kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Başarısızlığa yakın ama ilginç
Berlin 2007: Tarihe veya insan ruhuna doğru yolculuklar...
Başarısızlığa yakın ama ilginç
Haftanın yıldız tablosu

Başarısızlığa yakın ama ilginç


İşte çağdaş Türk sinemasından yeni bir 'opus' (yani eser). Tümüyle başarılı değil, hatta başarısızlığa daha yakın, ama yine de içinde çok ilginç şeyler barındırıyor ve olasılıkla bir yeni yönetmeni haberliyor. Amerikan filmlerinden fırlamışa benzeyen bir deneyimli ve 'haşin' polisin, Musa Rami'nin hikâyesi bu. Filmin başlarında Japon görünümlü (ve olasılıkla filmin adandığı Takeshi Kitano'yu hatırlatmak için konmuş) bir mafya babasını gereksiz yere kalbinden vurarak öldüren Rami, sonrasında o büyük ve kanlı çetenin ailesine yönelttiği tehditlerle boğuşuyor. Ayrıca birden 'beyin kanseri' olduğunu ve iki aylık ömrü kaldığını öğreniyor. Üstüne üstlük, kendisini inceleme konusu olarak alan psikoloji öğrencisi bir üniversiteli kıza abayı yakmasın mı? Hepsi kendi başına birer klişe olan bu olaylar, yönetmenin aşırı biçim oyunlarıyla (Las Vegas dizisindeki gibi ordan oraya büyük bir hızla devinen kamera, çılgın zoom'lar, kasten yanlış hesaplanmış, kafaları dışarda bırakan çerçevelemeler, vs.) ve de sürekli olaylarla aramıza giren, kimi en önemli konuşmaları anlaşılmaz hale getiren bir müzikle anlatılmaya çalışılıyor. Yönetmenin şaşırtıcı bir müzik anlayışı var. Örneğin tüm Rami ailesini Gloria Gaynor'ın I Will Survive'ıyla dans ettirirken, birden oradan Hamiyet Yüceses'in Bakmıyor Çeşmi Siyah'ına geçiyor. Ve kafanız allak bullak oluyor. Ama bu kargaşa içinde, yine şaşılacak kadar iyi ve etkileyici bölümler de var. Kendi adıma, baştaki intihar (?) sahnesini, öğrenci kız Funda'yla kafedeki ilk buluşmayı, Musa'nın müzikal biçimde okunan Kur-an'ı dinleyerek kendisini vurmaktan vazgeçmesini kolay kolay unutacak değilim. Ya da tüm final sahnesini. Bu sahnelerden kimi zaman çılgın bir neşe fışkırıyor (piknikteki dans), kimi zaman ise ölümcül bir romantizm, hüznün doruklarında gezinen bir melankoli duygusu... Ne olursa olsun, yönetmende biraz çılgınlık olduğu kesin!... Yine de Onur Ünlü'ye içtenlikle birkaç tavsiyemiz var. Öncelikle senaryosuna daha iyi çalışmak. Sonra müziğin görüntüyü katletmesine engel olmak, yüzeysel ucuzluklardan kaçınmak. Ve de uslupçuluğun ve stilize olma çabalarının yanı sıra, özellikle gündelik hayata ilişkin bölümlerde asgari bir gerçeklik duygusu yaratabilmek. Örneğin peşinde azılı bir çete olan Musa'nın eve geldiğinde kapıyı bile kapamaması, aile yemeğinde insanların masa çevresinde en iğreti biçimde oturmaları ya da beyin kanseri gibi hiç duyulmamış bir hastalık gibi şeyler, yönetmeni rahatsız etmedi mi? Bundan sonra etsin!.. Haluk Bilginer'in dört dörtlük bir oyun verdiği, Özgü Namal ve Ragıp Savaş'ı izlemenin her zamanki gibi keyifli olduğu film, özellikle yeni ve taze bir sinema arayanlara. Ama kusursuzluk arayanlara değil...

POLİS **
Yönetim ve senaryo: Onur Ünlü
Görüntü: Aras Demiray
Oyuncular: Haluk Bilginer, Özgü Namal, Ragıp Savaş, Sermiyan Midyat, Settar Tanrıöğen, Kaan Çakır, Emre Karayel, Zafer Diper / Eflatun Film- Medyavizyon yapımı.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Filmde Sinan'ın yeteneğini hatırlatan şeyler de var
 CIA'in kirli tarihinden sayfalar
 Bir zamanlar cehennem olan ülkelerin birinde
 'Aşkın heyecanını herkes taşıyamaz'
 Kraliyet ailesi, prensesin hayaletine karşı!...
 Türk usulü polisiyede kilometre taşı
 Siyahî müziğe adanmış bir başarı öyküsü
 Düşmana dostça, insanca bir bakışın filmi
 'Polis' Eskişehir'de
 'Yamyam katil' artık gına getirdi!..
 Altın Ayı 57. kez sahibini arıyor
 Kara Kıta'nın bitmeyen trajedisi
 Şehrin göbeğinde şiddet var!...
 Bir zamanlar bir Yahudi mesih adayı varmış...
 İyi niyetli ve idealist bir belgesel
 Smokinli kuşlar bir canlandırma başyapıtıyla dönüyor
 Yaşlılara yasak!
 SİYAD ödülleri: Görünenler ve geridekiler
 80'lerde New York'ta genç ve isyankâr olmak...
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
ATİLLA DORSAY
Filmde Sinan'ın yeteneğini hatırlatan şeyler de...
Balık bizim, Denize ne?
Balık bizim, Denize ne?
Balık yerken genellikle deniz kenarında oturmayı tercih ederiz. Oysa...
'En güzeli, en natürel saçtır'
Scarlett Johansson, Mischa Barton, Beyonce gibi güzel saçlı...
24 Mart'ta bilgisayarlar çevrimdışı olacak
İnsanlık, 24 Mart Cumartesi günü çok zor bir işe kalkışıyor! 'Kapatma...
Yüze ahududu, saçlara lavanta
Bir tutam zencefil, bir parça biberiye.. Cildinizi, saçlarınızı ve ruhunuzu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.