kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Nisan 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Cumhurbaşkanı "gibi"

Oluyor bitiyor "gibi." Recep Tayyip Erdoğan Çankaya'ya çıkıyor "gibi." Artık yavaştan yavaştan, sağa sola veda ediyor "gibi."
"Gibi" leri tırnak içinde yazdık.
"Ne olur ne olmaz" diye.
Aslında olacak bir şey yok "gibi."
Başbakan'ın "Çankaya planı" aksaksız yürüyor.


Uçakta gazeteci soruyor:
- Başbakan olarak bu uçakla yaptığınız son yurtdışı seyahat bu mu? Yanıt:
- Havuz sistemi kuracağız... Uçaklar bir havuzda toplanacak... Çankaya da kullanacak, Başbakan da.


Bu yanıtın tercümesi:
- Şu anda Başbakan olarak kullandığım uçağı, Cumhurbaşkanlığı'na çıkınca götüreceğim... Çankaya'nın uçağı olacak.


Tayyip bey Çankaya'ya gidince "yeni bir uçak istiyorum" dese kızılca kıyamet kopacak.
"Büyük uçaktan inip küçüğüne binmek" de olmaz.
Öyleyse "çözüm belli."
"Tercüme" gayet açık.


Başbakan'ın dün AK Parti grubunda yaptığı konuşma da "iyi tercüme edilmeli."
Bizce veda konuşması "gibi."
Örneğin şu sözü:
- Oturduğum yer neresi olursa olsun hedef millete hizmettir.
Tayyip bey "Başbakan olarak kalmayı düşünse" bu sözü söyler mi?
"Söz" rasgele söylenmiş değil.
"Özenle" seçilmiş.
Günlerdir verdiği bazı mesajlar "gibi."

Başbakan'ın arada sırada "esip gürlediğine" bakmayın.
Onlar "siyasetin cilvesi."
Tayyip bey "hangi adrese" karşı sesini yükseltiyor?
"Kime" çatıyor?
Önemli olan bu.
AK Parti Genel Başkanı'nın "hedef tahtasına" oturttuğu parti CHP.
"Sürekli vurduğu lider" Deniz Baykal.

1. Tayyip bey CHP'ye vurdukça, AK Parti tabanı rahatlıyor, coşuyor, kitleniyor.
2. Başbakan'ın sürekli CHP'ye ve Deniz beye yüklenmesi CHP'yi de, Deniz beyi de güçlendirir... CHP'nin güçlü olması da Tayyip beyi hiç rahatsız etmiyor.
3. Başbakan 2 partili Meclis'ten memnun... CHP gücünü korumalı ki Meclis'e 3'üncü, 4'üncü parti giremesin.


Kim ne derse desin Tayyip bey "süreci iyi kullandı."
Bir gün "bir laf etti."
Örneğin "İstanbul'un trafiği çok sıkışık... Acaba plaka sınırlaması olsa" diye...
Millet "lafı ciddiye aldı."
Günlerce tartıştı.
"Zaman" da Tayyip beyin lehine işledi.

Milletvekillerine "görüş sorulması" da yine "taktiğin-sürecin" bir parçası değil miydi?
Biri dedi ki "çıkmazsanız kaçtı derler."
Diğeri dedi ki "rüyamda gördüm, çıkacaksınız."
Tek sorun "bazı kesimlerin rahatsızlığıydı."
Onlar da "enerjilerini 14 Nisan Ankara mitinginde boşalttılar."
Sonuç:
Oluyor, bitiyor, çıkıyor "gibi."
Yalan mı?