Öyle güzel şeyler izledik ki... Onları görme şansına erişenler ise belki ömür boyu saklayacakları görüntüler yakaladılar. Merak etmeyin: En iyileri, ticari sinemalara da gelecek. Ama elbette hepsi değil... Alıcıların seyircinin ilgisini ölçtükleri ve ona göre film seçecekleri de söyleniyor. Benim gözdelerim şunlar: Alain Resnais'nin, 84 yaşında ve olgunluğunun doruğunda oya gibi ördüğü insan ilişkileri şiiri Kalpler.. Baraj inşası için yıkılan bir kenti, bir hikâyenin ayrılmaz parçası haline getirmeyi başaran Çin filmi Durgun Yaşam. Tayvanlı usta Tsai Ming-Liang'ın insanı allak-bullak eden karamsar filmi Yalnız Yatmak İstemiyorum. Macar İstvan Szabo'nun amansız bürokrasi eleştirisi Akrabalar. Tutkuya dönüşen bir yaşlılık aşkını en inandırıcı biçimde karşımıza getiren ve Peter O'Toole'u yeniden yıldızlaştıran Venüs... Gürcü usta Otar Iosseliani'nin son başyapıtı, özellikle Fransız usulü siyasetle ve politik skandallarla tatlı tatlı dalga geçen Güz Bahçeleri. Hemen ardından, Rus yönetmeni Aleksey German'ın, futbol fonu önündeki sosyal deprem hikâyesi Garpastum... 9. Senfoni'nin ilk kez çalınması çerçevesinde, büyük sanatçının yaratma sürecine dokunaklı bir ışık tutan Agnieska Holland filmi Beethoven'ı Anlamak.. Kenneth Branagh'ın, Mozart'ı kişisel biçimde ve zengin bir görsellikle yorumladığı opera-film Sihirli Flüt. 'Oscar'lı Barbara Copland'ın, kadın country grubu The Dixie Chicks'in politik soslara bulanan gerçek öyküsünü anlattığı belgeseli The Dixie Chicks: Sus ve Şarkı Söyle. Koreli Park Chan-wook'un, bence Michel Gondry filmlerinden çok daha başarılı olan absürd ve çılgın filmi, Ben Bir Robotum Ama Sorun Değil.. Estetik bir cinsellikle yüklü zarif Kore filmi Kral ve Soytarı. Ethan Hawke'un yazıp yönettiği kırık yol filmi En Sıcak Eyalet.. Ve de başkaları. Bakalım hem Altın Lale'de hem de iki ayrı jürinin dikkatine sunulan Türk filmlerinde heykelcikleri kimler alacak? Bu akşam yapılacak kapanış töreninde öğreneceğiz.