|
|
Felaketstar yarışmasını hiç kimse kazanamaz!
Haber bültenlerinde ve gazetelerin birinci sayfalarında görmüşsünüzdür. Otomobille direğe çarpan 4 gençten ikisi öldü. Bilinçsiz yardım çabasına girişen bir vatandaş yüzünden neredeyse arka koltuktaki iki kişi daha sıkışıp, ölecekti. Sözde kahraman, hurdaya dönen aracın tavanına çıkınca, yaralıları iyice sıkıştırdı. Bu tür sahnelere kaza ve afetler sırasında sıkça rastlar olduk. Kameraları gören vatandaşlar, "şov yapıp, kahraman olmak için" başkalarının hayatını tehlikeye atıyorlar. Yaralıları kolundan bacağından çekiştirenler, sedyeyi sağlık görevlilerinin elinden kapıp, yaralıyı yere düşürenler, itfaiyecinin elinden hortumu kapmaya çalışanlar... Maksat, yardımdan çok, ertesi gün haber bültenlerinde görünebilmek ve kahvehanedeki arkadaşlarına "hava" atabilmek... Vatandaş, "şöhret" olmak uğruna çoğu zaman kendi hayatını da riske atıyor. En son Hırant Dink suikastı sonrasında rastlamıştım. Görgü tanıkları, kameralara konuşmak için adeta birbirlerini eziyordu. "Ben gördüm abi, iki kişiydiler, beyaz berelinin elinde tabanca vardı..." "Yok abi beş kişiydiler, ikisi silahlıydı, tabancaları nah şu çöp kutusuna attılar..." Yahu güzel kardeşlerim, siz ne dediğinizin farkında mısın? Türkiye Cumhuriyeti'nin en karanlık cinayetlerinden biri hakkında "tanıklık" ediyorsunuz. Tamam, adaletin yerini bulması için çaba göstermeniz büyük bir erdem. Ama ertesi gün o karanlık adamlar, gelip, konuşmamanız için iki tane de size sıkarsa?.. Gördüğünüzü kameralar yerine karakolda, gizli tutanakla anlatsanıza... Yok, olmaz. Ertesi gün pişpirik oynarken, arkadaşlarını dürtüp, "Bak, bak, televizyona çıktım" diyecekler ya... Ekranlarda gizliden gizliye bir "felaketstar" yarışması yapılıyor. Farkında mısınız?
|