Siz hâlâ Gelibolu'yu göremediniz mi?

Hava güzel, her yer yemyeşil. Şimdi Gelibolu'yu görme zamanı.
1'inci Dünya Savaşı'nın izleri orada.
Seyit Onbaşı'nın anıtı orada.
"Şu çılgın Türkler'in destan yazdığı topraklar" ayağınızın altında.

3 bin yıllık bir tarih.
Türkler'in Avrupa'da ilk ayak bastıkları yer.
Piri Reis'in memleketi.
"Denize nazır" bir yerde durup "namazgâhın" resmini çekiyoruz.
Osmanlı denizcileri sefere çıkmadan burada namaz kılarmış.
Burası bir "açık hava camisi."
Hava güzelse bayram namazı, teravih namazı hâlâ kılınıyor.

Gelibolu Belediye Başkanı Cihat Bingöl "karşıyı" gösteriyor:
- Demirel ile Ecevit'in 12 Eylül sabahı getirildikleri yer orası.
"Orası" Hamzakoy.
Zaten kaldığımız otel "Hamzakoy'da." Otelimizin adı da "Hamzakoy." Bir zamanlar "iki eski başbakanın sürüldüğü" Hamzakoy şimdi "turizme açılıyor."
İstanbul'dan bir yatırımcı gelmiş.
Hamzakoy'a 416 yataklı bir otel yapmak istiyor.
5 yıldızlı.
Açık kapalı yüzme havuzlu, alışveriş merkezli.
Hamzakoy'da dolaşırken bir Gelibolulu "bir dakika" diye önümüze çıkıyor:
- Kim Cumhurbaşkanı olacak?
Namık Kemal Tekirdağ'da doğmuş.
Vasiyeti üzerine Bolayır beldesinde gömülmüş.
Nereye gitseniz mutlaka "tarihten bir yaprak."
"Piri Reis Müzesi'ni" geziyoruz.
Müze eskiden "zindanmış."
Kimler bu zindanda yatmamış kimler.
Sabetaycıların lideri Sabetay Sevi dahil.
Gelibolu yarımadası dünyanın ve Türkiye'nin her yerinden gelenlerle dolup dolup taşıyor.
İnsanlar tarihin içinde yaşıyor. Ortam öylesine etkileyici ki bir süre sonra "başınız dönüyor."
Sarhoş gibi oluyorsunuz.

Siz hâlâ Gelibolu'yu görmediniz mi?
Mutlaka görmelisiniz.