SABAH - 23/03/2007 - Vedat Bayram

Şu an 23 Mart 2007 - Cuma tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Kapat

	RSS		Arşiv

	Kırmızı Alarm		Detaylı Arama

	Canlı Borsa		Sarı Sayfalar

	Sesli Haber		Yazarlar

	Podcast		Wap Sabah

	Egazete		Cep Sabah

	Kültür Sanat		Hava Durumu

	Astroloji		Sabah Çocuk

	E-posta		Uçak Seferleri

	Okur Temsilcisi		Mobil

Bizimle çalışmak ister misiniz?

Google Arama

	Koç söyleşisi!
	Terapi

Koç söyleşisi!

Mustafa Koç vesilesi ile tanıdığım Koç kardeşlerin son derece mütevazi bir yapıya sahip olduklarına birebir şahidim.
Bu özellikleri ile Fenerbahçede yönetici olan kardeş Ali Koç'un da kulübe önemli katkılar sağlayacağına inancım tamdır.
Kaldı ki ben ve daha birçok kişi bu husustaki olumlu kanaatlerimizi daha önce yazıp söylemiştik.
Şüphesiz her kulübün yönetiminde bulunacak bu tür donanımlı ailelerin çocukları ayrıca bulundukları ortamda da güveni güçlendirecektir.
Taşıdığım bu inanç ve beklenti ile kendisini birkaç gün önce tv kanalında izlediğim F.Bahçe asbaşkanı'nı bu kez kafamda canlandırdığımdan uzak buldum. Fenerbahçe adına istikbale matuf çok şey umduğum sevgili Ali Koç sanki benim gibi düşünenleri yanıltır gibiydi.
Kafamda "mütevazi fakat kudretli" ya da "kadife eldiven içinde demir yumruk" figürüne oturttuğum portresi o programda "fululaşır" gibi oldu.
Üzüldüm ve mutsuz oldum.
Söyleşisindeki "diksiyon, güven, temsil ve kültür mükemmeliyeti" ile "yılgın" ve sık sık şikayetçi tavrı örtüşmedi. "Jöle, möle hariç" Volkan'ı eleştiren tenkit eden hali onu yansıtmıyor gibiydi.
Tüm bunlardan önemlisi; ayrıca çok şey beklediğimiz lider özellikli bir yöneticiden duyduğumuz "bu erken yılgınlık" beni tereddüte düşürdü.
Bu bir kaçış sinyali miydi? Bunu da çözemedim.
Bu kadar kısa sürede Ali Koç dahi ifade ettiği derecede yılgınlığa kapılabilmiş ise durum hayli vahim olmalı.
Eğer öyleyse gerçekten yazık!
Korkarım ki bu yılgınlık ileride bıkkınlığa dönüşür! İşte o vakit değerli bir yönetici de kaybedilir..