kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
  |  Benim şehrim | 24 Nisan 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC

Kavgayla reyting elde etmek bize özgü değil

BUGE CANKAT GÜNAYDIN
En büyük hayalinin bir Çağan Irmak ya da Reha Erdem filminde rol almak olduğunu söyleyen Şebnem Dönmez: İnsanların duygularından ve kavgalarından reyting elde etme çabası sadece Türkiye'ye özgü bir durum değil!..
Oyunculukta 'çok iyi' olmayı hedeflediğini sık sık dile getiren ünlü sunucu Şebnem Dönmez, yaklaşık 8 yıl ayrı kaldığı ekranlara 'Bak Kim Dans Ediyor' yarışmasıyla geri döndü. Dönmez, "Yarışmacı olarak teklif gelse kabul eder miydiniz" sorusuna "Bana hepsinden teklif geldi ama yarışmak bana uygun değil" yanıtını verdi. En büyük hayalinin bir Çağan Irmak veya Reha Erdem filminde oynamak olduğunu söyleyen güzel sunucu, röportajımız sırasında bir de adak adadı: "Bu hayalim gerçek olursa bir tektaşı hak ettin. Bu röportajın adağı da bu olsun!"

RÜZGAR HANGİ YÖNDEN ESERSE...

* "Tek hedefim iyi bir oyuncu olmak" diyordunuz ama yıllar sonra yine sunucu olarak çıktınız karşımıza. Hedefinizde değişiklik mi oldu? Tercih yapmak söz konusu değil ki! Rüzgar nereden eserse... Rüzgar çok uzun süre oyunculuk yönünde esti. Çünkü yeni başladığım ve çok fazla mesai harcamam, öğrenmem gereken bir işti. Biraz yol kat ettim, 5-6 tane sinema filmi yaptım. Aslında sunuculuktan uzak kalmak gibi bir durum yoktu. Sadece iyi proje olmadı.

* Yani oyunculuktan vazgeçmediniz? Asla! Mümkün değil. Hedefim her zaman iyi bir oyuncu olmak üzerine. Oyunculuk yaşsız bir meslek. Bunu sonuna kadar yapmak istiyorum.

* Bu kadar zaman sonra sunuculuğun hangi yönü cazip geldi size? 7-8 senedir canlı yayından uzaktım. Bu projeyi de aslında canlı yayın heyecanını özlediğim için kabul ettim. Son 2-3 senedir bu konuda bir el kaşınması yaşıyordum. Bu işi kabul etmemin nedenlerinden bir tanesi de; benim de programın içinde dans edeceğim bir proje olmasıydı. İlerleyen haftalarda bir dans gösterim olacak.

* Bu tarz yarışmalarda sunucunun görevi sunuculuktan çıktı. Yaşanan polemikler nedeniyle iyi bir kriz yöneticisi de olmak gerekiyor değil mi? Evet bir nevi moderatör olmak gerekiyor. Herkes aynı anda konuşuyor. Yönetmen kulaklıktan 'Hadi bitirsin artık' diyor ama o kişi susmuyor. Herkes bir şeyler söylemek istiyor.

SEVİYE DÜŞÜKLÜĞÜ VE KAVGA YOK


* Sizin yarışmada fazla polemik olmuyor... Bizim kaliteli bir şey yaparak reyting almak gibi bir gayemiz var. Seviye düşüklüğü ve kavga yok. Kimseyi rencide etmeden yorumlar yapılıyor.

* Peki sunucu değil de yarışmacı olarak teklif gelse kabul eder miydiniz? Bana hepsinden teklif geldi ama kabul etmedim.

* Neden? Bu sorunun cevabını veremediğim için! Niye yapayım yani? Teklif edenlere de aynı şeyi söyledim.

* Size hangi yarışmadan teklif geldi? 'Buzda Dans'tan geldi mesela...

* Katılmamanız, biraz da 'attan inip eşeğe binmem' gibi bir düşünceden mi kaynaklanıyor? Hayır hiç öyle düşünmedim. Görüşmeye de gittim. Bana gelen her teklifi gider, dinlerim. Benim için buzda kaymak çok eğlenceli bir şeydi ve eminim acayip şeyler yapardım. Böyle bir şeyi öğrenmek isterim ama yarışarak değil! Bir filmde buz pateni yapan bir kızı canladırmam söz konusu olsa çok sevinirdim. Yarışma fikri bana doğru gelmiyor.

* 90'lı yıllardan beri televizyon dünyasının içindesiniz. O dönemden bugünlere nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz? Tam bir televizyon çocuğu olarak büyüdüm ben. İlk zamanlar her şey çok güllük gülistanlıktı. Paralar zamanında ödenirdi. Çok daha naif bir ortam vardı. Sonra çok bozuldu, gittikçe de bozuluyor fakat ben bunun sadece Türkiye'ye özgü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Televizyonun kendisi zaten dejenerasyona uygun bir şey. Türkiye'nin dünyadaki duruma yaklaştığı düşüncesindeyim.

* Ekrandaki kavgalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Aslında insanların duygularından, kavgalarından reyting elde etmeye çalışmak sadece Türkiye'ye özgü bir şey değil. Ama ben bu tür gerginliklerden hoşlanmıyorum. Ben gülmekten ve eğlenmekten hoşlanıyorum.

* Bir de Oray Eğin gibi ortamı kızıştıran, sivri dilli jüri üyeleri var... Bence iyi bir seçim. Bir takım dengeler oluşturulmak zorundaysa; yapılacak bir şey yok. Jüri üyelerinin söylenmesi zor şeyleri söyleyebilecek kapasitelerinin olması lazım.

* 'Bak Kim Dans Ediyor' yarışmasının sivdi dilli jüri üyesi de Nur Yerlitaş... Evet, o jürimizin kraliçesi. Sivri dilli olmaya çalışıyor ama o kadar tatlı bir insan ki olamıyor. Bir şeyi eleştirerek söylüyor ama iyi niyetle söylemeye çalıştığı için kötü bir şey söylese de kimse ona kızamıyor.

AKSİYON DOZU YÜKSEK ROL İSTERİM

* Dizilerde göremiyoruz sizi... Beğendiğim bir proje gelseydi kabul ederdim. Çok teklif geldi aslında ama bu biraz da hissetme meselesi. Şu an en çok tiyatro yapmak istiyorum. Hayatımdaki en büyük amaçlardan biri de; bir Reha Erdem veya Çağan Irmak filminde oynamak. İkisinin de sinemasını çok beğeniyorum. Bu hayalim gerçek olursa bak bir tektaşı hak ettin. (Gülüyor)

*
Olursa isterim ama... Tamam; bu röportajın adağı da bu olsun!

* Çin ve İran sinemasını seviyormuşsunuz... Çin sinemasının çok iyi örneklerini izledim. Alelade bir Hollywood filminde yer almaktansa; bu filmlerin içerisinde var olmayı çok isterim.

* Sizin tercihiniz aksiyon dozu yüksek rollerden yana daha ağır basıyor galiba... Evet; kendimi öyle rollere daha yakın hissediyorum. Çünkü bedensel olarak hareket etme kabiliyetim var ve bedenim verileni çok çabuk öğreniyor. Bu özelliğimi kullanmak isterim. 'Konuyla ilgili olan insanlara duyurulur' diyorum. (Gülüyor)
Haberin fotoğrafları