kapat
   
10 Mart 2007 Cumartesi
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hincal Uluc @ SABAH
Tel:
0212 3544813
Fax:
0212 3544891
SMS:
HU yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 
Beyaz gardenyaların esrarı!..
Bizim duvar
Kimse mükemmel değildir!
Sevdiğim laflar
Renkler.. Renkler..
Tebessüm

Beyaz gardenyaların esrarı!..

(Bu yazı 7 Ekim 1995'te yayınlanmıştır.)

Anneler ve kızlar..
Bir yandan bakarsanız, sevgi bağlarının en güçlüsü.. Bir başka yanda, birbirini anlayamamanın, anlaşamamanın en büyük örneği..
Bu kadar güçlü sevgi ve bu kadar büyük anlaşmazlık.. Çelişki nereden geliyor?.
Readers Digest' in son sayısından nakledeceğim bu gerçek yaşam öyküsü, belki bir anlamlı yanıt olacak soruya..



12 yaşıma bastığım günden beri, her doğum günümde evimize bir buket beyaz gardenya gönderilmeye başlandı. Çiçeklerin yanında hiçbir not olmuyordu. Her defasında çiçekçiyi arıyordum, ama soruma yanıt vermiyordu. Sipariş telefonla yapılıyordu.
Birkaç yıl sonra, gönderenin kimliğini araştırmaktan vazgeçip, bu enfes kokulu, dünyalar güzeli çiçeği almış olmanın keyfini yaşamaya başladım. Ama göndereni de hep merak ettim. Bu harikulade ama ortaya çıkmayacak kadar utangaç ya da ilginç insanın kim olabileceğini düşündüğüm anlar, nasıl mutlu olduğumu hâlâ hatırlıyorum. Annem de hayal gücümü çalıştırmaya adeta teşvik ediyordu.. "Farkında olmadan iyilik ettiğin birisi mi acaba" diyordu.. Belki alışveriş dönüşü, arabasını boşaltmasına ve paketleri taşımasına yardım ettiğim komşu kadındı.. Belki de karşıdaki ihtiyar adamdı. Kışın kaldırımdaki buzda kaymasın diye koşup elinden tuttuğum.. Bir genç kız olarak daha tatlı hayallerim de oluyordu tabii.. Belki de o, bana fena halde tutkun, farkında bile olmadığım bir gençti.
17 yaşımda, hayatımın ilk büyük kalp acısını yaşadım. Beni arayıp her şeyin bittiğini söylediği gece, ağlaya ağlaya uykuya daldım. Sabah uyandığımda yatak odamdaki aynanın üzerinde rujla yazılmış bir not vardı; "Yarı ilahlar gidince, gerçek ilah gelir!.." Ralp Waldo Emerson' un bu sözlerini eskiden beri bilirdim zaten.. Annemin yazdığı sözleri, kalbim düzelene kadar aynanın üzerinde bıraktım. Elime sabunlu bezi alıp aynayı silmeye başladığım gün, annem, kendimi iyice toparladığımı anladı. Hayat boyu, "Ama anne anlamıyorsun" diye kapımı suratına çarptığımı hatırlamıyorum.
Anlıyordu çünkü.
Lise mezunu olmama bir ay kala, babam kalp krizinden öldü. Duygularım, yalnızlıktan korkuya, korkudan öfkeye dönüştü. Hayatımın en önemli günlerinden birinde babam niye yanımda olmayacaktı?..
Mezuniyeti, mezuniyet balosunu, her şeyi boş verdim. Ama annem, kendi dağlar gibi üzüntüsünün ortasında hiçbir şeyi boş vermedi. Babamın ölümünden bir gün önce, annemle mezuniyet balosu için elbise seçmeye çıkmıştık. Harikulade bir elbise buldum. Metrelerce, metrelerce dantelden örülmüştü. Rüzgâr Gibi Geçti'nin, Scarlet O'Harası yapacaktı elbise beni. Ama büyüktü, hem de fena halde büyüktü.
Babam ölünce, elbiseyi unuttum.. Annem unutmadı. Mezuniyet balosu günü, elbiseyi, hem de doğru ölçülerde, salondaki divanın üzerine itina ile yerleştirilmiş buldum. Bir kutunun içinde bana gönderilmiş bir hediye değildi bu. Farklıydı. En güzel, en artistik, en sevgi dolu itina ile bana sunuluyordu. Yeni elbise umurumda değildi, ama annemin umrundaydı. O çocuklarının daima sevildiklerini hissetmelerini isterdi. Sevildiklerini bilenler, sevecen olurlardı çünkü. Sevecen, yaratıcı ve en kötü günde bile, etrafta bir sihir, bir güzelliğin olabileceğini düşünen.. Gerçekte annem çocuklarının gardenya çiçeği gibi olmalarını isterdi. Güzel.. Güçlü.. Ve mükemmel!.. Ve de bir sihirli aroma ve belki birazcık sır yüklü.. Annem, ben evlendikten on gün sonra öldü. O zaman 22 yaşındaydım. O yıldan sonra bir daha, doğum günlerimde, beyaz gardenyalar gelmedi!..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir ünlem işareti!..   / 09-03-2007
 Üç Mehmetler bu soruya yanıt verebilir mi?..   / 08-03-2007
 İş dünyası aslında ne istiyor?..   / 07-03-2007
 Seçim olmasa, gereken yapılır mıydı?   / 06-03-2007
 Aşkta oyun olmaz.. Neysen o..   / 04-03-2007
 Dilara'yı hukuk sistemimiz öldürdü!..   / 03-03-2007
 "Bizim Hıncal Uluç uyduruyor!.."   / 02-03-2007
 Cinayetler ve ihanetler takımı!..   / 01-03-2007
 Müjdat Gezen'e bir kez daha teşekkür!..   / 28-02-2007
 Adalet Bakanı gazete okuyor mu?..   / 27-02-2007
HINCAL ULUÇ
Beyaz gardenyaların esrarı!..
(Bu yazı...
Seçimi Adnan Polat sayesinde kazanmadım
Seçimi Adnan Polat sayesinde kazanmadım
Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın: "Adnan Polat 2002'de Mehmet...
Zico'dan geri adım
Zico'dan geri adım
Kadıköy'deki maçlarda çift forvet oynatma kararı alan Brezilyalı...
Erdoğan: Soykırım iftiralarını yutmayız
Azerbaycan-Türk Diaspora Teşkilatları Forumu'nda soykırım iddiaları...
Başbakan sözünü tuttu, Halep'e Fener'i götürüyor
Suriye lideri Esad, Erdoğan'dan Halep'teki yeni stadın açılışına...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
Bize Ulaşın
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu