kapat
   
14 Mart 2007 Çarşamba
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Akdağ'dan doktorlara tehdit

Doktorlar Tıp Bayramı'nda hükümetin sağlık politikalarını protesto ederken, Sağlık Bakanı Akdağ doktorları soruşturma açmakta tehdit etti.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle hekimlerin iş bırakması konusunda, ''Bir vatandaşımın kılına zarar getirecek bir şey yapılarsa Hükümet adına elbette buna tavır gösteririm, gereken idari soruşturmayı açarım'' dedi.

BAYRAM DEĞİL EYLEM GÜNÜ

Sağlık emekçileri 14 Mart Tıp Bayramı'nı hükümetin 'Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı protesto ederek geçirdi.

TTB, SES, İstanbul Eczacılar Odası, İstanbul Diş Hekimleri Odası ve Dev Sağlık-İş Sendikası, 14 Mart Tıp Bayramı'nı "Beyaz G(ö)revdeyiz" sloganıyla hükümetin sağlık politikasını eleştirdi. Gün boyu tüm kamu ve üniversite hastanelerinde iş bırakan sağlık çalışanları, Galatasaray Lisesi'nde bir araya geldi ve İstiklal Caddesi'ne yürüdü.

Galatasaray Lisesi önünden başlayan ve yaklaşık bin kişinin katıldığı yürüyüşe; sağlık meslek örgütleri, öğretim üyeleri ve aydınların yanı sıra KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB, Birleşik Metal İş Sendikası, Tekstil Sen, Belediye-İş Sendikası, Tıp Öğrencileri Komisyonu, ÖDP, EMEP ve ESP destek verdi.

"Artık Yeter; sağlık hakkı, özlük hakları, iş güvencemiz, mesleki onurumuz için Beyaz Eylemler", "14 Mart Tıp Bayramı'nda sağlık hizmeti sunmuyoruz; sağlık hakkı, özlük hakkımız, iş güvencemiz meslek onurumuz için g(ö)revdeyiz", "Şimdi düşünme değil eylem zamanı", "Parasız eğitim, parasız sağlık" yazılı pankartlar ve "İthal ekim emeğin ucuzlaması demektir", "Sağlıkta ticaret olmaz", "Sağlık haktır satılamaz", "Performans sağlığa zararlıdır" yazılı dövizler taşıyan sağlıkçılar, sık sık "AKP sağlığa zararlıdır", "Hastaneler halkındır satılmaz", "Sağlık haktır satılamaz", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz", "Herkese parasız demokratik anadilde eğitim" sloganları attı.

Tıp fakülteleri öğretim üyeleri cüppeleriyle, tıp fakülteleri öğrencileri ise önlükleriyle yürüyüşe katılırken, yürüyüş boyunca sağlık çalışanları, 'Sağlık memurlarını savcı ve hakimlere havale ediyorum" diyen Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ı alkışlarla protesto etti.

Taksim Atatürk Anıtı'na çelenk koyan meslek örgütü temsilcileri "Hekimlerin 14 Mart 2007 Bildirgesini'"okudu.

Meslek Örgütleri adına bildirgeyi okuyan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Nergiz Erdem, Türkiye'de modern tıp eğitiminin başlangıcının 180. yıldönümünü, hekimlik mesleğinin binlerce yılından gelen insancıl değerlerine sahip çıkarak 'Beyaz G(ö)rev' de kutladıklarını söyledi. Erdem, Türkiye'de 4.5 yıldır uygulamaya konulan Sağlıkta 'Dönüşüm' Programı ile tüm mesleki değerlerin tam tersi bir sağlık ve hekimlik ortamı oluşturmaya çalıştığını söyledi. Erdem, uygulanan program ile kamu sağlık hizmetlerinin bütünüyle tasfiyesi ve sağlığın ticarileştirilmesinin hedeflediğini belirtti.
Hükümetin IMF'den ithal ettiği Dönüşüm Programı ile yurt dışından 100-150 dolara hekim ithal ederek yedek hekim işsiz ordusu yaratmaya çalıştığına işaret eden Erdem, "Dünyanın hiç bir yerinde mevcut olmayan 'sevk zincirsiz aile hekimliği' modeli ile elli yıllık birikimimiz olan Sağlık Ocakları kapatılmak isteniyor. TBMM'ye sevk edilen 'Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Hakkında Kanun Tasarısı' ile kamu hastaneleri kazanç esasına göre çalışan kurumlar haline getirilmek isteniyor. Hala 400 YTL hastane borcu olanlar cezaevine konuluyor" dedi.

Nergiz Erdem, hayata geçirilen sağlık politikalarının hiç bir sorunu çözemediğini belirterek, işletme koşullarında hizmet sunmak zorunda bırakılan üniversite hastanelerinin çökme noktasına geldiğini, mevcut sağlık politikasının mesleki değerlere taban tabana zıt olduğunu ve derhal geri çekilmesi gerektiğini ifade etti.

AKDAĞ'IN AÇIKLAMALARI

Öte yandan TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Sağlık Bakanı Akdağ, 14 Mart'ın tıbbın başlangıç tarihi olduğunu söyledi.

Ancak son bir kaç yıldır bazı kurumların bugünü, ideolojik amaçları uğruna farklı bir platforma taşıdıklarını belirten Akdağ, ''Yanlışlara davetiye
çıkarabilecek olaylar içine giriyorlar'' dedi. Akdağ, bu tür olaylara girmeyen sağlık çalışanlarına ise teşekkür etti.


Recep Akdağ, CHP sıralarından laf atılması üzerine, şöyle konuştu:''Bana sataşanları yüce Meclis çatısı altından uyarıyorum. Çok büyük bir
hata yapıyorsunuz. 'Vatandaşa sağlık hizmete vermeyeceğim' demek, bu ülkenin insanına yapılacak en büyük haksızlıktır. Eğer sizler de bu meseleyi bu şekilde benimsediğinizi söylüyorsanız, -böyle bir şey diyeceğinize ihtimal vermiyorum ama- siz de yanlış yapmış olursunuz. Vatandaş olarak sağlık hizmeti almak için hastaneye gideceğim ve orada diyecekler ki 'bugün Tıp Bayramı, kusura bakmayın sağlık hizmeti veremiyoruz...' Elbette vatandaşın bize verdiği yetkiyi ve sorumluluğu kullanmak durumundayız.

Vatandaşımın sağlık hizmetini aksatmak konusunda, bir tanesinin kılına zarar getirecek bir şey yapılarsa Hükümet adına elbette buna tavır gösteririm ve gereken idari soruşturmayı da açarım. Bana oy veren milletim adına elbette bu sorumluluğu yaparım. Ama sağlık çalışanlarımız görevlerinin başındadır, onlara teşekkür ediyorum.''

HEKİMLERİN MUAYENEHANELERİNİ KAPATMASI

Bakan Akdağ, sağlıkta dönüşüm programının bir zihniyet değişimi olduğunu kaydetti.''Menfaatleri zedelenenlerin, bu değişimin karşısında olduğunu'' ifade eden Akdağ, iktidara geldiklerinde uzman hekimlerin ancak yüzde 10'unun kamuda tam zamanlı çalıştığını söyledi.

Hekimlerin maaşlarının o gün düşük olduğunu ve bu nedenle de muayenehane açtıklarını dile getiren Akdağ, hekimlere döner sermayeye dayanan ek ödeme sistemi getirdikten sonra uzman hekimlerin yüzde 60'ının muayenehanelerini kapatarak, tam gün hastanelerde çalışmaya başladıklarını bildirdi.

''100 yıllık bir kültürü, muayene kültürünü değiştirdik, ama bu kolay olmadı'' diyen Akdağ, sağlıktaki zihniyet dönüşümü sayesinde çok mesafe
aldıklarını belirtti.

''HER YÜZ BİN KİŞİYE 149 HEKİM DÜŞÜYOR''

Sağlık sektöründe iktidarları döneminde yapılanları anlatan Akdağ, kırsal kesimde gezici sağlık hizmeti verdiklerini söyledi.
Akdağ, karşı çıkılan aile hekimliği uygulamasına 9 ilde başladıklarını ve bir çok ilden bu uygulamanın başlatılması konusunda talep geldiğini ifade etti.

Tıp fakültelerinin puanlarının, talebin yoğunluğu nedeniyle yüksek olduğunu belirten Recep Akdağ, hekim sayısının azlığı konusunda Yüksek Öğrenim Kurumunun sorumluluğu bulunduğunu kaydetti.

Sağlık Bakanı Akdağ, Türkiye'nin, 53 ülke içinde hekim sayısı bakımından 52. sırada bulunduğunu ifade ederek, 53 ülkede her yüz bin kişiye 338 hekim düşerken, Türkiye'de her yüz bin kişiye 149 hekim düştüğünü bildirdi.

