|
|
|
|
|
Başbuğ: Tedbir her zaman alınabilir
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, olası bir sınır ötesi operasyonla ilgili olarak "Anayasa ve yasalar ile uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, Türkiye, Irak'ın kuzeyindeki bölücü terör örgütüne karşı uygun göreceği tedbirleri her zaman alabilir" dedi..
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Irak'ın kuzeyinde, büyük çoğunluğu Türkiye hududuna yakın bölgelerde olmak üzere 3500-3800'e yakın teröristin bulunduğunu söyledi.
Orgeneral Başbuğ, beraberinde Diyarbakır Valisi Efkan Ala, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız, 3. Ordu Komutanı İsmail Koçman ve 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Cahit Sarsılmaz ile Diyarbakır Asker Hastanesinde terör örgütüne yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda yaralanan güvenlik güçlerini ziyaret etti.
Başbuğ burada düzenlediği basın toplantısında, 2. ve 3. ordu bölgelerinde yürütülen iç güvenlik harekatına ilişkin içinde bulunulan durumu ve önümüzdeki bahar ve yaz sürecinde meydana gelebilecek gelişmeleri değerlendirmek ve bu gelişmelere karşı alınması gereken tedbirleri, ordu komutanları ve ilgili diğer komutanlarla görüşmek amacıyla dün Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner ile Diyarbakır'a geldiklerini belirtti.
Bölgedeki iç güvenlik harekatının yürütülmesinde Genelkurmay Başkanına karşı sorumluluk taşıdıklarını, bölücü terör örgütüne karşı yürütülen mücadeleyi ''İç Güvenlik Harekatı'' olarak adlandırdıklarını belirten Orgeneral Başbuğ, bu harekatın 5442 sayılı İl İdaresi Yasası çerçevesinde yürütüldüğünü bildirdi.
Diyarbakır'a en son iç güvenlik harekatındaki uygulamaları yerinde görmek amacıyla ekim 2006'da geldiklerini, ekim ayı başlarında yurt içinde bulunan terörist sayısının yaklaşık 1800-2000 olduğunu ifade eden Başbuğ, şöyle dedi:
''Kış süresince bu sayının 1100-1200'e düştüğünü, yani sayıları 700-800 arasında değişin miktardaki teröristin Irak'ın kuzeyine çekildiğini değerlendirmekteyiz. Irak'ın kuzeyinde ise büyük çoğunluğu Türkiye hududuna yakın bölgelerde olmak üzere 3500-3800'e yakın terörist bulunmaktadır.
Kandil Dağı bölgesinde bulunan terörist sayısı ise yine yaklaşık 500 civarındadır. Mart ayından itibaren teröristlerin Irak kuzeyinden yurt içine geri dönüşe başladıklarını ve bu hareketin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini değerlendirmekteyiz. Bu süreçte 101 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bu sayısal veriler terör örgütünün iç ve dış kamuoyunu kandırmak maksadıyla ortaya attığı söylemlerin ne kadar yanlış ve çarpıltılmış olduğunun da göstergesidir.''
MÜCADELE 4 ALANDA
Orgeneral Başbuğ, terör örgütüne karşı mücadelenin esas itibariyle 4 ana alanda güvenlik, ekonomi, sosyo-kültürel ve bilgi harekatı alanlarında yürütüldüğünü belirterek, ''Bu aslında devletin, bütün kurumlarını ve imkanlarını kullanarak, teröre karşı kararlılıkla mücadele etmesi demektir'' dedi.Başbuğ, şöyle devam etti:
''Teröre karşı etkili bir biçimde mücadele etmek için bu dört alandaki faaliyetlerin paralel ve eş zamanlı olarak yürütülmesi zorunludur. Bu faaliyetler birbirini tamamlamaktadır. Bu konuda kavram kargaşası yaratılmamalı, zihinler bulandırılmaya çalışılmamalıdır.
Karışımızdaki organize bir terör örgütüdür ve bu örgütün de silahlı bir kadrosu vardır. Güvenlik kuvvetlerinin, bu mücadeledeki temel görevi, kırsalda ve yerleşim yerlerinde faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarının, yani teröristleri arayıp bulmak ve etkisiz hale getirmektir. Bu ise silahlı mücadeledir. Bu görev etkili şekilde yerine getirilmezse terör örgütünün ve teröristlerin başarı umutlarının yok edilmesi mümkün değildir.''
Türkiye Cumhuriyeti'nin egemen bir devlet olduğunu belirten Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Askeri ihtiyaçlar gerektirdiği zaman Anayasa ve yasalar ile uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, Türkiye, Irak'ın kuzeyindeki bölücü terör örgütüne karşı uygun göreceği tedbirleri her zaman alabilir. Bu konunun kamuoyunun gündeminde gereğinden fazla yer almamasına özen gösterilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. Türkiye'nin milli menfaati, bütün gelişmelere rağmen, Irak'ın siyasi ve toprak bütünlüğünün korunmasını zorunlu kılmaktadır. Türkiye, milli menfaatlerini koruyacak güçtedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kaynağı ne olursa olsun, şantajları ve şantajlara dayanan tehditleri ciddiye almaz.
Büyük devlet adamı İsmet İnönü'nün Lozan Konferansı esnasında açıkça söylediği gibi (Irak'ın güvenliği bakımından en iyi garanti, Irak'ta iktidar kimin elinde olursa olsun, Türkiye'nin dostluğunu kazanmaktır.)''
Başbuğ, denetlemeleri sonucunda iç güvenlik görevi icra eden birliklerin hazırlık durumlarını, mutlaka başarılı olma heyecanlarını, azim ve kararlılıklarını görmekten son derece memnun olduklarını, birliklerin, mülki makamlarla uyum içerisinde bölge halkının huzur ve güven içinde yaşamlarını sürdürmeleri için büyük bir özveri ile görevlerini sürdürdüklerini sözlerine ekledi.
AA
|