kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Nisan 2007, Cumartesi
Son Dakika
arama
atv
Kanal 1
ABC
Müziğin geniş sokaklarında geziniyorlar
Nuh KÖKLÜ
Adlarını sıkça duyamayacağınız ama müziklerine takılıp kalacağınız 17 isim. Oda pop'undan ambient caza, değişik tarzları deniyor ve müzik piyasasında kendilerine yer bulmaya çalışıyor..
Onlar kolayı değil, zoru seçiyorlar. Ana yollardan saparak gönüllerinin istediğince müziğin sokaklarını arşınlıyor, icra ettikleri müziklere bir isim vermektense işleriyle meşgul olmayı yeğliyorlar. Bettyween, Atonall, Nekropsi, Islak Köpek, Fungu ve diğerlerine rastlamak biraz zahmet istiyor ama onların müziğini dinledikten sonra, en hafif deyimle müptelası olmamanız da mümkün değil.

Şarkının içinden film geçiyor
Osman Refik Akyüz ismini, 'Atonall'in yaratıcısı' dendiğinde artık tüm dünya tanıyor. Akyüz, Atonall projesi altında iki albüm yayınladı. Borga Parlar ve İksir grubuyla Vardır adlı albümü yapmış, Mor ve Ötesi'nin ilk albümünün prodüktör kadrosunda yer almış vs. Ama onu bütün dünyada tanınır kılan, 2002 yılında, Outstanding Musicians of the 20th Century kitabında kendisinden bahsedilmesi. Yani dünyanın az tanınır ama kaliteli müzik yapan müzisyenlerinin toplandığı listede, Akyüz'ün de ismi var. Onunla röportajımıza "Neyin alternatifisiniz?" sorusuyla başlamamamız tuhaf kaçıyor. Çünkü yüzünü görmediğiniz müzik adamları, Akyüz'le birlikte, aralarında Metallica'nın eski basçısı Jason Newsted'in de olduğu 2 bin kişinin alternatif olduğuna karar vermiş bile. Akyüz için ise farklı olmanın anlamı; değişik aranjmanlar ve ses mühendislerinin sırrına vakıf olabileceği teknikleri kullanması. Mesele onun için bu kadar teorik ama "Peki Atonall nedir?" deyince işler değişiyor: "Atonall özgürlük demek. Bir başka şeye benzetilip benzetilmemesine kulak asmamak demek." Akyüz, 1992'de Ahmet Güvenç'ten (Kurtalan Ekspres) bas gitar ve armoni dersleri almış ve stüdyoda çalışmaya başlamış ama Türkiye'de ses mühendisliğinin yeterli olmadığını düşünerek ABD'ye eğitim almaya gitmiş. Ve Depeche Mode'u ilk dinlediğinde, yapmayı düşündüğü müziği icra etmek için kolları sıvamış. 1995'te çıkan ilk Atonall albümünden üç yıl sonra albümdeki bir şarkısının, ABD'de synt-pop albümler çıkaran bir şirket tarafından kullanılması, Akyüz'e 'yeni dünya'nın kapılarını açmış. Bu aslında coğrafi anlamda değil de, seslerle rahatça çalışabileceği ortamı bulması anlamında bir 'yeni dünya' olmuş. 1999'da Ada Müzik etiketiyle çıkardıkları Vardır bir yana, Refik Akyüz'ün nereden nereye geldiğini görmek için ikinci Atonall albümü O Günü Beklerken'e (2013 Records) göz atmak gerekir. Akyüz, yaptığı müziğe bir ad vermek gerekirse, electro-synt demeyi tercih ediyor. Depeche Mode ve Muse gruplarına, dahası İngiliz electro sound'a akraba bir müzik icra ediyor ama onu dinleyenler yaptığı müziğe bir isim takmışlar bile: Film müzikleri. Soundtrack yaptığından değil, şarkılar dinleyeni bir filmin parçası gibi hissetirdiğinden öyle deniyor. Gerçekten de sanki şarkı döndükçe, kafanızın içinde bir filmin de döndüğünü hissediyorsunuz.
Alternatif: Stüdyosunda istediği aranjmanları, sesleri kullanıyor. 10 yıl içinde yalnızca iki albüm çıkardı.
Kime benziyor: Depeche Mode, Muse
Bilgi: www.oramusic.net