Akdağ, hekim sayısının mutlaka artırılması gerektiğini dile getirerek, ''Bir an önce bu işe başlamalıyız. Çünkü bir hekim 7-10 yılda yetişiyor'' dedi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in iade ettiği yasada, klinik şef ve şef yardımcılığı atamasını düzenleyen maddenin de bulunduğunu anımsatan Akdağ, ''Üniversite hastanelerindeki doçent ataması nasıl yapılıyorsa biz de onu alıp, aynen yasaya koyduk'' diye konuştu.

TTB BAŞKANI GÜRSOY:SAYIN SAĞLIK BAKANI ÇOK YADIRGADIĞIM

İstanbul Tabip Odasının geleneksel ödülleri, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesinde düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
Törende konuşan Türk Tabipleri Birliği Başkanı (TTB) Dr. Gençay Gürsoy, uluslararası sermayenin, ''neoliberal'' sistemi, dünyada sağlık ve eğitim alanını piyasaya açmak hedefiyle yıllardan beri uyguladığını, bu programın uzantısının da bugün Türkiye'deki Sağlıkta Dönüşüm Programı olduğunu savundu.

Bu programın eski sosyalist ülkelerde 1990'lardan bu yana kullanıldığını belirten Gürsoy, ancak olumsuz sonuçlar alındığını söyledi.
Gürsoy, ''Biz bu kötü deneyi bir kez daha bu ülkede yaşamaya mecbur ediliyoruz. Sistem pahalı bir sistem. İlaç ve teknoloji tüketimini körükleyen bir sistem. Bunun somut rakamları da ortaya çıkmış durumda. İlaç tüketimi son iki yıl içinde üç misline katlandı. 9 milyar dolardan fazla ilaç tüketimi miktarına ulaşmış durumdayız. Bunun büyük bir kısmının uluslararası 20 tekele transfer edildiğini herkes biliyor'' dedi.

Sağlık Bakanlığının sağlık ocaklarını muayene odalarıyla donattığını ifade eden Gürsoy, daha çok hasta muayene edilmesinin sistemin yanlışlığının bir göstergesi olduğunu söyledi. Gürsoy, koruyucu hekimliğe öncelik tanınan bir sistemden, tedavi edici hekimliğe doğru yönelen bir sisteme geçiş yapıldığını kaydetti.

14 Mart Tıp Bayramı'nı bu sorunları halkla paylaşarak geçirmek istediklerini belirten Gürsoy, şöyle devam etti:

''Ama ne yazık ki Sayın Sağlık Bakanı, bir meslektaş olarak doğrusu çok yadırgadığım, TTB Başkanı olarak da yadırgamaktan da öte çok talihsiz bulduğum bir tavrı sergiledi. Daha ortada eylem yokken bizi savcılara ve hakimlere teslim etmeye, onları göreve çağırmaya teşebbüs ediyor. Bugüne kadar hiçbir Sağlık Bakanı'ndan, daha ortada suç yokken savcıları göreve çağırma tavrına biz tanık olmadık. Dolayısıyla hekimler adına üzüntülerimi bir kez daha sayın Bakan'a ifade etmek istiyorum. Bütün bunlara rağmen biz görevliyiz, biz ülkemizin sağlık sorunlarına sahip çıkıyoruz ve çıkmaya devam edeceğiz.''

''DEMOKRATİK HAKKIMIZI KULLANIYORUZ''


İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. A. Özdemir Aktan da Türkiye'nin sağlık sisteminin ve hekimlerin çalışma şartlarının düzeltilmesi yönünde çalışma olmadığını söyleyerek, hekimleri toplumdan uzaklaştırma çabalarının bulunduğunu öne sürdü.

Aktan, şu anda Türkiye'de 25 bin civarında hekim olduğunu, Sağlık Bakanlığının, bu sayının iki katına çıkarılmasını savunduğunu kaydetti.
Sağlık hizmetinin sadece hekimle verilecek bir hizmet olmadığına dikkati çeken Aktan, sağlık sistemindeki olumsuzluğun hekim sayısına bağlanmasının, hekim sayısı arttıkça sağlık sorunlarının çözüleceği düşüncesinin yaratılmasının hekimleri zor durumda bıraktığını ve insanların hekim sayısı artırıldığında sorunların çözüleceğine inandırılmaya çalışıldığını ileri sürdü.

