kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
SİYAD ödülleri: Görünenler ve geridekiler
SİYAD ödülleri: Görünenler ve geridekiler


39. SİYAD ödül töreni pazartesi gecesi AKM büyük salonda yapıldı. Bu yıl Kültür Bakanlığı, Garanti Bankası, Beyoğlu Belediyesi ve özellikle ana sponsor olarak Digiturk- TürkMax kanalının destekleriyle yapılan gece, sanıyorum ki çok başarılı oldu. Bunu söylemek belki bana düşmez: gecenin hem başlıca hazırlayıcısı hem de sunucusu olarak... Ama o geceden beri sözlü-yazılı o kadar çok (belki yüzlerce) kutlama mesajı aldım ki, artık öyle olduğuna ben de inanıyor ve bunu sinemaseverlerle paylaşıyorum. Çünkü, o gece de söylediğim gibi, gecenin başarısı sadece ve sadece Türk sinemasının başarısıyla ve yükseliş grafiğiyle eşdeğerde. Eğer iyi filmler yapılmasa, biz ne kadar çaba göstersek de bu geceler ilgi görmez. Ve sinemamızdaki ivme hızlandıkça, SİYAD geceleri de daha gösterişli, daha parlak olacak. Elbette bu yıl erişilen düzeyde AKM büyük salonu gibi bir mekânın ve de Digiturk'ün sağladığı büyük yardımların katkısını da unutmadan... Basın her zamanki gibi olayı bölük-pörçük verdi. Radikal,
Milliyet, Bugün, Akşam gibi gazetelerdeki çok doyurucu yaklaşım veya NTV'deki zengin görüntülerin dışında... Örneğin Hürriyet'in olayı ödülleri filan duyurmadan, sadece Mazhar Alanson 'krizine' bağlaması, çok kişiyi rahatsız etti. Başta bana telefonlar eden Mazhar ve Cem Yılmaz olmak üzere... Hatta sevgili Erkan Özerman da arayıp Hürriyet'in ilgili servisine ulaştığını ve onları 'azarladığını' söyledi. Elbette hepsine teşekkür ediyorum. Ama ben kızmadım, kızanları da yatıştırdım: Andığım isimler şahittir!.. Çünkü basına kızmanın anlamı olmadığını ve eğer eksik yorumlar varsa, kabahati kendimizde aramanın gerekli olduğunu artık öğrendim. Hem basının içinde olan, hem de ona malzeme sağlayan biri olarak, bunca yıldan sonra öğrenmem de şarttı. Ama yine de biraz üzüldüm. Hemen her yıl olduğu gibi... Gerçi töreni Türk- Max'tan izleyenler çok iyi gördüler. Ama izlemeyenler için, kimi olağanüstü anların daha iyi yansıtılmasını dilerdim. Örneğin Tarık Akan'ın onur ödülünü Filiz Akın'dan alması ve bana mikrofonda "güzel insanlar hep güzel kalıyor," dedirten o büyülü an... Bir zamanlar sesine hayran olduğum, şimdiyse çok iyi bir oyuncuya dönüşen Işıl Yücesoy'un ödülünü Cüneyt Arkın gibi bir efsaneden alırken "Ay vallahi hâlâ çok yakışıklı," demesi... Gencecik bir Şenay Gürler'in yardımcı oyuncu ödülünü Metin Akpınar'dan alırken yüzüne yansıyan heyecan... Akpınar'ın arada kaynayan o güzel esprisi: "Bu yıl filmler iş yapmıyor,' deniyor. Nasıl yapsın ki, hepsi ahiret üzerine... Baksanıza: Cenneti Beklerken, Takva, Beş Vakit..." Yardımcı erkek dalında İlker Aksum'un büyük bir raslantı sonucu ödülünü, aynı sevilen dizide karşılıklı oynadığı Sumru Yavrucuk'un elinden alması. Ve gecenin büyük galibi Reha Erdem'in törene hasta yatağından kalkıp büyük bir çabayla gelmesi... Zekâsını açıkça kıskandığım Cem Yılmaz'ın birinci sınıf esprilerini anmıyorum bile: basına yeterince yansıdı. Mazhar Alanson'un belli ölçüdeki kızgınlığının nedenlerini de yazmıyorum: tüm bu 'perde arkası' olaylar, artık gelecek yılki 40. yıl törenine yetiştirmeyi umduğum bir SİYAD Ödülleri kitabında yer alacak. Ama gecenin bizim tasarlamadığımız ölçüde politikleşen havasını ben de anmak istiyorum. Gerçekten de, geceye son günlerin olayları damgasını vurdu: özellikle Çağan Irmak, Tarık Akan, Reha Erdem ve Lale Mansur'un konuşmalarıyla... Çünkü sanat elbette siyasetten bağımsız kalamıyor ve sinemanın da, bir ödül gecesinde bile toplumla o sıkı göbekbağını koparması düşünülemez.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Kraliyet ailesi, prensesin hayaletine karşı!...
 Türk usulü polisiyede kilometre taşı
 Siyahî müziğe adanmış bir başarı öyküsü
 Düşmana dostça, insanca bir bakışın filmi
 'Polis' Eskişehir'de
 Berlin 2007: Tarihe veya insan ruhuna doğru yolculuklar...
 'Yamyam katil' artık gına getirdi!..
 Altın Ayı 57. kez sahibini arıyor
 Kara Kıta'nın bitmeyen trajedisi
 Şehrin göbeğinde şiddet var!...
 Bir zamanlar bir Yahudi mesih adayı varmış...
 İyi niyetli ve idealist bir belgesel
 Smokinli kuşlar bir canlandırma başyapıtıyla dönüyor
 Yaşlılara yasak!
 80'lerde New York'ta genç ve isyankâr olmak...
 Gerzekliğin dip noktası
 Suat Yalaz uyarlaması
 Amerikan taşrasında aşk ve cinsellik
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
ATİLLA DORSAY
Hasan Hoca'yla Hacer'in aşk...
50 yıl sonra yeniden Çin restoranı
50 yıl sonra yeniden Çin restoranı
Babasının vefatının ardından annesi ve yedi kardeşiyle geçim derdine...
Kentli erkekler Arena'da buluşuyor
Yaşamı seven, güncel olayları takip eden, yeniliklere açık kentli...
Yeni akım: Kuaför değil yaşam koçu
Hillside MOS'un zeki, sempatik ve vazgeçilmez ismi Murat Kayabaşı...
Kadınların ayak sesleri
Dice Kayek'in geçen hafta Paris'te, Louvre Sarayı'nda yapılan son defilesi,...
Karadan gelen adamın deniz hikâyeleri!
Turgay Noyan'ın, memleketi Gaziantep'ten İstanbul'a gelip 1960'ların başında...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.