen, istemeyerek de olsa Ağar'ın liderliğini kabul etmiş gözüken Anavatan lideri, dün sürpriz bir biçimde "kazananlar" hanesine girdi. Tıpkı Başbakan Erdoğan gibi Balık burcu olan Mumcu, son dakikaya kadar karar vermekte güçlük çekti. Bir yandan çok içerlediği AK Parti'ye Çankaya yolunu açmak; diğer yandan Ağar ve CHP'nin peşinden anti-demokratik bir seçim sürecine sürüklenmek arasında sıkıştı. Ancak son anda partisini duygulandıran bir basın toplantısı yaptı. "6-7 kişi oylamaya girer" denilen 20 kişiden yalnız 2 fire verdi.

BÜLENT ARINÇ: Son günlerde bazı siyasiler Baykal'a gidip "Bu süreçten iki kişi karlı çıktı: siz ve Bülent Arınç" demiş. Oysa Arınç'ın karlı mı zararlı mı çıktığını anlamak kolay değil. Düzen tarafından kabul görebilecek ılımlı adayları veto ederek tabanın istediği Milli Görüş geleneğinden gelen birini aday yaptırmayı başardı. "Dindar bir cumhurbaşkanı olacak" diyerek partideki "büyük ağabey" pozisyonunu büyüttü. Uzlaşmacı davranmayı zul kabul eden, Refah ve Fazilet günlerinde olduğu gibi "sisteme hodri meydan diyen" siyasetçi görüntüsü verdi. Son basın toplantısında "Yarın çok daha güzel olacak" dedi ama umduğu henüz olmadı.

TAYYİP ERDOĞAN: İstemediği halde kendini seçim arifesinde buldu. Muhalefetle çok kavga etmiş olmanın faturasını, AK Parti'nin uzlaşma arayışına geçtiği son haftada ödedi. Baykal'a göre "Önce kendisi olmak istedi, olamadı. Sonra istediği adayı seçtiremedi (Vecdi Gönül ya da Beşir Atalay) ve tabanın adayını kabullendi." Ancak Erdoğan darbelere alışık, uzun yol koşucusu. Mağduriyet ortamında yapılan erken seçimden en karlı çıkan kendisi olabilir.