Batı ülkelerinde bir hekime düşen hemşire sayısının 4-6, Türkiye'de ise 1 olduğunu kaydeden Aktan, sorunların birliktelikle çözüleceğini ifade etti. Aktan, ''Sağlık Bakanı savcıları ve hakimleri göreve çağırdı. Yani toplumla aramızı bozmak, bizi sorumlu göstermek, basit demokratik hakkımızı kullanmaya çalışırken bizi hakimlere ve savcılara yönlendirmekten de hiç çekinmeyen bir Sağlık Bakanımız var ama bunların hiçbiri bizi durdurmayacaktır. Bizim görevimiz
halkımıza ne olduğunu anlatmaktır'' dedi.

Törende daha sonra ''Tıp Bilimi Ödülü'' Prof. Dr. Rafi Haner Direskeneli'ye, ''Tıp Hizmetleri Ödülü'' Prof. Dr. M.Orhan Öztürk'e, ''Tıp Bilim Teşvik Ödülü'' Dr. İhsan Solaroğlu'na verildi.

Törende, ''Prof. Dr. Nusret Fişek Halk Sağlığı Hizmet-Teşvik Ödülü'', ''Dr. Nejat Yazıcıoğlu İşçi Sağlığı ve Meslek Hastalıkları Ödülü'', ''As. Dr. Cengiz Çetin Tez Yarışması Ödülü'' ile ''Basında Sağlık Ödülleri''ni almaya hak kazananlara da ödülleri sunuldu.Jürinin ''Diş Hekimi Sevinç Özgüner İnsan Hakları, Barış ve Demokrasi Ödülü'' verilmesini kararlaştırdığı suikast sonucu ölen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'e ise ödülünün, mayıs ayında Sevinç Özgüner'in ölüm yıl dönümünde verileceği açıklandı.

AJANSLAR

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 İstanbul'da yol durumu!
 Türkiye’yi bekleyen büyük tehlikeler!
 Liselinin sır ölümü!
 Safra taşıyla evini yapacak
 Yurtdışı lisansüstüne durdurma!
 İBB ihalelerine araştırma istemi
 Yurt geneli yağışlı
 Hırsızlar her yerde! Video
 Keçiören'de sapık paniği!
 Şırnak'ta terör operasyonu
 İstanbul'da elektrik kesintisi
 Eşcinsellere hibe kredi
 İstanbul'a "dolu" sürprizi
 Acaristanbul için yıkım kararı çıktı
 İrtemçelik bastırdı, sözde soykırım arşivden silindi
 Dilara'nın ölümünden taşeron şirket sorumlu
 Muhtardan nüfus sureti ve ikametgâh almak tarih oluyor
 Profesör Yayla'ya dava açıldı
 Çiçek hakkında suç duyurusu
 Adres yine Utah hedef yine TSK
 ABD'nin çekilişi zarar verir
 Almanya'dan Gül'e güvence
 'Köstebek' polisi arkadaşı yakalattı
 "Sinan'a saygı yıkımı"na devam
 Yargıtay'dan Sarıkaya'ya eleştiri
 Yaşar Paşa'dan nazik jest
 7 yılda 754 Glock ele geçirildi
 Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Nevruz'a odaklandı
 Öcalan'ın saçları saklandı
 Rice ve Gates: Ermeni tasarısı geçmemeli
 Haremüşşerif heyeti için konuşma yasağı
 Aspendos için 'devam' dedi
 Bartholomeos'a Viyana'da barış ödülü
ERGUN BABAHAN
Nevruz korkusu
Türkiye yine gerilimli bir çalkantılı...
MEHMET BARLAS
Ülke zenginleştikçe vatandaşlar nasıl yoksullaşır...
Bir...
UMUR TALU
İsmi açıklanmayan askeri yetkililer... (1)
Bir yanlışım...
FATİH ALTAYLI
Mektepli-mektepsiz
Pazar günü evde Galatasaray -...
ERDAL ŞAFAK
Bir tarihçi
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques...
Nükleer çalışmayı Rusya baltaladı
İran ile nükleer proje yürüten Rusya'nın devlet kontrolündeki şirketi...
Ürdün emlak savaşında
Ürdün, İsrail'in Haremüşşerif üzerindeki hâkimiyetini...
Mektepli olmayanı Başkandan saymaz
Mektepli olmayanı Başkandan saymaz
G.Saray'daki "liseli-liseli değil" tartışmasını eski başkanlara...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
Bize Ulaşın
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu