kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Nisan 2007, Pazar
Son Dakika
arama
atv
Kanal 1
ABC
Yurtdışına açılırsam sokakta yürüyemem
BAŞAK ÇOKAN - MAGAZİN
Eski manken, yeni jüri üyesi Eyşan Özhim, yurtdışına açılmak istiyor, kendine inanıyor ama korkuyor: Yurtdışına çıkarsam yolda rahat yürüyemem. Çünkü mutlaka kafalar bana döner! Ama bir gün orada kendimi göstereceğime inanıyorum..
* Christian Dior ve Kenzo gibi iki dünya markasının kataloglarında mankenlik yapma şansı yakalayan ilk Türk mankensiniz. Bu teklifi neden kabul etmediniz? Avrupa'daki birçok ajans katalogdan beni görerek çok beğenmişti. Ajansa davet ettiler. Dior'un adayları arasında Claudia Schiffer, Eva Herzigova ve daha birçok ünlü vardı. Onları görünce şansımın düşük olduğunu düşündüm. Elemeler yapıldı, ajansıma benim seçildiğimi söylemişler. Ben kimlerle yarışıyorum" dedim ve kabul etmedim. Çünkü bu olaydan sonra rahat gezip dolaşamayacağımı düşündüm. Özgürlüğümün kısıtlanacağından korktum...

* Yurtdışındayken tanıştığınız ünlüler oldu mu? New York'ta bir restoranda karşımdaki masada Anthony Quinn oturuyordu. Beni New York'ta yaşayan bir yıldız sanmış. Bir içki ısmarladı, yemek yedik. Sonra kaldığım otelde kalan Robin Williams'ın yanına gidip oyunculuğunu çok beğendiğimi söyledim. Ertesi gün kahvaltıda Susan Sarandon "Günaydın, nasılsın?" dedikten sonra masasına geçti. Yanımda ajanstan kız arkadaşlarım vardı, inanılmaz havam oldu!

ÇAYCISI BİLE OLURUM!

* Ünlülerin uğrak yerlerini özellikle mi tercih ettiniz? Tamamen tesadüf müydü? New York'ta da İstanbul'da olduğu gibi elinizi çarptığınızda bir ünlüye rastlıyorsunuz. Ama çok üzüldüğüm bir olay oldu. Arabama giderken bir adam çarptı. Yüzüne bile bakmadan arabaya bindim. Görevli, "O ünlü yönetmen Steven Spielberg'dü" dedi. Tanışmayı en çok arzuladığım insanla burun buruna gelip konuşamadım! Konuşsam, "Çaycınız bile olurum!" derdim...

* Yurtdışına açılmak için özel bir çaba gösteriyor musunuz?Yurtdışına çıktığım zaman yolda rahat yürüyemem. Çünkü kafalar döner, insanlar sürekli bana bakar. Sanırım beni ünlü birine benzetiyorlar. Ben oyuncu olarak birkaç filmde rol aldıktan sonra şansımı yurtdışında denemek istiyorum. Bir gün orada kendimi göstereceğime inanıyorum.

* Marka müdürlüğü yaptığınız dönemde sanat dünyasından ne kadar süre uzak kaldınız? Yedi sene! Ama her sezon sinema reklam ve TV reklam filmleri hazırlıyordum. Yani reklamcılar ve ajanslarla iç içeydim. Film ve dizi teklifleri o zaman da geliyordu; reddediyordum. Oyunculuğa ayıracak vaktim yoktu.

* Kariyerinizde yükselişe geçerken mi evlilik kararı aldınız? Çok güzel bir kızdım; beni beğenen çoktu. Eşim, işimde bana çok destekti. Böyle biri hayatıma girmişken kaybetmek istemedim. Hakkımda çıkabilecek aşk haberlerini engellemek adına 20 yaşında evlilik kararı aldım. 10 yıl çok düzenli giden evliliğim, 7 yıllık yoğun çalışma tempomda heyecanını kaybetti.

* Evliliğiniz bittiğinde hakkınızda spekilasyonlar çıktı... Onlar benim onay vermediğim konulardı. Kimse bana sormadı. Eşimin annesi ve annem o kadar üzüldü ki... Biri kalp hastası, diğeri şeker. Annem ekranda beni görünce felç olacak diye korkuyordum.

PINAR KÜFRETSEYDİ

* Bu kadar endişeniz varken kendinizi neden 'Şarkı Söylemek Lazım' gibi kavganın yoğun olduğu bir ortama attınız? Bu teklif bana geldiğinde başta çok istemedim ama polemiklerden kaçan ve bu konulara girmeyen biri olduğum için sakınca görmedim. Ama her jüri koltuğuna oturduğumda kalbim heyecanla atıyor. Anneme bir şey olacak diye stresli bir yarışma geçiriyorum.

* Elenen yarışmacılardan Pınar Altuğ'un sevgilisi Yağmur Atacan için 'afacan' demiş, tepki almıştınız. Altuğ ile sorunlarınızı çözdünüz mü? Yağmur, "Eyşan'ın benim hakkımda espri yapmak için zekası yetmez" dedi. Yakıştıramadım. Pınar yıllar önce beni öve öve bitirememişti. Pınar televizyonculuğu çok iyi öğrenmiş. Nereden para kazanacağını da! Önce bana gelip kızıp, küfretmesini isterdim. Ben de kameraların önünde özür dilerdim.
Haberin fotoğrafları