|
|
|
|
|
|
Espri değil! Ben gerçekten adayım
'Yılın Başkanı' filmi gerçeğe ve Türkiye'ye mi uyarlandı? Filmde politikacıları eleştiren bir televizyoncu başkanlığa aday oluyordu, Metin Uca da cumhurbaşkanlığına aday oldu! Espri mi, filme öykünme mi? Cevabı ünlü programcı verdi: Hiçbiri! Ben gerçekten adayım!.
Kıvrak zekası ve kendine özgü tarzıyla huysuz bir karakter olan ünlü bir televizyon şovmeni, kariyerini politikacıları iğneleyerek ve kızgın halkın düşüncelerini dile getirerek yapmaktadır. Ve bir gün, ilginç bir fikir gündeme gelir; devletin tepesindeki makama aday olma fikri... Neden yakında yapılacak seçimde ülkenin başkanı 'o' olmasın ki? Ve halk hareketi ateşlenir. Seçim gününe gelindiğinde sandıktan çıkan sonuç herkesi şaşırtır. Ülkenin yeni başkanı çoğu kişinin ciddiye almadığı bu şovmendir!
O KOMEDİ FİLMİYDİ Başrolünde Robin Williams'ın oynadığı, yönetmenliğini Barry Levinson'un yaptığı 'Yılın Başkanı' isimli filmde, Amerika'da kasımda yapılacak başkanlık seçimine göndermeler yapılırken Bush'un başa geçtiği seçimde yapılan oy verme işlemindeki 'ciddi' hatalara da değiniliyor. Şöyle ki; başkan seçilen şovmen, aslında seçimlerde kullanılan bilgisayar sistemindeki hata nedeniyle koltuğa oturuyor! Kısacası 'Yılın Başkanı' bir komedi filmi... Geçtiğimiz günlerde ise bu komedi filmini akıllara getiren bir gelişme resmiyet kazandı. Yaptığı programlarda politikacılara taş atan, sivri diliyle sistemi eleştiren, zaman zaman huysuzluğunu kendisi de dile getiren televizyoncu Metin Uca, cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu! Ve bu adaylığı komiklik olsun diye değil, ciddi ciddi koydu. Kısacası biz Amerika'da tanıtım hataları nedeniyle gişede beklediğini bulamayan filmin gerçeğe ve Türkiye'ye uyarlamasını izleyeceğiz, öyle mi!
HALA ELEŞTİRİYORUM Konunun muhatabı olan Metin Uca, "Filmle şöyle bir benzerlik var; orada sivri dilli bir sunucu vardı, ben de sivri dilli bir televizyon programcısıyım..." diyor ve devam ediyor: "Politikacıları da hala eleştiriyorum. Sadece eleştirmek de değil, çözüm de bulmaya çalışıyorum. Tabii Amerika'nın göstermelik de olsa yürüyen demokrasi anlayışıyla, Türkiye'deki tuhaf alaturkalıkları karşılaştırdığınızda kimsenin buna cesaret etmemesi lazım. Benim tek bir beklentim var; ben buraya adayım, ciddiyim, bunun için de yatırım yapıyorum, hazırlık yapıyorum. Benim ikna etmem gereken 110 milletvekili var. Ben şu anda diyorum ki, eğer uzlaşma yoluyla birini seçecekseniz, benim olmam çok kuvvetle muhtemeldir. Doğrusu da bu! Benim tek avantajım; televizyondan tanınır olmak, herhangi biri olsaydım belki bu kadar ilgi görmezdim. Ama bu kavramın herkes tarafından konuşulması, üzerine düşünülmesi konusunda katkım çok büyük."
UZLAŞMA ÖNERİYORUM Yani Metin Uca'nın adaylığı, onun esprili bakış açısıyla ilgili değil. "Asla! Ben gerçekten adayım. Benim toplumsal eleştirilerim, pek çok üründe sergilediğim alaycı bir tavrım olabilir ama cumhurbaşkanlığı gibi çok saygın ve seçkin bir makamı kirletmek veya o kavramı tartışmaya açmak gibi bir amacım olmaz, olamaz da! Zaten ben böyle birisi değilim. Orası benim devletimi ve halkımı temsil eden bir makamdır. Diğer türlü, benim bu konuda söyleyebileceklerimi söyleyeceğim alanlarım zaten vardı. Yani ben Cumhurbaşkanlığı seçimindeki tıkanmayı eleştirmek için yola çıktığımda kullanacağım çok malzemem var, o başka bir şey. Ben burada 'uzlaşma' öneriyorum. Ben AKP'den de milletvekilleriyle görüşüyorum; önce şaşırıyorlar ama haklı olduğumu da görüyorlar."
Belgin ÇOBAN/GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|