kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Nisan 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC

Sokak hayvanlarının koruyucu melekleri

NESLİHAN TUNÇ
Hayvansever olmak tartışmalı bir kavram. Kimileri pet-shop'tan satın aldıkları cins köpekleriyle ilgileniyor, kimileri ise tür ayrımı yapmadan bütün canlıları seviyor. Bir de hayvanseverliğin ötesinde, 'kahraman' olarak nitelendirilmesi gerekenler var. Çünkü onlar bütün günlerini, barınaklardaki sokak hayvanlarına adamış durumdalar. Birçok hayvanseverin tiksinip, önünden dahi geçmediği barınakların gönüllüsü olan bu kadınlar, haftanın yedi günü, saatlerce barınakta çabalıyorlar. Sadece oradaki hayvanları biraz daha rahat ettirip, gözlerindeki sevgiyi hissedebilmek için... Üstelik onlar, barınaktaki her işe koşturuyorlar. Gerektiğinde kan içindeki yaralı bir köpeği kucaklayıp tedaviye götürüyor, felçli bir hayvanın altını temizleyip, elleriyle besliyorlar.

Berrin Olcay: 'Gece rahat uyuyorum'
2001 yılından beri Beykoz Barınağı'nın gönüllü sorumlusu olan Berrin Olcay daha önce Sarıyer Barınağı'nı kurup orayı yaşanır hale getiren ekip içinde yer almış. Hemen her gün barınakta olduğunu söyleyen Olcay, ihtiyaç olduğunda barınakta sabahladığını bile belirtiyor: "Bizim barınak hep gönüllülerin yardımıyla yürüyor. Belediyeden destek yok. Gerektiğinde serum da takıyorum, pislik de temizliyorum. Bin 500'ün üzerinde hayvan var. Çok ciddi sorunlarla boğuşuyoruz. Biz hayvanların kayıtlarının tutulmasını istiyoruz. Alınırken de, bırakılırken de biz başında olmak istiyoruz. Ama köpeklerin çoğunu Hadımköy ve Gebze'deki ormanlara bırakıyorlar. Biz bu hayvanların alındıkları yere geri bırakılmasını istiyoruz." Berrin Olcay'a göre barınakta olmanın en güzel yanı vicdan rahatlığı: "Gece yattığımda rahat uyuyabiliyorum. Elimden geleni değil, elimden gelenin çok daha fazlasını yaptığıma inanıyorum. O hayvanları mutlu görmek, hasta hayvanları iyileştirmek, iyi bir yere sahiplendirmek bana yetiyor." Özel hayatının kalmadığını söyleyen Olcay, "Bütün beynim bu konuya odaklanmış durumda. Eşim 'Senin kafanda köpekten başka bir şey yok,' diyor. Onun desteği olmasa asla böyle bir şey yapamazdım. O da bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyor ama biraz da evime vakit ayırmamı istiyor," diyor.