SABAH - 02/04/2007 - Ahmet Çakar

Şu an 2 Nisan 2007 - Pazartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Kapat

	RSS		Arşiv

	Kırmızı Alarm		Detaylı Arama

	Canlı Borsa		Sarı Sayfalar

	Sesli Haber		Yazarlar

	Podcast		Wap Sabah

	Egazete		Cep Sabah

	Kültür Sanat		Hava Durumu

	Astroloji		Sabah Çocuk

	E-posta		Uçak Seferleri

	Okur Temsilcisi		Mobil

Bizimle çalışmak ister misiniz?

Google Arama

SMS:
AC yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder

Yıldızların farkı

Hep söylüyoruz. Birkaç oyuncu dışında Fenerbahçe sıradan bir takım. Sarılacivertlilerin kazanması takımın organizasyonuyla alakalı değil. Öyle sıkıntılı anlarda öylesine tuhaf pozisyonlarda ortaya çıkan oyuncular var ki maçı kurtarıyorlar. Örneğin her şeyin çok kötü gittiği ilk yarıda tam devre biterken; üstelik Ankaraspor da 1-0 öndeyken sahneye Alex çıkıverdi. Bu gol öylesine tuhaf bir gol ki ancak seyretmek ya da atmak lazım. Anlatması zor. Soldan Ümit getirdi, ön direkte Alex topuğuyla golü attı. Böyle golleri ancak Alex atabilir. Bu gol ilk yarının son saniyelerinde geldi. Hem moral hem de inisiyatif Fenerbahçe'ye geçiverdi. Ankaraspor, İstanbul'a gelen tüm takımlardan çok farklı bir özellik ortaya koydu. Ayağa bol pas yapan, topla fazla oynayan ama fazla bir pozisyon üretemeyen bir kimlik sergiledi. Aynısını İstanbul'da Fenerbahçe'ye AZ Alkmaar da yapmıştı ama Alkmaar ile Ankaraspor arasında ciddi bir fark vardı. O da oyuncu kalitesi ve üretilebilen pozisyonlar.
Tüm maça baktığımızda Fenerbahçe'nin haftadan haftaya iyileşen mükemmel bir takım savunması gördük. Ama aynı şeyi ofans için söyleyemeyiz. Çok fazla top kaybı var ve organize atak sayısı çok az.
İkinci yarıda Fenerbahçe'yi iyi buldum. Bloklar arasındaki açıklık kapanmış, savunma orta sahaya yaklaşmış ve Fenerbahçe daha üretken olmaya başlamıştı. Ama gol yine bireysel bir yetenekle geldi. Bir kornerde Tuncay çıktı kafayı vurdu ve maçı aldı. Böylesine maçlar şampiyonluk yarışında çok önemli. Çünkü düne baktığımızda Fenerbahçe kazanamayabilirdi de. Ama geçmiş haftalara kıyasla F.Bahçe'yi çok daha mücadeleci, çok daha diri ve hareketli bulduk. Yoksa eski F.Bahçe olsa dünkü Ankaraspor çok daha enteresan şeyler yapabilirdi.

LUGANO'YA KIRMIZI OLMALIYDI
Hakem Yunus Yıldırım hakemlik felsefesi olarak birkaç pozisyon dışında çok iyiydi. Eyyam yapmadı, topu mümkün olduğu kadar oyunda tutmaya çalıştı ve maça tempo kazandırdı. Verdiği penaltıda da Yıldırım haklıydı.
Ama bu penaltıda Lugano'nun son adam olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla sarı yerine Lugano'ya kırmızı kart vermeliydi. Kaleci Serdar'ın öne çıkması ve Bilal'i karşılaması Yunus Yıldırım'ı yanılttı. Bu karmaşık pozisyonda Serdar'ın Bilal'e yakınlığı Lugano'yu kırmızı karttan kurtardı. Oysa Serdar ile Bilal arasında Bilal lehine top kontrol mesafesi vardı. Şimdi ligin bitmesine 8 hafta var ve Fenerbahçe zor da olsa yıldızlarının bireysel yetenekleriyle kazanmaya devam ediyor.