  |
|
Bir canavar yarattık
Atina'ya tedirgin gittik. Benim gazetem de Gürkan Kubilay'dan Yunanistan analizi alırken, sanki uzay takımı ile oynayacakmışız izlenimi ile sundu.
Rakibi küçümsemek değil, ama bu kadar da abartmak doğru mu?
Milli takımımız sakatlara veya eksiklerine rağmen rakipten daha kaliteli ve yetenekli oyunculardan oluşuyor. Elbette eksikler veya yetersiz bölgeler var. Ama rakibin de var. Tek avantajları kendi sahaları. O sahada oynadığımız son maçta tribündeydim. Etkilenmemek mümkün değil. Fakat iş bilek güreşine geldiğinde kozlar rakibin değil, bizim elimizde.
HÜCUMU SEVİYORUZ
Defansif kafaları, bu kez pozitif futbola yöneltmeye çalışan Rehhagel'in karşısına, zaten soyadları hücum olmuş bir ekip ile çıkacağız. Atak oynamayı, rakibin üstüne gitmeyi daha çok seviyoruz. Kadromuzda da bu tip oyuncular var. Bire birde başarılı, dripling yapan, topu nasıl kullanacağını bilen bir kadroyuz. Defansif sorunlar yaşıyoruz. Böyle bir maçta tecrübe de ön plana çıkacaktır. Zaten teknik kadro bunu görerek Emre Aşık'ı çağırdı.
Burada ürkmesi gereken taraf Yunanlılar. Kendi sahalarında, üstelik bayramlarına denk gelen bir tarihte Türkiye'ye kaybedebilirler.
Rehhagel'e "Oynamadan beraberlik veriyoruz. Kabul eder misin?" deseler, balıklama atlar.
Sakatlarımız, ligimizin istikrarsızlığı öyle ön plana alındı ki, sanırsınız yenilgi için kılıf uyduruluyor. Bunlar bu maça mazeret olamaz. Takımımızda rakiplerinden aşağı olmayan, hatta daha iyi oyuncular var. Çözüm bu oyuncuları maça iyi organize etmek. Ağır defans oyuncuları olan rakip karşısında hızlılara şans vermek. Veya topu yere indirerek aralara adam kaçırmak. Mücadele gücü yüksek rakip karşısında sabretmeyi bilerek, az top kaybı ile kontrollü bir oyunu planlamak.
Eğer Fatih Hoca bunu yapamayacaksa, çıkanlar da uygulayamayacaksa, ilk iki için umut taşımaya da gerek yok. Bunları gönderelim, ümitlerle devam edelim.
Unutmayalım ki; Dünya Kupası eleme grubunda daha iyi bir Yunanistan ve daha güçlü başka takımlara karşı da bu çocuklar oynadı. Göreceksiniz, maçın ilk 20 dakikasındaki o heyecanı atlattıktan sonra kalan dakikalarda her şey bizim için daha farklı olacak. Yeter ki, oyuncularımız buna inansın, inandırılsın.
|
