kapat
   
05 Mart 2007 Pazartesi
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
SMS:
UT yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Renkli kâbus

Şöyle fantastik bir şey:
Ülke baştan aşağı turnusol kâğıdı.
Siz, biz, hepimiz de birer bukalemun.
Her lafımızda, her adımımızda kâğıt renk değiştiriyor.
Her lafımızda, her adımımızda rengimiz dönüşüyor.
Kâğıdın üstünde o kadar sürünüyoruz ki, azıcık yukarıdaki ilke denen meyvelere elimiz, ağzımız, dilimiz erişmiyor.
Öyle, oldukları, durdukları yerde çürüyorlar zaten.
Tarihin, insanlığın, dinlerin, felsefelerin, ahlakın, ideolojilerin, ideallerin, mücadelelerin insani terkibinin içinden bugüne meyve meyve gelmiş ne varsa, dalından kopsun, kurtlanmış, böceklenmiş, kokmuş, çürümüş, lime lime düşmüş de önümüzde yok olsun; bunu diliyoruz.
Dilimiz; dilim dilim yok etmeyi diliyor ve bunu iyi biliyor.
Dilimiz; bir diğerimizi böcek gibi yutmak, yılan gibi sokmak, öyleyiz ya, bir bukalemun olaraktan renk değiştirmek üzere salınıyor.
Kâğıt; üstüne her basışımızda, üstünde her kıvrılışımızda, üstünde her kıvırışımızda, renkten renge giriyor.
Kâğıt, muhtemelen azıcık utanıyor.
Biz utanmıyoruz.
Renkten renge girişimiz utançtan değil.
Öyle, yalanımız, dolanımız, tutarsızlığımız, çifte standardımız, ikiyüzlülüğümüz, namusa düşkün namussuzluğumuz, ahlaka düşkün ahlaksızlığımız, bizatihi inandığımızı söylediğimiz her şeyi ihlalimiz, pek hissi görünen merhametsizliğimiz, akılsız vicdanımız, vicdansız aklımız, sinsiliğimiz, kalleşliğimiz, namertliğimiz, fesatlığımız dolayısıyla değil.
Bukalemun olduğumuzdan dolayı.
Birbirimize bukalemun bukalemun baktığımızdan, her bukalemun içinde birbirinin kurdunu, birbirinin akrebini, birbirinin yılanını da beslediğimiz için.
Yalan, fikrimizden fiilimize, zikrimize dek bir yılan gibi kıvrılıp uzanıyor.
Kâğıt, içimize, lafımıza, beynimize, kalbimize, kanımıza sokuluyor.
Kâğıt içimizin dışımızın, kâğıt kalplaşmış kalıp kalbimizin, kâğıt şeyimizin beynimizin bir yerine, her yerine değişinde renk değiştiriyor.
Kâğıt boyanıyor, bunalıyor, yoruluyor.
Kâğıt tükeniyor.
Renkten renge, cenkten cenge, ifritten ifrite, nefretten nefrete, tükeniyoruz.
Tutunamıyoruz.
Çoğaldık sanıyoruz.
Ufalanıyoruz.
Uyanamıyoruz; uyku tutmuyor ama uyanamıyoruz.
Dayanamıyoruz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Fiiller, fikirler   / 04-03-2007
 Hayrattan hoyrata   / 02-03-2007
 Ampul yandı!   / 01-03-2007
 Kimin adına?   / 28-02-2007
 Zümre ile zerre   / 27-02-2007
 İçim döküldü!   / 26-02-2007
 Dikkatli bak, belki de kafesini içinde taşıyorsundur!   / 25-02-2007
 Konuşuyorlar işte!   / 23-02-2007
 Al sana 'Mort'gage!   / 22-02-2007
 Tanin ile Tan   / 21-02-2007
ERGUN BABAHAN
Mark Parris'ten yerinde bir tespit
Ermeni Soykırım...
MEHMET BARLAS
AB'nin ortak tarihine karşı Türk ortak tarihi...
Avrupa...
UMUR TALU
Renkli kâbus
Şöyle fantastik bir şey:
Ülke baştan...
ERDAL ŞAFAK
Füze ve domates
Mahmud Ahmedinecad'ın İran'ı Sovyetler...
Sarkozy'nin zaferi korkutucu değil
SABAH'ın Paris muhabiri, ülkenin önde gelen gazetesi Liberation'a...
Sünni kadına tecavüz için misilleme infazı
Irak'ta geçen hafta biri Türkmen iki Sünni kadının Şii polisler...
Zorla güzellik olmaz
Zorla güzellik olmaz
Rakiplerinin, gösterdikleri performansla adeta zorla "Şampiyon ol"...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
Bize Ulaşın
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu