|
|
Gül dönemi
Büyük bir sürpriz olmazsa, ki Türkiye sürprizler ülkesidir; Erdoğan'ın cumhurbaşkanı, Gül'ün başbakan olacağı bir döneme giriyoruz. Öncelikle altı çizilmesi gereken husus Gül'ün güçlü bir liderin tayin ettiği zayıf bir başbakan olmayacağıdır. Gül daha Refah Partisi döneminde tartışılmaz lider Erbakan'ın karşısına lider adayı olarak çıkma cesareti göstermiş bir isimdir. O kongrede aldığı oy oranı, onun emanetçi veya uzaktan kumanda edilecek karakterde bir siyasi olmadığının en açık kanıtıdır. Bugüne kadar Çankaya'ya çıkan liderler arkalarında güçlü bir taban desteği olmayan isimler bırakmıştır. Gerek Yıldırım Akbulut gerekse Tansu Çiller bu uygulamanın açık örneğidir. "Erdoğan Çankaya'ya çıkarsa AK Parti zayıflar" diyenlerin öngöremediği en önemli husus budur. İkincisi 3 Kasım seçimleri öncesi AK Parti mitinglerini izlemiş bir kişi olarak gözlemim Gül'ün seçmen tabanında da büyük bir desteği olduğu yönündedir. Gül miting alanlarında kalabalıkları heyecanlandırma açısından büyük bir güce sahip bir isimdir ve yapay bir lider değildir. Gül'ün bir diğer özelliği devlet idaresindeki tecrübesidir. Gerek Refah-Yol dönemindeki devlet bakanlığı, gerek AK Parti'nin ilk dönemindeki başbakanlığı ve arkasından yaptığı dışişleri bakanlığı onun Türkiye'nin bugün için en deneyimli siyasetçisi olmasını sağlamıştır. Bütün bunların özeti şudur. AK Parti lider değişikliğinde gerek ANAP'ın gerekse DYP'nin yaşadığı sıkıntıları yaşamayacaktır. Çünkü liderlik koltuğu, Çankaya'ya çıkan ismin kuklası olacak, tabanda desteği olmayan bir isme bırakılmayacaktır. Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkması halinde AK Parti'nin güç kaybedeceğini düşünenlerin hesaplayamadığı gerçeklik budur. Gül'ün elini güçlendirecek bir diğer unsur ise hükümet ile uyum içinde çalışacak bir cumhurbaşkanının varlığı olacaktır. Gerek bürokratik atamalar, gerekse kritik yasal düzenlemelerin Çankaya'dan dönme olasılığı sıfıra yakın bir ihtimaldir. Bu açıdan seçmen uyumlu bir iktidar modeline destek vermeye daha yakın olacaktır. Bütün bunlara istikrarla güçlenen iş dünyasının beklentilerini, geçmişin parçalı yapısından yorulmuş seçmeni eklerseniz, önümüzdeki dönemin siyasi süreciyle ilgili muhtemel tabloyu gözünüzde canlandırabilirsiniz. Bu tablodan hoşlanıp hoşlanmamanız ayrı bir meseledir ama bu tablonun gerçekliğini değiştirecek bir unsur değildir.
|