kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Nisan 2007, Çarşamba
Son Dakika
arama
atv
Kanal 1
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Piyasaların riski nerede?

Genelkurmay Başkanı'nın düzenlediği basın toplantısındaki açıklamaları, Cumhurbaşkanının rejim uyarısı ve Ankara'daki büyük miting Cumhurbaşkanlığı seçiminde belirliyici olmasa, kısa vadede siyaset ve ekonomi üzerinde etkili olmasa bile, genel seçim süreci ve sonrasında ülke etkisi ortaya çıkabilir. Son üç olay siyaset bölünmesine yol açabilir.
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde finansal piyasaların dışa bağımlı pozitif eğilimi devam ediyor. Meclis'te AK Parti'nin 354 milletvekiline sahip olması Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir kriz yaşanması ve tıkanıklık meydana gelmesi beklentisini önlüyor.

- Yabancıyı ilgilendirir mi - Nasıl olsa bir seçim yapılacak. Süreç şu veya bu şekilde aşılacak. Kimin Cumhurbaşkanı olduğu da yabancıları pek ilgilendirmiyor. Brezilya'da Lula'nın başkanlığa yeniden seçilmesi bizi ilgilendirdi mi? Ama borsasının nereye gittiği, faizinin ne olduğu ilgilendirdi. Bizim piyasaları da etkiledi. İşte bu süreçte de Türkiye'nin verdiği faizin dünyanın en yüksek faizlerinden biri olması yabancıları çekiyor. AB ile müzakerelere başlayan bir ülke olarak Türkiye son yıllarda yabancı doğrudan sermaye tarafından keşfedildi ve yıllık 20 milyar dolar sermaye çeker hale geldi. Doğrudan sermaye girişinin yılın ilk üç ayında 12 milyar dolara varmasının ve devamının beklenmesinin piyasaların iyimserliğini korumasında önemli bir katkısı olabilir.

- Anketlerin gücü - Bu nedenlerle Cumhurbaşkanlığı seçiminin piyasaları ilgilendiren yönü genel seçimlere etkisiyle sınırlı kalıyor. Genel seçime nasıl bir etki yapacağı ise cumhurbaşkanlığı adayları kesinleştikten ve seçimi yapıldıktan sonra ortaya çıkabilecek. Asıl olarak da genel seçim ortamına girilmesi ve anketlerin açıklanmasıyla görülebilecek. Anketler tek başına iktidarı gösterirse piyasalardaki pozitif trend tabiki en başta küresel piyasalara bağlı olarak seçime, hatta seçim sonrasına kadar devam edebilir. Açıklanacak yeni önlemler ve ekonomide ortaya çıkabilecek gerçek tabloya göre, piyasalarda belli bir kırılma yaşanması seçim sonrasına kalabilir.

- Profesyonellerin rolü - Ancak o zamana kadar geçecek olumlu tren ve yükselen fiyat düzeylerinden hisse senedinden gayrimenkule kadar varlıklarda belli el değiştirmeler yaşanabilir. Zaten şu anda da piyasalarda ortaya çıkan istikrar ve iyileşmede bu el değiştirmenin ve kâr realizasyonunun yeterince yaşanmamış olmasının, varlıkların genelde profesyonel ellerde toplu bulunmasının da etkisi var. Fakat bu kar satışlarının kalıcı negatif eğilimlere dönüşmesi küresel piyasalardaki atmosferin tersine dönmesine bağlı. Eğer global likidite bolluğu devam ediyorsa, Türkiye'de belli kar satışlarının ardından piyasalar kendini yeniden toparlayabilir.

- Koalisyon ihtimali - Şayet anketler bir koalisyonu işaret ederse bu durumda satışlar daha sert olabilir ve elbette daha önceden başlayabilir. O zaman Cumhurbaşkanlığına kimin seçildiğinin önemi ortaya çıkabilir. Koalisyon ihtimali arttıkça satış baskısı da artalabilir. Seçimlere bir kaç hafta kala da satışların dip noktası görülebilir. Son birkaç hafta ya aşırı satış yapıldığı için bunun bir düzeltmesi şeklinde geçebilir ya da seçim sonrası gelişmeler satın alınmaya başlanabilir.
Bu sıralarda küresel piyasaların kötüleşmesi Türkiye'nin daha olumsuz etkilenmesine yol açabilir. İyileşmesinin yansıması ise sınırlı kalabilir.
Cumhurbaşkanlığı seçiminden pek etkilemeyen piyasalar için önümüzdeki dönemde risk, yörüngesine girmiş olduğu dış piyasalardan ve genel seçim anketlerinden gelebilir.

- Sonuç - "Bazı dermanların sonu, dert; bazı dertlerin sonu ise derman olur" Hz. Ali