kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Nisan 2007, Çarşamba
Son Dakika
arama
atv
Kanal 1
ABC
MEHMET BARLAS
Baş Yazı
Ya AK Parti Cumhurbaşkanı seçmez ve erken seçimi seçerse...
Biz gazete yorumcularını siyasetçilerden farklı kılan en büyük ayrıcalığımız, kendi gündemimizi kendimizin belirleyebilmemizdir. Buna karşı gündem siyasetçinin üzerine gelir ve görmezden gelinemez.
Bu açıdan bizlerin çoğu zaman dışına kaçabildiğimiz "Gerçek gündem" çok yoğun. Hepsi de "Öncelikli" olmaları gereken iç ve dış sorunlar, siyasetçilerin önünde yığılmış durumdalar. Cumhurbaşkanlığı seçimi ise, bu öncelikli gündem maddelerinden sadece bir tanesi.
Türkiye'ye "Dışarıdan" bakan kurumsal yatırımcılarla görüştüğünüz zaman ise, mesela en son tarih olan 4 Kasım'da yapılacak genel seçimler, Cumhurbaşkanı seçiminden daha önemli. Çünkü Türkiye'nin dış dünyaya dönük görüntüsünün en ağırlıklı öğesi, Türkiye'nin AB üyelik sürecinin devam edip etmeyeceğine dayalı. Bir genel seçimden çıkabilecek yeni TBMM'nin tablosu, bu açıdan önem taşıyor.
Cumhurbaşkanı seçimi ise, iktidarın ve icraatın sahibi olan partiyi değiştirmeyecek. Yani AB politikası aynı kalacak. Genel olarak dış politikada izlenilen çizgi de değişmeyecek.
Ama Türk siyasetçileri Cumhurbaşkanlığı seçimini de öncelikli madde olarak önlerinde görmek durumundalar. Bu arada genel seçimin tarihinin belirlenmesi de, "Sorumlu" siyasetçiler tarafından öncelikli bir madde olarak durmakta.
Önce Cumhurbaşkanı seçimini ele alırsak...
Diyelim ki bazılarının tezi ağır bastı ve birinci turda İçtüzük'ün öngördüğü 367 olan "Toplanma yeter sayısı" sağlanamadı... Anlaşıldığına göre bu durumda konuyu CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne götürmesi ihtimali fazla olacak. Ve diyelim ki Anayasa Mahkemesi de ikinci tur oylama için geçmesi gereken üç gün içinde, "Cumhurbaşkanı seçmek için 367 katılım şarttır" diye karar verdi.

ANAYASA MAHKEMESİ
Herhalde bu durumda da TBMM'de oylamalar devam edecektir. Anayasa'ya göre üye tam sayısının üçte iki çoğunluğunu oluşturan 367 milletvekilinin katılımı sağlanmasa da, önce ikinci sonra da 3'üncü tur oylamaya geçilecektir...
Bu durumda AK Parti, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde bunu da iptal için Anayasa Mahkemesi'ne götüreceği belli olan CHP'ye karşı mesela şu yolu izleyebilir. Anayasa'ya göre 3'üncü turda üye tam sayısının salt çoğunluğu olan 276 oyu sağlayan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. Bu durumda AK Parti milletvekilleri kendi adayları olan kişiye, hem 3'üncü hem de 4'üncü turda 276'dan eksik oy verirler. Cumhurbaşkanı seçilemez. Böylece Anayasa emri olan "Erken Genel Seçim" kaçınılmaz hale gelir.

BİR TAŞ VE İKİ KUŞ
Çünkü Anayasa'nın 102'nci maddesine göre, "Yeni cumhurbaşkanı seçimi en fazla 30 gün içinde tamamlanır. Bu 30 gün içinde en fazla dört oylama yapılır. Üye tam sayısının salt çoğunluğu dördüncü oylamada da sağlanamaz ve Cumhurbaşkanı seçimi tamamlanamazsa, derhal erken seçime gidilir." Bu durumda AK Parti bir taşla iki kuş vurmuş olacaktır.
Hem erken genel seçim kampanyasında halka "Gördünüz işte, derin devlet TBMM'nin iradesini yok saydı. Cumhurbaşkanı seçimini bile milletvekillerinin elinden alıp yargıya devretti" denilecek ve kampanya bir iktidarın değil iktidar gücüne sahip bir muhalefetin kampanyası olarak sürdürülecektir. Böylece AK Parti'yi tek başına iktidar yapan 28 Şubat sonrası ortam, bu erken seçim kampanyasına da taşınacaktır.
Hem de genel seçim için Kasım ayı beklenilerek zaman kaybedilmeyecektir. Çünkü genel seçim Kasım ayında yapıldığı takdirde, en az dört ay vakit kaybedilecek, TBMM ekim yerine gelecek şubatta tam işlemeye başlayacak, dönem geçici bütçelerle geçirilecektir. Bu arada seçilecek yeni TBMM de, seçmenden alınan daha taze yetkilerle Cumhurbaşkanı seçecektir.
Bu yazdıklarımız hayali bir senaryodur. Ama gerçek de olabilir. Yani siyaset, dışarıdan sadece gözlemci olarak siyaseti izleyenlerin hayal bile edemeyecekleri durumları, güncel gerçekler haline dönüştürenlerin mesleğidir. Mesela bakarsınız şu anda 354 milletvekili olan AK Parti, kendisinden ayrılan milletvekillerine kucak açar ve 10 bağımsız ve 19 ANAP'lı milletvekilinden bazılarının desteği ile 367'yi tamamlar. Ya da ANAP AK Parti ile anlaşıp, Cumhurbaşkanı seçiminin adliyelik olmasını önler ve "Rejimin kurtarıcısı" olarak oyunu artırır.